Bugün Sabra ve Şatilla Katliamı'nın 42. yıldönümü.
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Halklar ve İnançlar Komisyonu Eş Sözcüleri Yüksel Mutlu ve Mahfuz Güleryüz, katliamın yıldönümünde partilerinin Ankara’daki genel merkezinde bir basın açıklaması düzenledi.
Mutlu, söz konusu saldırının Filistinli mülteciler ve Lübnanlı yoksulları hedef aldığını belirtti.
İsrail yanlısı Falanjistler tarafından düzenlenen saldırıda yaklaşık 3 bin 500 kişinin yaşamını yitirdiğini vurgulayan Mutlu, Uluslararası Ceza Mahkemesi’nin dönemin İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron’u savaş suçlusu ilân etmesine rağmen, faillerin cezalandırılmadığını söyledi.
“Filistin halkının direnişini destekliyoruz”
Güleryüz ise benzer katliamların halkların mücadelesi ve direnişinin önemini de ortaya koyduğunu belirtti.
DEM Parti Halklar ve İnançlar Komisyonu, Filistin halkıyla dayanışmayı sürdürme ve bölgede adil bir barış sağlama çağrısını yinelediği açıklamasını şöyle sonlandırdı:
“Siyonizm ve destekçisi olan emperyalist güçler, Filistin halkına karşı oldukları kadar bölge halklarına ve özgürlükçü güçlere de karşıdır. Sabra ve Şatilla Katliamı, Filistin halkının yalnızca işgalci güçlere değil aynı zamanda kapitalist sömürgeci düzenin tüm halkları baskı altında tutma politikalarına karşı verdiği onurlu mücadelenin de sembollerinden biridir.
“Filistin'deki savaş bugün de aynı sömürü politikalarının devamı niteliğinde sürmektedir. DEM Parti olarak, halkların eşitliğini savunuyor, Filistin halkının direnişini destekliyoruz. Sabra ve Şatilla’da yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.”
Sabra ve Şatilla Katliamı
15-29 Eylül 1982 tarihlerinde Beyrut’ta süren İsrail işgalinin ikinci gününde (16 Eylül), dönemin İsrail Savunma Bakanı Ariel Şaron, Sabra ve Şatilla mülteci kamplarında 2 bin Filistin Kurtuluş Örgütü (FKÖ) üyesi bulunduğunu duyurdu. Açıklamanın ardından, İsrail tankları "uluslararası koruma altına alınmış" Beyrut’a doğru ilerlemeye başladı. Bu durum, gazeteci Robert Fisk tarafından daha sonra ironik bir şekilde "efsane" olarak nitelendirildi. İsrail askerlerinin hareketlerini fotoğraflamak isteyen Fransız bir Birleşmiş Milletler yetkilisi, keskin nişancı ateşiyle hayatını kaybetti.
Ariel Şaron’un emrindeki İsrail ordusu, Elie Hobeika komutasındaki Hıristiyan Falanjist milisler için bir yol açtı. Falanjistler, Sabra ve Şatilla'daki, çoğunluğu çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşan 3 bin 500 Filistinli ve Lübnanlı’yı öldürdü. İsrail, katliamı durdurmak için herhangi bir girişimde bulunmadı ve Ariel Şaron, bu olaylardaki rolü nedeniyle "Beyrut Kasabı" olarak anıldı.
İzleme önerisi: Beşir’le Vals
Beşir’le Vals (Fransızca: Vals avec Bashir), 2008 yapımı İsrail animasyon filmi. Yönetmenliğini Ari Folman’ın üstlendiği film, Sabra ve Şatilla Katliamı’nı konu alıyor. Folman’ın kendi deneyimlerinden yola çıkarak çektiği film, yönetmenin gençliğinde asker olarak katıldığı Lübnan İç Savaşı sırasında yaşadığı travmaları ve hafıza kaybını keşfetme sürecini anlatır.
Folman, Sabra ve Şatilla kampındaki katliamı unutmuştur; ancak bir grup eski asker arkadaşının rüyalarında katliam hakkında konuşması, onun bu anıları tekrar hatırlamasına neden olur.
Filmin son sahnesinde Folman’ın konuştuğu TV muhabiri Ron Ben-Yishai, katliamın ertesi günü mülteci kampına gelir ve cesetlerle karşılaşır. Moloz yığınlarının arasında Filistinli bir kız çocuğunu görür: “Yakından baktığımda buklelerini gördüm. Kıvırcık saçlı bir yüz toza bulanmıştı. Ayırt etmek çok güçtü. Ama bir kafaydı, burnuna kadar görünüyordu. Bir kafa ve bir el. Benim kızım da o kız çocuğuyla aynı yaşlardaydı. Onun da saçları kıvırcıktı.” (TY)