Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) önceki Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutuksuz yargılanmasına karar verilen ana davanın duruşması ikinci gününde, Sincan Cezaevi Kampüsü’nde kurulan Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde (ACM) başladı.
Demirtaş, daha önce tahliye edildiği davanın duruşmasına tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Kapalı Cezaevi’nden SEGBİS ile katıldı.
Duruşma, Demirtaş’ın hakkında hazırlanan iddianamede yer alan 3’üncü fezlekeye dair savunmasıyla devam etti.
TIKLAYIN - Demirtaş: Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde Ben Değil Siz Yargılandınız
"Konuşmalarımın tamamı cımbızla seçilmiş"
Demirtaş savunmasında söz konusu fezlekeye konu olan konuşmalarından oluşan 10 sayfalık metni duruşmada da okuyarak şu ifadelere yer verdi:
"3 no’lu fezleke, 2015 yılına ait bir fezleke. Uzun bir fezleke, tamamını okumayacağım. Çünkü çok sayıda standart bilgi dediğimiz KCK yapılanması nedir ne değildir diye sayfalarca şablon bir giriş yaptıktan sonra Ertuğrul Kürkçü, Figen Yüksekdağ, Selma Irmak, Sırrı Süreyya Önder ve benim çeşitli zamanlarda yaptığımız konuşmaları esas alan bir fezleke.
"Fezlekenin esası Demokratik Toplum Kongresi’nde yapmış olduğumuz bazı konuşmalar. Hakeza basın toplantısında ifade ettiğimiz görüşler, televizyon programında ifade ettiğimiz görüşler ve yanılmıyorsam iki ayrı mitingde yaptığımız konuşmalardan oluşan bir fezleke. Yani 4 veya 5 konuşmamdan müteşekkil bir fezleke.
"Daha önce de belirttiğim gibi fezlekeye alınan, bana ait olduğu söylenen konuşmalar bütün fezlekelerde olduğu gibi cımbızlama yöntemi ile seçilmiş, birkaç cümle peş peşe getirilerek bir algı oluşturulmuş. Bütün savcıların bizim hakkımızda düzenlediği fezlekelerin, iddianamelerin zaten genel tarzı budur.
"Sadece bu iddianamede değil, Cumhurbaşkanına hakaret dosyasında ya da başka mahkemelerde açılmış Başbakana hakaret ya da TCK 301’le ilgili dosyaların tamamında konuşmalarımın tamamı ya çarpıtılmış ya da cımbızlama yapılmış. Tabii savcıların bilmeden yaptıkları bir çalışma değil.
"Yanlış yönlendirmek için hazırlanmış"
"Aleni bir şekilde çarpıtma, kumpas, kamuoyunu yanlış yönlendirme hatta mahkeme heyetlerini yanlış yönlendirme amaçlı düzenlenmiş iddianameler ve fezlekelerdir. Bu nedenle ben konuşmalarımın tamamını istemiştim, mahkemeniz de bilirkişiye yazdı ve şimdi elimde bilirkişi tarafından çözümü yapılmış ilgili konuşmaların tam metni var.
"Ben bunu hem okumak istiyorum kayıtlara geçmesi açısından hem de konuşma bana ait mi değil mi ondan sonra yapabilmem açısından. Bilirkişi raporlarını okuyarak savunmama başlamak istiyorum.
"Bu bir parti mitingi"
"Önümdeki ilk bilirkişi raporu 13.09.2015 tarihinde Lice ilçesinde yapılan konuşmaya ilişkin iki adet CD ve DVD’nin çözüm tutanağıdır. Bu çözüm tutanağına göre bazı bölümlerde benim konuşmama rastlanmamış, konuşmama rastlandığı bölüm şöyle başlıyor.
"Onu kelimesi kelimesine okumam gerekiyor ki konuşmamın mahiyeti itibariyle ne demek istediğim tam olarak anlaşılmış olsun. Şöyle; Selahattin Demirtaş: Lice’deki miting, otobüsün üzerindeyiz bir görüntü var. Yanımda çok sayıda milletvekili arkadaşım var, on civarında. Bu bir parti mitingi, parti otobüsünün üstündeyiz. Kamuoyuna hitap ediyoruz.
"Savcının nasıl değerlendirdiği umurumda değil"
"10 sayfalık bir metin. Bunun tarihi de dediğim gibi 1 Kasım seçimlerinden 1 hafta kadar önce. 24 Ekim’de Diyarbakır’da yapılmış bir konuşma. Savcı bu konuşmayı da terör propagandası ve örgüt yöneticisi olmamın delili saymış. Konuşma metni bana aittir. Çözümde bazı ufak tefek eksikler olsa da bütünlüğü bozan bir durum değil. Konuşma çözümünde geçen konuşmalar benim düşüncelerimdir. Tekrarlıyorum, katılıyorum.
"Bugünden dönüp baktığımda bu konuşmaya keşke başarabilmiş olsaydık. Keşke orada konuştuklarımı hayata geçirebilecek siyasi gücümüz olsaydı.
"Üzüntüm sadece buna dair olur, yoksa savcının bu konuşmayı nasıl değerlendirdiği çok da umrumda değil. Bu konuşma örgüt propagandasını bırakın örgüt yöneticiliği olabiliyorsa o savcıdan şüphelenmek lazım. Kime hizmet ediyor, tam olarak derdi nedir, onu tartışmak lazım."
Selahattin Demirtaş'ın savunması için TIKLAYIN
Duruşmayı kimler izledi?
Avukatların hazır bulunduğu duruşmayı HDP milletvekilleri Mithat Sancar, Züleyha Gülüm, Mehmet Rüştü Tiryaki, Murat Çepni, Zeynel Özel ile partililer izledi.
Dünkü duruşmaya alınmayan isimlerden Sınır Tanımayan Avukatlardan Per Stadig ve Stende Geer, bugünkü duruşmaya alındı.
Avrupa Sosyalistleri Partisi (PES) heyeti ise polis tarafından engellendi. Mahkeme heyetinin yabancı heyetlerin duruşmaya alınmasına dair kararı olmasına rağmen polis, PES heyetini Cezaevi Kampüsü dışında bekletti. Mahkeme heyeti ile yapılan görüşmeler sonucunda PES heyeti de duruşma salonuna alındı. (TP)