Kürt sorununda yeniden çatışmalı bir döneme girildi: Geçen hafta sınır ötesinde başlayan askeri operasyonlar İskenderun, Tunceli ve Şırnak'ta sürüyor; PKK eylemsizlik sürecini 1 Haziran'dan itibaren sonlandırdı; diğer taraftan anayasa referandum takvimi işliyor.
Son gelişmeleri Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş, bianet'e değerlendirdi.
Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK) toplantısında, anayasa referandumunun ele alınacağını söyleyen Demirtaş, "Konuyu hafta sonu yapacağımız toplantıda kesinleştireceğiz. Anayasa Mahkemesi kararını bekliyoruz ama ağırlıklı ve eğilim boykot yönünde" dedi.
"Hükümet sorunu çözmek istemiyor"
"Hükümetin bir yıldır 'açılım' adıyla yürüttüğü süreci başından itibaren programsız, projesiz götürmeye çalıştığı ortaya çıktı" diyen Demirtaş, şunları söyledi:
"Geçen yıl 'anaların gözyaşı dinecek, kan akmayacak' diyen Başbakan'ın elinde, şimdi mutlaka bir formül vardır diye düşünüyordum. Başbakan bu sözlerin, sorunu diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözmek anlamına geldiğini bilmelidir. Diyalog ve barışçıl yöntemlerin dışında, hiçbir şekilde akan kanın ve anaların gözyaşının durması mümkün değil. Ama bu sürede görüldü ki hükümetin PKK ile diyalog kurup sorunu çözmek derdi yokmuş; tersine uluslararası güçleri de arkasına alarak bahar aylarıyla birlikte askeri operasyonlar başlattı."
"Bunlar savaşın acı sonuçları"
Demirtaş, "PKK'nin dün yaptığı açıklamayla yeni bir sürece girildi; dönemin daha fazla şiddetle geçeceği anlaşılıyor" diyerek devam etti:
"Gelinen noktadan son derece üzgünüz. Türkiye'de barış çevrelerinin anlamamakta ısrar ettiği bir nokta var; biz 'PKK ve Öcalan ile görüşülmeden bu sorun çözülmez' dediğimizde bize ve partimize saldırıp hakaret edenler, eleştirenler, şimdi bu kanı nasıl durduracaklarını açılamak zorundalar. Bizim formülümüz buydu. O zaman 'BDP topu başkalarına atıyor' diyenler ne diyor? Onlardan formül bekliyoruz. Çözüm savaşa onun acı sonuçları da budur."
"Aydınlar,vekiller Öcalan'la görüşsün"
Demirtaş'ın çatışmanın nasıl sonlandırılabileceğine ilişkin önerileri ise şöyle:
"İlk etapta Meclis İnsan Hakları Komisyonu, İmralı Cezaevi'nde inceleme yapabilir; cezaevinde uluslararası ve ulusal hukuka aykırı durum söz konusu. Cezaevinin kapatılarak, Öcalan'ın sağlık koşullarına uygun başka bir yere nakledilmesi çok daha doğru olur. Adale Bakanı bir grup aydın ve barış girişimcisinin Öcalan ile görüşmesine izin verebilir. Devlet ya da hükümet adına birilerinin gidip Öcalan ile barışın nasıl sağlanabileceği konusunda tartışama yürütmesi gerekir. Bunlar olursa kıyamet kopmaz, Türkiye küçülmez. Bunlar olursa ben inanıyorum çözüm hızlı bir şekilde gelişebilir." (SP/TK)