Demokratik Toplum Kongresi (DTK) hafta sonu Diyarbakır'da "demokratik özerklik" üzerine farklı kesimlerden akademisyen, gazeteci ve siyasetçilerin katıldığı bir çalıştay düzenledi. Çalıştay da ayrıca DTK'nin hazırladığı bir taslak metin ortaya çıkarıldı. Hükümet yetkilileri çalışmanın içeriğine girmeden tepki gösterdi.
Öte yandan, hem çalıştaya katılan hem de bugünkü gazete köşelerinde konuyu ele alan isimler ortada net ve kesin bir öneri olmadığını, içeriğinin tartışıldıkça dolacağını düşünüyor. Gazetelerden özetle aktarıyoruz:
Murat Yetkin, Radikal, "Özerklik talebi Ankara'yı karıştırdı": Ankara'da Kürt meselesi üzerine dikkat çekici bir bilek güreşi sürüyor. Erdoğan hükümeti seçimden önce Kürt meselesinde BDP'yi tatmin edecek adımlar atmak zorunda kalacak mı? Yoksa BDP'deki faaliyet beraberinde MHP'nin de yükselişini tetikleyerek, yani AK Parti'den değerli puanlar çalarak devam edecek mi?
Oral Çalışlar, Radikal, "Asker susmazsa": Kürtlerin kimlik konusundaki taleplerini 'ötelemek' mümkün görünmüyor. Bu öteleme niyeti, gerginliği kışkırtırken asker de kendisine uygun bir ortam bulduğunu düşünerek yeniden siyasi ortama dahil oluyor. Kürtler, Kürtçe konusunda geri adım atmayacak. Dünyanın bu koşullarında bu haklarını savunacak geniş bir zemin de buluyorlar. O zaman asker, "Ben işe dahil olurum" diyorsa ve susmuyorsa ne yapacağız?
Fatih Çekirge, Hürriyet, "Kürt oyları üzerine seçim stratejileri": Genel seçimlere doğru BDP bu taleplerin hızını artıracaktır. Amaç AK Parti ve CHP'nin oy potansiyelini silip bölgedeki oy haritasını kendi planına göre oluşturmaktır. Ayrıca Meclis Başkanı Mehmet Ali Şahin'in "Sonuçlarına katlanırlar" gibi bir sopa göstermesi de çok yanlış olmuştur. (...) Bu açıdan bakınca DTK'nın ve BDP'nin "çözüm projeleri"ne sopayla, tehditle, kapatmayla cevap vermek kamplaşmayı keskinleştirecek, siyaseti tıkayacaktır.
Nuray Mert, Hürriyet, "Kürtlere 'Demokratik özerklik'": DTK, toplantının sonunda açıkça şunu ifade etti: 'Kürtler, kendilerini yönetmek istiyorlar' ve bunu yapmak için devlet ve bağımsızlık değil, 'bir arada ve ayrı devlet olmaksızın özerk yönetim' formülü öneriyorlar. Bu öneriyi dinlemeye ve konuşmaya hazırsak, gerisi uzun bir tartışma ve müzakere sürecinin sonucunda netleşir. O nedenle, en başından, 'tam olarak ne istiyorsunuz? Biz belirsiz bir şeyi tartışmayız' diye kaçak oynamanın alemi yok.
Kürşat Bumin, Yeni Şafak, "'Bilinmeyen' bir 'özerklik' tahayyülü": Nihayet dün öğle saatlerinde Fırat Haber Ajansı kaynaklı bir "Taslak" düştü önümüze. "Demokratik Özerklik Taslağı". (...) "Taslak" gerçekten önümdeki metne benzeyen bir şey ise, "Kürt sorunu"nun çözüme kavuşması için daha bir asır beklememiz gerekeceği açık.
Taraf gazetesinin görüşüne başvurduğu yazarların söyledikleriyse özetle şöyle:
Ali Bayramoğlu: Bu tartışmada demokratik özerklikle ilgili genel kanı Kürtlerin devlet kurmayı hedeflemediği, sınırlarla sorunu olmadığı. Krtler taleplerini özdenetim olarak tanımladı ancak bu bu denetimin bölgesel mi yoksa tüm Türkiye'de talep edilen bir yönetim şekli mi olduğu belli değil. Kendi aralarında özerkliğin ne olduğu tam olarak neyi ifade ettiği konusunda bir netlik yok.
Mehmet Altan: Bir arantı var ama bu arantının belirleyici unsurları çok net değil. (...) Türkiye'nin tümünde yerel yönetimlerin güçlenmesi ya da vatandaşların etkisine katılımına yönelik görünmüyor.
Altan Tan: Çalıştayda sunulan taslak metne çok eleştiriler getirildi. Selahattin Demirtaş'ın tebliği tüm Türkiye'yi kuşatan yerel yönetimleri güçlendiren ve aslında tüm Türkiye'nin kabul edeceği bir model.
Mesut Yeğen: Anladığımız kadarıyla Kürtler de henüz özerkliğin ne olacağını ve neyi kapsadığını tam olarak bilmiyor. İçerik anlamında da ciddi sıkıntılar var.
Ahmet İnsel: Demokratik özerklik tartışması aslında Avrupa Birliği Bölgesel Özerklik Şartı etrafında şekillenecek olursa daha yararlı ve nihai anlamda da bir sonuç bulabilir diye düşünüyorum.
Ertuğrul Kürkçü: Bu yaklaşımı Kürtlerin savaştan çıkış projesi olarak görüyorum. Özellikle Türkiye'nin toprak bütünlüğü ve merkezi iktidarla bir sorunları olmadığını dile getiriyorlar.
Yasin Aktay: Özerklik talebinin bir talep olarak dillendirilmesi ve savunulması bir haktır.
Galip Ensarioğlu: Türkiye'de yerel yönetimde ciddi bir reform ihtiyacı var. (EÜ)