Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) İstanbul Milletvekili Kezban Konukçu, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Barış Akademisyeni Sibel Bekiroğlu’nun iş akdinin sonlandırılarak üniversiteyle ilişiğinin kesilmesi hakkında Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın yanıtlaması istemiyle Meclis Başkanlığı’na soru önergesi verdi.
AKADEMİSYEN YARGILAMALARI
Sibel Bekiroğlu'na 1 Yıl 3 Ay Ceza
Akademisyen Bekiroğlu: Hakikatle yüzleşince erillik kaybolur
“Üniversiteler, baskıcı bir yönetim aklına teslim edilmiştir”
Soru önergesi metninde, üniversiteler bilimsel bilgi üretiminin ve özgür düşüncenin merkezi olmalıdır; ancak iktidarın ve 12 Eylül askeri darbesinin ürünü olan YÖK, üniversiteleri baskıcı, kontrolcü ve yasakçı bir yönetim aklına teslim etmiştir diyen Konukçu, önergeye şu şekilde devam etti:
“11 Ocak 2016 tarihinde yayınlanan ‘Bu Suça Ortak Olmayacağız’ adlı bildiriyi imzalayan, özgür, eleştirel düşünceyi benimseyen, insan haklarını savunan akademisyenler mevcut iktidarın açıktan hedef tahtası haline gelmiş, işten atılmış ve ‘sakıncalı’ ilan edilerek çalışma koşulları son derece belirsiz, güvensiz ve zorlayıcı bir alana itilmiştir.”
"Yıldırma politikaları bilginiz dahilinde mi?"
Konukçu tarafından, Yılmaz’a yöneltilen sorular şöyle:
*İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi akademisyenlerine ve çalışanlarına yönelik yöneticiler tarafından uygulanan mobbing ve yıldırma politikaları bilginiz dahilinde midir?
*İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde Araştırma Görevlisi olarak görev yapmakta olan Sibel Bekiroğlu’nun hukuksuz bir şekilde iş akdinin sonlandırılması bilginiz dahilinde midir?
*Hiçbir şekilde yükümlülüğü bulunmamasına rağmen Sibel Bekiroğlu’ndan ÖYP kapsamında tazminat talep edilmesi bilginiz dahilinde midir?
*İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde Sosyal ve Beşerî Bilimler Fakültesi Dekanı Şaban Doğan’ın görev sürelerinin uzatılması talebinde bulunan akademisyenlere ulaşabilirken mesai dayatması nedeniyle devamlı ofisinde bulunan ve çalışmak istediğine yönelik birçok beyanı bulunan Sibel Bekiroğlu’na ulaşılamadığına yönelik yanıltıcı açıklamada bulunmasının gerekçesi sorulacak mıdır?
*Güvenlik kayıtlarında da görüleceği üzere herhangi bir taşkınlık ve olumsuzluk yaşanmamasına rağmen kurum tarafından Sibel Bekiroğlu’nun çıkarılması amacıyla üniversiteye ‘Terör Tim’i çağrılmasının ve akademisyenin ‘Terör Tim’i görevlileri eşliğinde okuldan çıkarılmasının gerekçesi nedir?
*Odasını toplamak ve mesai arkadaşları ile vedalaşmak isteyen Sibel Bekiroğlu’nun de içinde bulunduğu 7-8 kişiye kurum tarafından soruşturma açılmasındaki gerekçe nedir?
*Üniversite yönetimlerinin mevcut mobbing şikayetlerini incelemek ve sorumlulara gerekli idari ve cezai işlemleri uygulamak, yeni vakaların meydana gelmesini engelleyecek adımlar atmak amacıyla herhangi bir çalışma yapılması düşünülmekte midir?
*Birçok basın organında da yer aldığı üzere İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’ndeki tarikat yapılanması bilginiz dahilinde midir? Bilginiz dahilinde ise bu durumu önlemek üzere herhangi bir müdahalede bulunulması düşünülmekte midir?
*İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi özelinde hemen hemen tüm üniversitelere yapılan yönetici atamalarında hangi kriterler baz alınmaktadır? Eşitlik ve liyakat ilkeleri göz önünde bulundurulmakta mıdır?
*Bilimsel çalışmalar yapması beklenen kurumlara yapılan liyakatsiz atamalar ile ne gibi bilimsel çalışmalar üretilmesi beklenmektedir?
Ne olmuştu?
2 Ekim 2024 tarihinde, İzmir Kâtip Çelebi Üniversitesi’nde araştırma görevlisi olan Sibel Bekiroğlu’nun iş akdi, “çalışmak istediğini beyan etmeme” ve “hizmetine ihtiyaç duyulmama” gerekçeleri ile sonlandırılmıştı. Daha sonrasında ise eşyalarını toplamak ve fakülte dekanı ile görüşmek isteyen Bekiroğlu, özel güvenlik görevlileri ve terörle mücadele ekipleri tarafından üniversiteden çıkarılmıştı. Ayrıca fakülte dekanlığı tarafından Bekiroğlu’yla birlikte 7 akademisyen hakkında suç duyurusunda bulunulmuştu.
(ET/EMK)