Türkiye'nin siyasi ve idari yapısında reform öngören formülün açıklandığı sonuç taslağında, Türkiye'deki siyasi-idari yapılanmanın köklü bir reformla ele alınarak değiştirilmesinin kaçınılmaz olduğu belirtiliyor.
Taslak, demokratik özerkliği şu şekilde tanımlıyor: "Ülke bütünlüğü içinde halkın yerelde söz ve karar sahibi olmasını sağlayacak ve tüm farklılıkların kendini özgürce ifade edebileceği düzeyde özerklik kazanması temeline dayanan modelin çağdaş anlatımını 'demokratik özerklik' olarak tanımlıyoruz."
Demokratik öz yönetim anlamına gelen demokratik özerklik, Demokratik Cumhuriyet'in özüne uygun nitelikleri pekiştirmeyi amaçlıyor.
Demokratik Özerklik Neyi Öngörüyor?
* Türkiye siyasi ve idari yapısında demokratikleşmeyi sağlamak amacıyla köklü bir reformu öngörür.
* Sadece devlet sistemini değiştirerek sorunların çözülemeyeceğinden hareketle, toplumun öz yeterliliğini esas alır. Sorunların çözümünde geliştirilecek yöntemler için, yereli güçlendirme, halkı söz ve karar sahibi kılma felsefesiyle hareket eder.
* Halkın karar süreçlerine dâhil olması için demokratik katılımcılığı savunur ve tüm yerel birimlerde meclis sistemini esas alır.
* Salt "Etnik" ve "Toprak" temelli özerklik anlayışı yerine kültürel farklılıkların özgürce ifade edildiği bölgesel ve yerel bir yapılanmayı savunur.
* "Bayrak" ve "Resmi Dil", tüm "Türkiye Ulusu" için geçerli olmakla birlikte her bölge ve özerk birimin kendi renkleri ve sembolleriyle demokratik öz yönetimini oluşturmasını öngörür.
* Demokratik özerk yönetim, "bölge meclisi" olarak örgütlenir ve meclislerde görev alan kişiler de "bölge meclis temsilcisi" olarak tanımlanır. Meclis hem meclis başkanını hem de görevli olduğu alandaki işleri yürütecek yürütme kurulu üyelerini ayrı ayrı seçer. Başkan ve yürütme kurulu üyelerinin, meclisin aldığı kararların icrasından sorumlu olmaları öngörülür.
* Bölgelerin her biri o bölgenin özel adı veya bölge meclisinin yetki sınırları içinde bulunan en büyük ilin adıyla anılacaktır.
* Demokratik özerklik modelinde il valileri, hem merkezi hükümetin hem de bölge yürütme kurulunun aldığı kararları uygulamakla görevlidir. Bakanlıkların taşra teşkilatları da aynı prosedüre tabi olacaklardır. İl Genel Meclisleri, Belediye ve Muhtarlıklar gibi diğer idari yapılar varlığını korumaya devam edeceklerdir.
Demokratik Özerklik'in hayata geçirilebilmesi için yeni bir anayasanın şart olduğu belirtiliyor. Bunun yanında siyasi ve idari yapılanmada reform yapılması da gerekiyor. Öngörülen idari modelde, "birbiriyle yoğun bir şekilde sosyo-kültürel ve ekonomik ilişki içinde bulunan komşu illeri kapsayan, yapı olarak, seçimle iş başına gelen il genel meclislerine benzeyen âdem-i merkeziyetçi bölgesel meclis" kurulacağının işaretleri veriliyor. (IC)
*Demokratik özerklik bildirgesi için tıklayın.