Çeşitli sosyalist parti, oluşumlar, emek örgütleri ve bireyler, kamuoyuna "çatı partisi" olarak yansıyan demokrasi için güç birliği kararlarını, dün İstanbul Taxim Square Otel'in toplantı salonunda düzenledikleri bir basın açıklamasıyla duyurdular.
Demokratik Toplum Partisi (DTP) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Sarıkaya, Emekçi Hareket Partisi genel Başkan Yardımcısı Gülsüm Önal, ve Mazlum-Der eski Genel Başkanı Ayhan Bilgen'in sundukları açıklamadan sonra toplantıya kuruluşları ve kendileri adına katılanlar bir "aile fotoğrafı" çektirdiler.
"...Omuz omuza!"
Sürece katılanlar "Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin önünde engel oluşturan siyasal ve sosyal sorunlara, küresel kapitalizmin yarattığı kriz ve tahribatlara karşı işçi sınıfından, ezilenlerden ve demokrasiden yana ortak mücadeleyi örmeye, sömürüye, şiddete, cins ayrımcılığına, militarizme karşı omuz omuza örgütlenmeye karar verdik" diyor.
20-21 Aralık'ta belirlendi
20-21 Aralık'ta İstanbul'da düzenlenen toplantıda, örgütlerin temsilcilerinden ve bağımsız bireylerden oluşan bir geçici kurulun öncülüğünde, tartışmanın yerel örgütlenmelere de yayılarak sürdürülmesine karar verilmişti.
Bu geçici koordinasyon kuruluna verilen görev, en az altı ay boyunca ittifakın program ve örgütlenme biçimlerinin neler olabileceğini, yerelde tartışmaya açmak, yayın faaliyetleri sürdürmek, tartışmaların sonunda süreci merkezi bir toplantıyla sonuçlandırmak.
Dün (28 Aralık) kamuoyuna duyurulan metne imza atan parti ve örgütler arasında, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emek Partisi (EMEP), Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Sosyalist Parti, Toplumsal Özgürlük Platformu (TÖP), Sosyalist Emek Hareketi (SEH), Emekçi Hareket Partisi (EHP), 78'liler, Antikapitalist, 14 Mayıs da var. Özgürlük ve Dayanışma Partisi'nden (ÖDP) bir grup da süreci desteklediklerini bir konuşma ile duyurmuştu.
Bildirinin tam metni şöyle:
"Bizler, farklı siyasi partiler, sendikalar, emek örgütleri ve meslek örgütlerinden, kadın ve ekoloji hareketlerinden, dernek ve inisiyatiflerden, farklı inanç, etnik köken ve mesleklerden kadınlar ve erkekler olarak, kurumsal ya da bireysel duruşumuzla bir araya gelip bir seneden uzun süredir çalışmalarını sürdürdüğümüz ve basında çatı partisi olarak bilinen oluşumun ilk toplantısını 20-21 Aralık 2008 tarihlerinde gerçekleştirdik.
Birikim, beceri, güç ve olanaklarımızı birleştirerek, Kürt sorununun çözümü ve demokratikleşmenin önünde engel oluşturan siyasal ve sosyal sorunlara, küresel kapitalizmin yarattığı kriz ve tahribatlara karşı işçi sınıfından, ezilenlerden ve demokrasiden yana ortak mücadeleyi örmeye, sömürüye, şiddete, cins ayrımcılığına, militarizme karşı omuz omuza örgütlenmeye karar verdik.
Emperyalist saldırganlığın Balkanları, Ortadoğu ve Orta Asya'yı kana bulayıp, Kafkasları bir dinamit fıçısına dönüştürürken Türkiye'yi de bu kanlı zemine dâhil etmeye çalıştığı bir süreçte olmazsa olmaz bir sorumluluk olarak gördük bu yan yana gelişi.
Kapitalizmin tarihinin en büyük krizlerinden biriyle yeniden yüz yüze geldiği, işsizliğin, hak gasplarının çığ gibi büyüdüğü, nüfusun %20'sinin açlık içinde yaşadığı bir dönemde yan yana geldik. Krizin yükünün işçi sınıfının ve diğer emekçilerin sırtına yıkılmasına karşı durmak amacıyla işçi sınıfının siyasete yeniden müdahalesinin olanaklarını yaratmak için yan yana geldik.
Yok edilen kadim Anadolu halklarının acılarının henüz taze olduğu bir süreçte, milyonlarca yoksul Kürt köylüsünün toprağından koparılıp işsizler ve açlar yığınının içine sürüldüğü, dilini konuşmaktan, kimliğini açıklamaktan mahrum hale getirildiği, bir ulus olarak sahip oldukları tüm doğal ve meşru hak ve taleplerinin şiddetle bastırıldığı bir ülkede yan yana geldik.
Yaşamın yarısı olan kadınlara karşı erkek egemen ayırımcılığın, şiddetin sürdüğü, insanların cinsel kimliklerinden dolayı ötekileştirildiği, inançların hiçe sayılıp laiklik adı altında insanlara benimsemedikleri inançların dayatıldığı, Alevilere yönelik tarihsel ayrımcılığın sürdürüldüğü bir dönemde yan yana geldik.
Kâr hırsıyla doğanın ve çevrenin katledilmesinin, nükleer santrallerle geleceğimizin tehdit edilmesinin, insanlığın ortak tarihsel ve kültürel mirasının yok edilmesinin kanıksatılmaya çalışıldığı topraklarda yan yana geldik.
Demokrasi, Özgürlük, Adalet, Eşitlik, Kardeşlik ve Barışı Türkiye halklarına çok görenlere "artık yeter" diyoruz...
Hastane kapılarında horlananları, işsizleri, güvencesiz koşullarda çalışanları, zorla yerinden edilenleri, üniversitelerden ve iş yerlerinden siyasi düşüncesi ya da başörtüsü nedeniyle dışlananları, ana dilinde eğitim hakkı engellenenleri, okul ve dershane arasında koşuştururken istediği gelecekten mahrum bırakılan gençleri, mevsimlik işçileri, "kentsel dönüşüm projelerine" kurban edilip evsiz barksız bırakılanları, tarlaları yağma edilip, ürünü toprakta kalanları, ormanları "gelişim projeleri" adı altında satılanları, ayrımcılığa uğrayanları, fikrini, kimliğini söylemekten korkar hale getirilenleri, cinsel istismara uğrayanları; yani bütün halklarımızdan, ezilen, sömürülen kadın ve erkekleri bizimle yan yana durmaya çağırıyoruz.
Önce katılan sonra katılan, çok olan az olan, örgütlü ya da bireysel katılan ayrımı olmayacak aramızda...
Hepimiz eşit olacağız...
Program ve tüzüğü birlikte tartışarak yazacağız...
Demokrasiyi, özgürlüğü, adaleti, eşitliği, kardeşliği, dayanışmayı ve barışı öncelikle bu inşa sürecinde aramızda hayata geçireceğiz...
Tüm yurttaşlara sesleniyoruz, sesimize sesinizi, aklımıza aklınızı, yüreğimize yüreğinizi katın.
Gelin bu topraklarda hep beraber yeni bir umut yaratalım. Birbirimize güvenelim, korkularımızdan kurtulalım, katliamları durduralım. Böyle bir birlikteliğin bundan sonra nelere talip olacağını, ne araçlar yaratıp nasıl yola devam edeceğini hep beraberce belirleyelim...
Bu aslında sizin davetiniz."
Kimler var?
Geçtiğimiz hafta sonu Ayhan Bilgen, Bilge Contepe, Murat Çelikkan, Aydın Çubukçu, Şebnem Korur Fincancı, Cengiz Güleç, Veysi Sarısözen, Sennur Sezer, Zeynep Tanbay ve Nazan Üstündağ'ın çağrısıyla gerçekleşen toplantıya katılanlar arasında şu adlar da yer alıyordu:
ÖDP Başkanı Ufuk Uras, KESK yöneticileri Sami Evren ve Emirali Şimşek, TTB Başkanı Gençay Gürsoy, TİHV Başkanı Yavuz Önen, TMMOB'nin eski yöneticilerinden Celal Beşiktepe, Aydın Engin, Tarık Ziya Ekinci, Kiraz Biçici, Osman Kavala, Ergin Cinmen, Ertuğrul Kürkçü, DTP Milletvekilleri Aysel Tuğluk, Emine Ayna, Sebahat Tuncel, Ahmet Türk ve Akın Birdal, EMEP Başkanı Levent Tüzel, Mustafa Yalçıner, SDP Başkanı Filiz Koçali, SP Başkanı Sevim Belli, Erol Katırcıoğlu, 78'lilerden Celalettin Can, Tahsin Yeşildere, Nimet Tanrıkulu, Alevi Bektaşi Federasyonu Başkan Yardımcısı Ali Kenanoğlu, Türkan Uzun. (TK/EK)