Bu ilke ve kavramların yeterince benimsenmemesi ve özümsenememesi durumunda bireyler, demokratik bir toplumda yaşamanın ne anlama geldiğini ve böyle bir toplumun gelişmesi ve ayakta kalması için gerekli kişisel davranışları, sorumlulukları ve kurumsal düzenlemeleri yeterince anlayamayacaklardır.
Dolayısıyla, bireyler demokrasiyi sağlayan ilkeleri, tutumları, değerleri öğrenmek, yaşamak ve üzerlerine düşen sorumluluğa sahip çıkmak zorundadırlar. Demokratik yaşamın beraberinde getirdiği özgürlük, eşitlik gibi ilkeler herkes tarafından istenmesine karşın, demokrasi ve demokrasi kültürünün nasıl işlev gördüğüne dair bilgiler, tutumlar, değerler öğretilmeli ve öğrenilmelidir.
Demokrasi ve demokrasi eğitimi anlayışı
Demokrasi eğitimi, pek çok ülkede başarılı ve etkin bir şekilde uygulanmaya çalışılmaktadır. Gerek demokrasilerin olgunluğa eriştiği, gerekse yeni demokratikleşmeye çalışan toplumlar demokrasilerini, sağlam temeller üzerinde inşa etmeye, vatandaşlarının haklarını ve özgürlüklerini genişletmeye çalışırlarken bir nokta çok açıktır.
Uzun süreli kalıcı bir basan önemli bir dereceye kadar demokrasinin ilkelerinin, değerlerinin ve uygulamalarının bireyler tarafından ne kadar etkili bir şekilde benimsendiğine ve kavranıldığına bağlıdır.
Her şeyden önce güçlü, istikrarlı ve etkili bir demokrasi, hiçbir çaba gösterilmeden kendiliğinden ortaya çıkan bir süreç olmadığı gibi kendisini öğreten ve devam ettirebilen bir mekanizma da değildir.
Bu çerçevede, okullar genç bireylere demokratik bir yaşamın sürdürülebilmesi ve geliştirilebilmesi için demokrasiyi ve demokrasiyle özdeşleştirilen ilkeleri, tutumları, değerleri ve uygula-malan öğretmek zorundadır.
Eğer demokrasiye ilişkin sorumluluklar, yararlar ve güçlü taraflar bireyler için açık bir hale getirilmezse, demokrasiyi yaşatmak ve geliştirmek için yeterli bir donanıma da sahip olamazlar. Bireylerin böyle bir donanıma sahip olmaları için demokrasi eğitimine ciddi ve bilinçli bir şekilde yaklaşılmalıdır.
Modern yaşama önem veren her toplum demokrasiye ve bununla özdeşleştirilebilecek özgürlüklere, kuramda ve demokrasi uygulamasında vatandaşlarına iyi bir eğitimi sağlamak zorundadır. Bu çerçevede hem eğitim programlarını hazırlayan hem de bu programlar çerçevesinde eğitim veren öğretmenlerin demokrasiye ilişkin bilgilendirici ve eğitici bir anlayışa sahip olmaları son derece önemlidir.
Yukarıda da sözü edildiği gibi demokrasi eğitimiyle ilgili herhangi bir çaba ve girişim öncelikle ne öğretilebileceğine ve öğrenilebileceğine dair açık bir perspektif sunmakla başlamalıdır. Böyle bir çaba ve girişim ilk olarak demokrasinin ne olduğu ve ne olmadığını belirlemekle başlamalıdır. Çünkü demokrasi kavramının tanımında bir belirsizliğin olması, bu kavramın keyfi olarak kullanılmasına yol açmaktadır.
Demokrasi eğitiminin ilk amacı demokrasinin ve onun özünün ne olduğunu ve ne olmadığını öğretmekle başlamalıdır. Eğer öğrenciler demokrasiyi içtenlikle benimseyen vatandaşlar olacaklarsa eleştirel ve değerlendirici bir bakış açısıyla onu diğer yönetim biçimlerinden ayırabilmelidirler.
Yakın tarihlerde dünya üzerinde birçok örnekleri görüldüğü gibi, totaliter ve askeri rejimlerin söylemlerinde de sık sık demokrasi kavramı kullanılmakta, bu rejimler kendilerini demokratik olarak adlandırmakta ve gerçekte vatandaşlarına pratik yaşamda var olmayan hak ve özgürlükleri ve göstermelik anayasaları sunmaktadırlar. Özellikle totaliter yönetimlerin egemen olduğu ülkelerde katı yönetim bir norm olarak sayılmakta ve demokrasi bireysel özgürlüğün garantisi olarak fikirlerin, kurumların, sorumlulukların, hakların ve eylemlerin karmaşık etkileşimi olarak düşünülmemektedir.
Demokrasi en genel anlamda insanların eşit olduğu ve politik kararların çoğunluk yönetimi tarafından alındığı ancak her zaman içinde azınlığın haklarını da koruyan bir yönetim sistemidir. En saf şekliyle demokrasi vatandaşların karar verme süreçlerine doğrudan katılımlarına olanak sağlamaktır. Bu süreç "Doğrudan Demokrasi" olarak adlandırılabilir.
Öte yandan bu tür bir demokrasi yerel düzeyde gerçekleşen, sınırlı üyeleri olan ve uzun bir zaman süreci içerisinde sürdürülmesi pek mümkün olmayan bir demokrasidir. Günümüz toplumlarının büyüklüğü ve karmaşıklığı değerlendirildiğinde vatandaşların iradesini yansıtacak, kendileri adına onla-n yönetecek ve karar verecek temsilcileri seçmeleri daha pratik bir uygulamadır. "Temsili Demokrasi" olarak adlandırılan bu tür bir demokrasi herkes için kabul edilecek hükümeti seçmek üzere düzenli, özgür, dürüst ve rekabete dayalı seçimlere dayanmaktadır.
Bir demokraside hükümet insanlara hizmet etmek için vardır. Demokratik hükümet otoritesini yönetilenlerin iradesinden aldığı için, insanlar hükümete karşı güvenleri kalmadığı zaman onu demokratik bir süreç içerisinde değiştirme kapasitesi ve hakkına da sahiptirler.
Demokrasinin dayandığı temel bir ilke olarak ortaya çıkan çoğunluk yönetimi hükümetin gücünü sınırlayan ve azınlığın haklarını koruyan anayasal bir çerçeve içerisinde hareket eder. Bu tür anayasal demokrasilerde bütün vatandaşlar belli temel haklara sahiptirler ve bu hakların kullanımı çoğunluğun keyfiliğine bağlı olmadığı gibi bu hakların değiştirilmesi son derece güç bazı mekanizmalar tarafından garantiye alınmıştır.
Demokratik yönetimlere temel oluşturan diğer bir özellik herhangi bir kurum, gurup ya da bireyin çok fazla güç toplamasını engelleyecek denge ve kontrol mekanizmalarının var olmasıdır. Bu şekilde bir kişinin ya da hükümetin bir organının vatandaşlık haklarını tehdit ya da ihlal edecek gücü toplaması önlenebilir. Parlamenter ya da başkanlık sistemleri herhangi bir organın gücünü sınırlayan bazı mekanizmaları da ortaya koyarlar. Demokratik formül vatandaşların pasif kalmaları ya da çatışma yaratmaları için değil her şeyden önce eşitliği ön plana çıkaran bir formüldür. Buna uygun olarak liderin özellikleri de demokratik bir hükümetin başarısı için gereklidir ve vatandaşlar seçilmiş liderlerin kararlarına ve toplumun genel yasalarına uymalıdırlar.
Bazı bakış açılarının tersine sağlıklı bir demokratik toplum, bireylerin kendi özel çıkarlarının peşlerinde koştuğu basit bir arena değildir. Demokrasiyi çekici yapan sadece özgürlük, bazı haklara ilişkin kazanımlar ve deneyimler değil, vatandaşların da demokratik toplumun gerektirdiği bütün sorumluluklara katılmasıdır. Vatandaşların içinde yaşadıkla-n toplumlarda politik yaşama katılmaları ve kamusal tartışmalarda düşüncelerim ilen sürmeleri beklenir.
Bunu temsilciler seçmek, siyası partilere, sendikalara ya da diğer demeklere katılmak gibi çok farklı yollardan yapabilirler. Ancak etkili bir katılım vatandaşların toplumu ilgilendiren konularda kendilerini bilgilendirmelerini ve kamusal sorunlarda çıkarlarını dengeleyebilmelerini gerektirir. Vatandaşlar aynı zamanda karşıt görüşlere hoşgörü gösterebilmeli, uzlaşma için işbirliği yapabilmeli, kanunlara ve meşru otoritenin yanı sıra kişilerin özel yaşamına saygı gösterebilmelidirler.
Bundan dolayı demokrasi sadece bir yönetim sistemi değil, aynı zamanda bir birlikte çalışma ve yaşama şeklidir. Dewey'in ifade ettiği gibi "Demokrasi bir hükümet biçiminden daha fazlasıdır; demokrasi temel olarak ortak bir yaşam, uzlaşmaya dayalı bir deneyim tarzıdır".
Kıncal'ın ifadesiyle "21. yüzyılda, artık demokrasi, ideal bir yaşam biçimi olarak kabul edilmektedir". Bu bağlamda bireylerden beklenen demokrasinin bir idare şekli olmayıp, herkesin karşılıklı hak ve sorumluluklar taşıdıkları, birbirlerinin görüş ve inanışlarını saygıyla karşıladıkları bir yaşam biçimi olduğu düşüncesini benimsemeleridir.
O halde, demokrasi eğitiminde ön plana çıkarılması gereken önemli noktalardan biri, demokrasinin modern yaşamda sadece politik bir kavram olmadığının vurgulanmasıdır. Demokrasi her şeyden önce bireylerin yaşamlarını etkileyen sosyal bir süreç ya da Durkheim'in deyimiyle "sosyal olgu" olarak ele alınmalı ve bu bağlamda bir yaşam biçimi ve modern yaşamın bir gerekliliği olarak demokratik ilke, tutum ve değerler öğretilmeye çalışılmalıdır.
Demokrasi eğitiminin gerekliliği
Gerçekte modern bir toplumda eğitim yakından demokrasi anlayışıyla bağlantılıdır. Eğitim kurumlan bütün öğrencilerin demokratik süreçlere yeterli bir şekilde katılabilmeleri için gerekli nitelikleri sağlamalıdır. Nasıl ki gelişmiş bir ekonomiyle nitelikli ve eğitimli bir işgücü arasında doğrudan bir ilişki varsa, demokratik bir yaşamın inşa edilmesi ve sür-dürülebilmesiyle o toplumdaki bireylerin gerekli demokratik nitelik ve anlayışa sahip olmaları arasında da bir paralellik vardır.
Öte yandan demokrasi eğitimi sadece demokrasinin ilke ve uygulamalarına bireyleri aşina yapmakla kalmamalı aynı zamanda ilkeli, bağımsız, dünya görüşlerinde analitik bir bakış açısına sahip, eleştirilere hoşgörüyle yaklaşabilen, demokrasiye bağlı bireyleri ortaya koyabilmelidir. İyi bir demokrasi eğitimi iyi bir eğitimin vazgeçilmez bir öğesi olmalı ve böyle bir eğitim demokratik bir toplumda bireylerin gerekli bilgi ve entelektüel niteliklere sahip olmasına olanak sağlamalıdır.
Bireyler vatandaşlar olarak sosyal, ekonomik ve politik konuların karmaşıklığını algılayabilmeli, kendi hak ve sorumluluklarının farkında olmalı ve diğerlerinin haklarına saygı gösterebilmelidirler. Bireyler aynı zamanda etkin vatandaşlar olarak toplumun ilerlemesinde işbirliği yapabilmeli, demokratik kurumların önemim kavrayabilmeli, demokrasiyi geliştirecek ve yaşatacak koşullan ve bunlara karşıt olabilecek güçleri anlayabilmelidirler.
Ülkemizde ilköğretim ve ortaöğretim kurumlarının ders programlarının hemen hemen hiçbirinde bağımsız bir ders olarak demokrasi eğitimi dersi yoktur. Hayat bilgisi, sosyal bilgiler ve Türkçe derslerindeki programlar oluşturulurken demokrasi ayrı bir disiplin olarak değil, disiplinlerarası bir desen anlayışı içerisinde yer almaktadır. Bu gibi derslerin programlarına bakıldığı zaman Engle ve Ochoa'nın da belirttiği gibi, öğrencilerin yakın çevresini bölgesini ve yurdunu dünya ve uzayla fiziksel ve sosyal açılardan ilişkilendirebilme; sosyal kurumların (ekonomik, politik, aile vb) nasıl oluştuğunu anlama; zaman içinde ve dünyada şu andaki kültürel farklılıkları kavrayabilme, zaman boyutu içinde insanlığın doğru ve güvenilir bilgiye ulaşma yollarını bilme; insanlığın adalet, eşitlik, özgürlük gibi temel değerlere nasıl ulaştığını anlama, toplumda ve dünyada yaşanan önemli sorunlann farkında olma ve onlar hakkında bilgi sahibi olma becerilerine sahip olmaları beklenmektedir.
Bu bilgi ve becerilere sahip olmadaki temel amaç; insanın hayatı daha iyi anlamlandırabilmesi ve bu bilgileri karar verme, problem çözme gibi alanlarda yaşam kalitesini artırmak için kullanabilmesinin yanı sıra, demokratik yaşamın en azından bazı niteliklerim kavrayabilmesidir. Ancak, demokrasi eğitimi her gün kısa bir sürede öğretilen, ayrıştırılmış bir konu olarak görülmemelidir. Demokrasi eğitimi hangi ders olursa olsun öğrencilerin okulda öğrendikleri hemen her şeyle doğrudan bağıntılı hale getirilmelidir.
Bu çerçevede demokrasi eğitimi çabalan her şeyden önce demokratik toplumların nasıl geliştikleri ve başarılı oldukları, demokrasilerini geliştirmeye çalışan toplumların ne tür sorunlarla karşı karşıya kaldıkları ve bu soruman nasıl aştıkları, hangi sosyal, ekonomik ve siyasal koşulların demokratik toplumları şekillendirdiği, demokrasinin nerelerde ve neden başarısız olduğu ve bu durumda bireylerin yaşantılarının nasıl etkilendiği ve etkileneceği türünden konulan kapsamalıdır.
Bunların yanı sıra hem geçmişte hem de günümüzde, hem kendi toplumumuzda hem de diğer toplumlarda demokratikleşme sürecinin nasıl geliştiği, dünyada demokrasinin koşullarının neler olduğu, demokrasinin bir alternatifinin olup olmadığı, neden farklı ülkelerde demokrasilerin farklı olduğu, demokratik hükümetlerin nasıl organize oldukları, bireysel hakların nasıl korunabileceği, hukuk sisteminin hükümetin gücünü nasıl sınırlayabileceği gibi pek çok konunun demokrasi eğitimiyle ilgili olarak programların kapsamı içerisinde olması ve bu konular hakkında doğrudan ya da dolaylı olarak gerekli bilgilerin verilmesi gerekir. Ders programları oldukça farklı şekillerde verilebilir ancak yukarıda ifade edilen konuların demokrasi eğitimi sürecinde ele alınması özel bir öneme sahiptir. Eğer öğrencilere demokrasiyi tarihsel olarak belirleyen kurumlar, değerler, ilkeler ve sorunlar öğretilirse demokratik bir yaşamı benimsemeye, onu geliştirmeye ve yaşatmaya her zamankinden daha fazla eğilimli olacaklardır. Ayrıca demokrasinin en iyi yönetim ve yaşam biçimi olduğunun bilincinde olacaklardır.
Genel olarak bakıldığında, eğitimin farklı basamaklarında bulunan öğrencilere demokrasi eğitimi doğrudan ya da dolaylı olarak oldukça farklı tarzlarda verilebilir. Ancak böyle bir eğitim her şeyden önce öğrencinin yaşı ne olursa olsun, onun ilgisini çekebilmeli ve hayal dünyasına seslenebilmelidir. Öğrenciler demokrasinin görünümlerini tartışan ders kitaplarını, biyografileri, kahramanlık öykülerini, şiirleri okuyabilir ya da diğer çalışmalardan yararlanabilirler.
Hatta anayasanın ilgili bölümleri hakkında bilgi sahibi olabilirler. Yararlı olmakla birlikte bunların yeterli olduğunu ileri sürmek de mümkün değildir. Ne şekilde olursa olsun demokrasi eğitiminde gerekli olmakla birlikte sadece kuramsal bilginin edinilmesi yeterli değildir. Böyle bir eğitim bazı durumlarda ülkemizde sık sık eleştirilen ezbere dayalı öğrenmeye ya da anlamını anlamadan öğrenmeye yol açabilmektedir. Gerçekte, demokrasi eğitimi açısından okulun ve okulda demokrasi ilkelerim uygulamanın taşıdığı önem Milli Eğitim Temel Kanunu'nun ilgili maddesinde "Güçlü ve istikrarlı, hür ve demokratik bir toplum düzeninin gerçekleşmesi ve devamı için yurttaşların sahip olması gereken demokrasi bilincinin, yurt yönetimine ait bilgi, anlayış ve davranışlarla sorumluluk duygusunun ve manevi değerlere saygının her türlü eğitim çalışmalarında öğrencilere kazandırılıp geliştirilmesine çalışılır; ancak, eğitim kurumlarında anayasada ifadesini bulan Atatürk Milliyetçiliğine aykırı siyasi ve ideolojik telkinler yapılmasına ve bu nitelikteki günlük siyasi olay ve tartışmalara karışılmasına hiçbir şekilde meydan verilmez" şeklinde yer verilmiştir.
Demokratik eğitim, yaparak ve yaşayarak öğrenme yoluyla verilmeye çalışılmalıdır. Bunun tam anlamıyla gerçekleştirilebilmesi için okulun bütün çalışmaları demokratik yaşayış kurallarına göre düzenlenmelidir. Toplum hayatında her kişinin ayrı bir değeri ve yeri olduğu öğrencilere kavratılmalıdır. Gelişme sırasındaki seviye özelliklerine göre her öğrenci okuldaki çalışmalara katılmayı, kendisine düşen sorumluluğu anlamayı ve yerine getirmeyi öğrenmelidir. Ancak önemli olan demokrasi ilke ve değerlerini en ideal şekliyle uygulamaya koymaktır. Şüphesiz demokrasi eğitimine ilişkin olarak resmi kurumların yanı sıra sivil kuruluşların çalışma ve katkıları da büyük önem taşıyacaktır.
Ülkemizdeki pek çok sivil kuruluş vatandaşların hak ve sorumlulukları ve demokratik hükümetin doğası üzerinde daha fazla yoğunlaşabilir ve disiplinlerarası bir yaklaşımla demokrasinin korunması ve geliştirilmesi konusunda bir program çerçevesi önerisi sunabilirler. Bunun yanı sıra bu kuruluşlar okullarda kullanılmak üzere demokrasinin değer ilke ve uygulamaları ile ilgili kataloglar, oyunlar, filmler gibi vb sayısız materyaller ortaya koyabilirler. Öğrencilerin hayal dünyasını yakalayabilecek ve ilgisini daha somut bir şekilde çekebilecek bu tür pratik uygulamalarla desteklenen eğitim daha etkili sonuçlan ortaya koyabilecektir.
Öğrencilerin demokrasi konusunda daha yapıcı bilgilere ve davranışlara sahip olmaları için sosyal kol çalışmalarına daha fazla önem verilmeli, çeşitli oyunlar ve yarışmalar düzenlenmelidir. Bu tür çalışmalar sayesinde öğrencilere demokrasinin bazı temel ilkeleri olarak değerlendirilebilecek türden beraber çalışma ve sorumluluk alma, diğerlerinin hak, görüş ve düşüncelerine saygı duyma ve hoşgörüyle karşılama erdemlerinin gelişmesine yol açacaktır. Daha pratik anlamda öğrencilerin demokratik politik sistemler ve hükümetleri hakkında bilgi sahibi olabilmeleri için mümkün olduğu sürece farklı kademelerdeki yöneticiler okula davet edilmeli ve öğrenciler yönetimle ilgili bazı sorulan sormaya yönlendirilmelidir. Bu tür bir uygulamanın etkili bir şekilde yürütülmesi, öğrencilerin demokrasinin nasıl işlediği konusunda bilgi sahibi olmalarını sağlayabilir.
Gündelik sınıf etkinlikleriyle bütünleştirilerek demokrasi eğitimini öğrenciler için daha anlaşılır ve somut hale getirmenin farklı yollan da vardır. Sınıf içerisinde ilgili bir konuyu anlatmak her zaman için öğrencilerin gerekli bilgi ve davranışları öğrenmeleri için en iyi yöntem olmayabilir. Öğretmenler pratik anlamda öğrencilerin demokratik davranışları kazanmalarım, sınıf içi tekniklerle
sağlayabilirler. Sınıfı etkileyen bazı konularda öğrencilerin görüşlerini alabilir ve hatta belli konularda oy vermelerini isteyebilirler.
Bu tür bir yaklaşım öğrencilerin demokratik yapılar ve ilkeler hakkında bilgi edinmelerini kolaylaştıracağı gibi demokratik süreçlerin nasıl çalıştığına dair bir deneyim kazandıracaktır. Oy verme davranışının önemini kavramalarını sağlayacaktır. Öğretmenler öğrencilerin takım halinde çalışmalarına olanak sağlayabilir ve öğrenciler arasında işbölümü yaparak onlara paylaşma ve yardımlaşma duygularını aşılayabilir. Benzer bir şekilde sınıf içerisinde tartışmalar düzenleyerek öğrencilerin diğerlerinin düşünce ve görüşlerine saygı duymalarını sağlayabilir.
Ayrıca, öğretmenler öğrencileri sınıf içerisinde tartışmalara katılmaya ve hoşgörülü bir ortamda sorular sormaya özendirilmelidirler. Öğretmenler soru sorma ve yorum yapma konusunda çekingen ve pasif davranan öğrencileri de tartışmalara katmaya çalışmalı ve onlara sorular sormalıdırlar. Bu tür çabalar etkili bir demokrasi eğitiminin gerekli öğeleri olarak düşünülmelidir. Demokrasi eğitimine yönelik bu tür etkinlikler ve bu tür etkinlikleri kapsayacak bir eğitim uygulaması toplumun demokratikleşmesine önemli katkılarda bulunacaktır.
Demokrasinin etkin bir şekilde öğretilmesinde öğretmenler önemli bir rol oynamaktadırlar. Bu rol Kıncal'ın deyimiyle öğretmenlere atfedilen "akademik rol'dür. Bununla birlikte, çok açık bir şekilde gözlenebilir davranışlar içerisinde olan öğretmenlerin öğrenciler için iyi bir model olmaları da beklenmektedir. Bu durum da, demokrasi eğitimi açısından ele alındığında, öğretmenlerin demokrasiyle özdeşleştirilen ilkeleri ve değerleri öğrencilere aşılamalarında, demokratik tutum ve davranış içerisinde olmalarının ne kadar önemli olduğu açıktır. Ancak, Gözütok ve Kıncal tarafından gerçekleştirilen bazı çalışmalarda belirtildiği gibi bu konuda bazı yetersizlikler ve farklılıklar da bulunmaktadır.
Demokrasinin ne olduğunun yeterince kavranamaması ve onunla özdeşleştirilen ilke değer ve tutumlarının yeterince özümsenememesi durumunda gerçek bir demokratik yönetim ve yaşam yaşam biçiminin ortaya çıkamayacağı açıktır. Böyle bir süreçte kaçınılmaz bir sonuç olarak demokrasiye gereken önem verilmemekte ve bazen onun geçersizliği ilan edilmektedir. Tocqueville'nin ifade ettiği gibi "Demokratik toplumlar içerisinde her yeni kuşak yeni bir halktır". Bir kuşak demokrasinin ilke ve niteliklerini anlayıp bildiği sürece demokrasiye dayalı bir yönetim
ve yaşam şeklinin istikrarlı ve başarılı olacağı kesindir. Bu nedenle demokratik bir sürecin oluşturulması ve onun kurumlarının geliştirilmesi ve sürdürülmesi çabalan içinde okullar genç bireylere demokrasinin ilke ve uygulamaların sağlam bir temele dayalı olarak öğretmelidirler. Böyle bir eğitimin sağlanabilmesi ve bu çerçevede demokrasiyle özdeşleştirilen öğelerin daha iyi öğrenilebilmesi ve kavranılabilmesi için kuramsal bilgi verilmesinin yanı sıra öğrencilerin hayal güçlerini de içine alacak bir şekilde birtakım uygulamalara da yer verilmesi son derece yararlı olacaktır. Doğal olarak demokrasi eğitimin genel anlamda ne dereceye kadar başarılı olduğunun anlaşılması ve bu eğitimin davranışa dönüşüp dönüşmediğinin gözlenebilmesi bir zorunluluk olarak pek çok bilimsel araştırmanın yapılmasını gerektirmektedir"
* Bu yazı 20-21 Mayıs 2004 tarihinde gerçekleştirilen Uluslararası Demokrasi Eğitimi Sempozyumu'nda sunulan "Demokrasi Eğitimi ve Demokrasi Eğitiminde Pratik Uygulamalar" adlı bildiriden alınmıştır.