Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Batman Milletvekili Zeynep Oduncu, Meclis Genel Kurulu’nda yaptığı açıklamalarda, Mezopotamya Ajansı ve Jin News muhabirleri 8 gazeteciye toplamda 50 yıl hapis cezası verilmesine tepki gösterdi.
8 gazeteciye verilen ceza 3 kentte protesto edilecek
Oduncu, AKP’nin hakikat mücadelesi veren gazetecilere karşı yargıyı sopa olarak kullandığını belirterek, şöyle konuştu:
“Yıllar önce devletin karanlık odakları tarafından katledilen Musa Anter’i, Hafız Akdemir’i, Hüseyin Deniz’i ve daha nice basın emekçisinin mirasçısı özgür basın çalışanlarının hakikat mücadelesini nasıl durduramadıysanız, yine durduramayacaksınız. Baştan bunu söyleyelim ve devam edelim. Dün de Mezopotamya Ajansı (MA) muhabirleri Diren Yurtsever, Berivan Altan, Selman Güzelyüz, Hakan Yalçın, Emrullah Acar, Zemo Ağgöz ve Deniz Nazlım’ın yargılandıkları davada mahkeme her birine 6 yıl 3’er ay hapis cezası verdi. Hakkında hapis cezası verilen gazetecilerden Selman Güzelyüz, daha üç gün önce evlendi. Devlet, bir gazeteciye gazetecilik yaptığı için düğün takısı olarak hapis cezası verdi.”
"Gazetecileri kıskaca almaya çalışıyorlar"
Gazetecilere verilen hapis cezasının tek gerekçesinin bir gizli tanık beyanı olduğuna dikkat çeken Oduncu, şöyle dedi:
“Üstelik mahkemede dinlenen bu gizli tanık, gazetecileri tanımadığını ve aleyhte verdiği beyanları reddettiğini açıkça söyledi. Buna rağmen mahkeme, bunu dikkate dahi almadı. Çünkü iktidarın arka bahçesine dönen yargı, sadece siyasallaşmakla kalmamış mahkeme salonları da adeta birer tiyatroya dönüşmüştür. Bugün itibariyle en az 41 gazeteci cezaevinde bulunurken, dışarıdaki gazeteciler açısında da ülke, böylesi kararlarla açık bir cezaevine dönüştürülüyor."
"Davadaki karar, Kürt sorunundaki çözümsüzlük hali ve tecridi işleyen ve bunu gündeme getiren gazetecilerin cezalandırılmasıdır. Bu yargı kararlarıyla gazetecileri bir kıskaca almaya çalışıyor, oto sansüre mecbur bırakıyorsunuz. Ancak bu kararla, hakikatin üstünün örtemeyeceksiniz, Kürt gazetecilere de geri adım attıramayacaksınız. Hakikat bir sel gibidir, önüne hangi bendi koyarsanız yıkılır.”
Ne olmuştu?
Polis, 25 Ekim 2022 sabahı Ankara, İstanbul, Van, Diyarbakır, Urfa, Manisa ve Mardin'de gazetecilerin evlerine baskın düzenledi.
Sonrasında gazetecilerin Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturma kapsamında gözaltına alındığı öğrenildi. Ankara 2. Sulh Ceza Hakimliği dosyaya kısıtlama kararı getirdi.
Süleyman Soylu’nun İçişleri Bakanı olduğu dönemde yapılan gözaltılar sırasında Emniyet Genel Müdürlüğü itibarsızlaştırma çalışması yaparak Ankara'daki gazetecilerin gözaltına alınışlarının videosunu yayımladı. Videoda gazetecilerin başlarını eğdiği görüntüler ekrana yansıyordu.
Ayrıca Emniyet gazetecilerin örgütsel faaliyet yürüttüğünü iddia etmişti. Mezopotamya Ajansı da hedef gösterilmişti.
11 gazeteciden dokuzu 29 Ekim’de tutuklandı. İddianame yaklaşık dört ay sonra geldi. Savcı Zafer Ergün hazırladığı 210 sayfalık iddianamenin büyük bir bölümü yoruma dayalı bir şekilde hazırladı.
Gazetecileri ‘örgüt üyeliği’ ile suçladı. Toplamda 165 yıla kadar hapis istedi. İlk duruşma 16 Mayıs 2023’te görüldü. Savcı tutukluluğun devamını istese de mahkeme gazetecileri tahliye etti.
(EMK)