Suriye savaşı sürecinde ülkenin kuzeyini idare etmek için kurulan Demokratik Suriye Meclisi (DSM), Suriye Hükümeti’nden gelen müzakere teklifine olumlu yanıt verdi.
Hawar Haber Ajansı’nın haberine göre DSM tarafından yapılan açıklamada, çatışmaların başladığı 2011’den bu yana askeri yöntemlerden dolayı tehlikeli sonuçların ortaya çıktığı, özellikle zorla göç ettirme, demografinin değiştirilmeye çalışılması ve dış güçlerin müdahaleleri sonucu Suriye’de taraflar arasında uzlaşma olanaklarının ortadan kalktığı belirtildi.
Suriye Devlet Başkanı Esad, 31 Mayıs 2018'de Russia Today'e verdiği röportajda DSM'nin silahlı unsuru Suriye Demokratik Güçleri ile müzakere sinyali vermiş ve "ABD Suriye'den gitmeli, bir şekilde gidecekler" demişti.
“Suriye, Astana’da egemenlik alanlarına bölündü”
Gelinen noktada atılacak ilk adımın, tehlikeye karşı birlik olduğu vurgulanırken, Astana süreci şu sözlerle eleştirildi:
“Suriye, Astana’da taraflarca egemenlik alanlarına bölündü, demografik değişim gerçekleştirildi ve en başından beri huzurlu olan bazı bölgelerdeki huzur ortamı ortadan kaldırıldı. Huzur ve güvenliğin egemen olduğu ve çok sayıda göçmene ev sahipliği yapan Afrin bölgesi komplo ve gizli anlaşmalarla işgal edildi ve Suriye’nin toprak bütünlüğü tehlikeye girdi. Afrin’i işgal eden güçler, bölünmeyi dayatıyor, ırkçı ve mezhepsel politikalar izleyerek halkı ayrıştırıyor.”
“Tüm tarafların ortaklaşması gerçekleşmeden Suriye’de çözüm olmaz”
Açıklamada, Suriye Hükümeti’nden gelen “görüşme yaklaşımı”nın tereddütsüzce kabul edildiği belirtildi ve şöyle dendi:
“Yeni bir imkânın sağlanması, Suriye’de akan kanın durdurulması, huzur ortamının sağlanması ve yeniden inşa çalışmalarının başlaması için Suriye Hükümeti’nin Suriye’de taraflar arasında gerçekleşmesi öngörülen görüşmeler hakkındaki açıklamalarını olumlu bulduk. Halkın tüm temsilcilerinin bir araya gelmesi, tek taraflı ve imha siyasetinin son bulması için anlaşma yoluna girilmesinden umutluyuz. Demokratik bir Suriye ve tüm kesimlerin eşitçe temsil edildiği bir anayasanın oluşması için tüm tarafların ortaklaşması gerçekleşmeden Suriye’de çözümün mümkün olmayacağını belirtmek isteriz.” (ŞA)