Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı, Edirne F Tipi Cezaevi'nde bulunan Selahattin Demirtaş, resmi Twitter hesabından Anayasa Mahkemesi’nin “Barış Akademisyenleri” hakkında verdiği hak ihlali kararıyla ilgili açıklamalarda bulundu.
“Merhabalar. Umarım iyisinizdir, biz her zamanki gibi gayet iyiyiz. AYM’nin barış akademisyenleri kararı hukuki açıdan tartışılıyorken, ben de siyasi bir hatırlatmayla katkı sunmuş olayım” diyerek söze başlayan Demirtaş şöyle devam etti:
“Karara konu olan hendek/barikat operasyonları yapılırken bazı güvenlik birimlerinin aşırı güç kullandığını, sivilleri doğrudan hedef aldığını ben de defalarca söylemiştim. Elbette ki, biz de o suça hem ortak olmamak hem de durdurmak için çok çaba sarf etmiştik.
“O dönemde yaşananların arka planını ve iç yüzünü bilmeyenler, güvenlik güçlerinin haksız yere suçlandığını, bu şekilde ‘terör propagandası’ yapıldığını söylemeye devam ediyorlar.
Komutanlara ne oldu?
"Bakın, bunu söyleyenlerin korumaya çalıştığı, cansiperane bir şekilde savunduğu o operasyonların emirlerini veren komutanlar kimlermiş ve neredelermiş:
* Demirtaş'ın paylaştığı görsel
"Ayrıca Devlet Bahçeli de durumu çok sonraları fark etmiş olacak ki, bu konuda şöyle bir demeç verme zorunluluğu hissetmişti:
Bahçeli'nin, Hürriyet yazarı Ertuğrul Özkök'e verdiği, 13 Ekim 2018 tarihli röportaj. |
"Bu darbeci askerlerin Meclis'i bombalama ve yüzlerce sivil yurttaşı katletme emirlerini 15 Temmuz’da verdiğine inanıyorsunuz da Sur’da, Cizre’de tek bir sivilin öldürülme emrini vermiş olabileceğine neden inanmıyorsunuz?
"Şimdi, AYM kararına karşı imza atan “1066 akademisyen” bu darbeci askerleri ve onların suçlarını savunmuş olmuyor mu? (1071 imza sayısı hedeflenirken ulaşılan 1066 sayısı da, Alparslan’ın Malazgirt’e gelip Kürtlerle ittifak yapmayı henüz aklından geçirmediği bir tarih olmuş.)
"Tarihin utanç sayfasına yazıldılar"
"Kim bilir, bakarsınız ileride bir gün savcının biri de çıkıp (umarım olmaz) bu 1066 akademisyene, darbecilere destekten soruşturma açıverir. Ama her halükarda tarihin utanç sayfasına yazıldılar bile.
"Hala ikna değillerse Taybet İnan, Cemile Kasırga, Sevê Demir, Pakize Nayır, Fatma Uyar, Aziz Yural ve katledilen onlarca sivil insanı kendilerine hatırlatıyorum." (HA)