Cumhurbaşkanı adayı ve Halkların Demokratik Partisi Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ailesi ile birlikte Diyarbakır Bisiklet ve Doğa Sporları Kulübü tarafından Hasankeyf, Munzur ve Karadeniz’in dereleri ile İstanbul Kuzey ormanlarına dikkat çekmek amacıyla düzenlediği bisiklet turuna katıldı.
Demirtaş, Bağlar ilçesindeki Newroz Parkı’ndan başlayan turda bisikletçiler, eşi Başak Demirtaş ve çocukları Dılda ve Delal’le pedal çevirdi.
“Yüzünü doğaya dön, doğa katliamına sessiz kalma” pankartının açıldığı tur yaklaşık 20 dakika sürerek Kamışlı Bulvarı’nda sonlandı.
Cumhurbaşkanı adayı olması nedeniyle Demirtaş’a verilen iki yakın polis koruma da pedal çevirenler arasındaydı.
Hükümete doğa hassasiyeti çağrısı
Demirtaş, Kamışlı Bulvarı’nda sona eren turda basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
İMC ve Hürriyet’in internet sitelerinde yer alan haberlere göre Demirtaş doğanın en çok tahrip edilen alan olduğunu anlattı. Hükümetin çevre anlayışının “betondan ibaret olduğunu” söyleyen Demirtaş hükümete ve yerel yönetimlere de çevre ve doğa konusunda daha hassas olması ricasında bulundu.
"Özellikle sular altında bırakılmak istenen tarih ve kültür mirasımız Hasankeyf, yine barajlarla su altında kalma tehlikesi geçiren ve hali hazırla projesi süren Munzur vadisi, Munzur barajı, ha keza Karadeniz’de HES’lerle özellikle yok edilmek istenen derelerin ve Karadeniz doğası tabiatı, yine 3. köprü ve benzeri projelerle katledilen İstanbul kuzey ormanları, Çanakkale’den Bergama’ya kadar, Antalya’ya kadar her yerde bugün Türkiye’nin gelişimi, sanayisi ve yatırımlar adına doğa katliamları yaşanıyor."
Demirtaş’ın çevre politikası
Demirtaş Yeni Yaşam Belgesi’nde ve önceki açıklamalarında çevre konusuna değindiğini hatırlatarak cumhurbaşkanı seçilirse en büyük duyarlılığı göstereceği konulardan birinin doğa ve çevre konuları olacağını söyledi.
"Ekolojik bir yaklaşım, çevreye doğaya saygı yaklaşımı gelişmedikçe o ülkede insan hakları kültürü, demokrasi kültürü açısından yeteri kadar mesafe katledilmiştir denemez, denilemez.”
Cumhurbaşkanı seçilmesi durumunda Hasankeyf’teki barajı ve Munzur’daki HES’leri durdurup durduramayacağına ilişkin soruyu şöyle yanıtladı:
"Cumhurbaşkanının bu tür yetkileri yok, fakat Devlet Denetleme Kurulu’nu (DDK)faaliyete sokabilir, bu tür konularda DDK Cumhurbaşkanı adına bir denetleme yapabilir ve bu raporu mahkemelere sevk edebilir aslında. Cumhurbaşkanı halkın çıkarlarını koruma açısından davaya müdahil olabilir. Kendisi bizzat dava açabilir. Yürütme açısından bir yetkisi ve durdurma yetkisi yoktur ama ben Cumhurbaşkanı olsam hem Hasankeyf, hem Munzur ve şu anda gereksiz olarak yapılan HES’leri ve Karadeniz’de dereleri ve doğayı mahveden santralleri durdurmak için girişimlerimi sürdürürdüm." (BK)
* Fotoğraf: Hüseyin Bağış / Diyarbakır / AA