Türkiye İnsan Hakları Vakfı'nın (TİHV) hafta sonunda yapılan 14. Olağan Genel Kurulu dolayısıyla Vakıf Başkanı Yavuz Önen'in sunduğu çalışma raporuna göre, 2003'de, işkence ve diğer zalimane, insanlık dışı, aşağılayıcı muamele veya ceza gören 925 kişi TİHV'nin beş merkezine başvurdu.
İşkencede azalma yok
Tedavi merkezlerinin hazırladığı değerlendirme raporunun verilerine göre başvuruların değişik kriterlere göre dağılımı şöyle:
* Yüzde 7.4'ü çocuk, yüzde 25'i kadın,
* Yüzde 65.4'ünün doğum yeri Doğu ve Güney Doğu Anadolu,
* Yüzde 27.9'u Doğu ve Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde işkence gördü,
* Yüzde 69.9'u emniyet müdürlüklerinde ve polis karakollarında, yüzde 9'u Jandarma Komutanlığı ve Jandarma karakollarında, yüzde 21.1'i ise araç içinde, sokakta, açık alanda, evde, işyerinde, cezaevinde, okulda, Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) bodrumunda işkence gördü,
* Yüzde 59'u 48 saatten fazla bir gözaltı süresi yaşadı,
* Yüzde 85.3'ü siyasi nedenle gözaltına alındı,
* Yüzde 70.1'inin gözaltı süresince avukatı olmadı,
* Yüzde 22.6'sı tutuklandı, tutuklananların yüzde 34.7'si hakkında dava açıldı, yargılananların da yüzde3.5'i mahkum oldu,
* Başvuruların verdiği bilgilere göre, mağdurlara otuzun üzerinde işkence yöntemi uygulandı, 63 kişi cinsel tacize, tecavüze uğramış ya da tecavüzle tehdit edildi,
* Başvuruların 340'ı 2003'de mağdur olduklarını beyan etti,
* TİHV Dokümantasyon Merkezimizin verilerine göre 2 kişi gözaltında öldürüldü.
AB kriterlerine rağmen işkence sürüyor
TİHV Başkanı Yavuz Önen bu verilerin yalnızca TİHV merkezlerine ulaşan veriler olduğuna dikkati çekerek, şu görüşleri ifade etti:
* Avrupa Birliği (AB) siyasi kriterleriyle uyum sağlama amacıyla yedi demokratikleşme paketi çıkarılmasına ve 2004 yılı Aralık ayında AB Konseyi'nde Türkiye'nin tam üyelik sürecinin başlama tarihinin görüşüleceğinin bilinmesine rağmen, siyasi muhaliflere karşı işkence; sorgulama, sindirme, siyasetten ve inançlarından vazgeçirme yöntemi olarak 2003 yılında da kullanılmıştır.
* Bu muhalifler arasında en büyük grubu Kürtler oluşturmaktadır.
* Yasal düzenlemelere karşın gözaltında avukat isteme hakkındaki kısıtlamalar devam etmiştir.
* Gözaltı sürelerinin yasayla kısaltılmasının ardından resmi gözaltı merkezlerinin dışında ve kaçırarak yapılan işkence uygulamalarında önemli bir artış olmuştur.
* Güvenlik güçleri, şiddet içermeyen toplantı ve gösteri düzenleyen öğrenci, kamu çalışanı ve işçilere karşı aşırı güç kullanarak şiddet uygulamayı sürdürmüştür.
* Sivil toplum örgütleri, İHD ve diğer insan hakları örgütleri ile işkencenin ortadan kaldırılması için uğraş veren Vakfımız, baskı altında tutulmuştur.
TİHV'nin talepleri
"AKP hükümeti,ilan ettiği "işkenceye sıfır tolerans" politikasını hayata geçirmek ve işkenceyi yok etmek istiyorsa, öncelikle insan hakları savunucularına yönelik baskılara son vermelidir," diyen TİHV Başkanı Yavuz Önen şu taleplerde bulundu:
* Vakfımız ve İnsan Hakları Derneği'nin (İHD) işkence iddiaları ihbar kabul edilerek, savcılıklar harekete geçmelidir.
* İşkence yapanlara idari yaptırımlar uygulanmalı, işkenceyi doğrudan uygulayandan başka; işkencede sorumluluğu olan amir konumundakiler istifa ettirilmeli ya da görevden alınmalıdır.(YS/BB)