Almanya'nın Berlin kentinde iki gün sürecek olan “Demokrasi ve Özgürlük Konferansı’’ başladı.
Konferansın açılış konuşmalarını Prof. Dr. Neşe Özgen ile Gazeteci Hayko Bağdat yaptı. Konuşmasına Lübnanlı yazar Amin Maalouf'dan alıntı yaparak başlayan Özgen, "Geçmişin sefil utançlarıyla hesaplaşarak yürümeye çalışan dünyamız bir gün kendisini aydınlatacak ve ısıtacak bir gelecek ile karşılaştığında onu tanıyabilecek mi? Şimdi işte buradayız’’ dedi.
Hayko Bağdat da 2019’da yapılan ilk konferansa göndermede bulundu ve bu toplantının önemine ve hedeflerine değindi.
Dr. Latife Akyüz’ün moderatörlüğünde başlayan ilk oturumda ‘’Hasar Tespiti’’ başlığında Prof. Baskın Oran, Prof. Cengiz Aktar, AABK Onursal Başkanı Turgut Öker, HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü, Özgür Hukukçular Derneği Eş Başkanı Bünyamin Şeker, İstanbul Sözleşmesi Kampanyasından Kübra Derin ve İnsan Hakları Savunucusu Yiğit Aksakoğlu konuştu.
Prof. Baskın Oran, Türkiye’de hasarın büyüklüğüne ve ortaya çıkan bilançoya dikkat çekti. Devlet aygıt ve organlarının bertaraf olmasını tarihsel bir bakış sunarak değerlendirdi.
Prof. Dr. Cengiz Aktar ise "Türkiye'de kurumların içlerinin boşaldığını, kadroların kovulup, küstürülüp, kızağa çekildiği için kaçtığını ve biat kültürünün tezahürü olarak Saray’ın atama ve talimatlara dayalı bir siyasetin izlendiğini" söyledi.
"Kadınlara sistematik baskı"
İstanbul Sözleşmesi Kampanyası’ndan Kübra Derin, AKP iktidarının son 15 yıldır sistematik olarak kadınlara uyguladığı baskıdan, nafaka sürecinden ve kadınların aileye mahkum edilme sürecinden söz etti.
Tüm bu süreçte, İstanbul Sözleşmesi’nin hem kadınlar hem de LGBTİ+ için toplumsal cinsiyet ayrımı yapmayan yeni politikalar önermesi açısından önemli olduğunu ve bu alanda sürdürülen mücadelenin devam ettiğini hatırlattı.
İnsan hakları savunucusu Yiğit Aksakoğlu, son 20 yılda STK'lar üzerindeki baskının artmasına rağmen yine de içeriden özeleştiri yapılması gerektiğini belirtti.
Öker: "Alevi kurumları ticarethane görülüyor"
Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu Onursal Başkanı Turgut Öker konuşmasına “Alevilerin en büyük sorunu can sorunudur’’ diyerek başladı.
Öker, şöyle devam etti: “Cemevlerine statü verilmediği gibi bu kurumlar ticarethane gibi görülüyor. Onlar olduğu gibi mevcut sisteme yedeklenmeye çalışılıyor. Şu an kamu kuruluşlarında bir tane kapıcımız bile yok. Hepsi İmam Hatip mezunu. Kamusal alanda Alevi iseniz hiç şansınız yok. Kürt Alevisine ise ayrı bir ayrımcılık var’’
Kürkçü: "Hasar Tespiti'nden geriye ne kaldı?
HDP Onursal Başkanı Ertuğrul Kürkçü de “Yeni bir hayatın imkanlarını oluşturuyoruz" dedi ekledi: “Hasar Tespiti'nden geriye sağlam ne kaldı? Özgür yaşama iradesi ve Kürtlerin ortak hayatı inşa iradesi, bu hasardan bize kalan en kıymetli parçadır. Geleceği bunun üzerine bina edeceğiz.
Bu mücadelede 2015’ten bu yana AKP ve MHP’nin Ergenekon komplosuyla beraber kurmuş olduğu diktatoryaya karşı bazı büyük yenilgiler yaşattık... Kürtlerin özgürlük hareketi ile Türkiye’nin demokrasi güçleri arasındaki ittifak baki kaldı. Ve bu Türkiye’nin dönüşebilmesinin en önemli şansıdır."
‘’Ama’lı çekinceli bir hukuk sistemi olmaz’’ diyen Özgür Hukukçular Derneği Eş Başkanı Bünyamin Şeker ise; ‘’Ankara uluslararası bir sözleşme söz konusu olduğunda ‘Kürtler bu sözleşmeden ne yarar kazanabilir’ diye düşünüyor. Böyle hukuk olmaz’’ dedi. (RT)