Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) 22-26 Ocak günlerinde gerçekleşen kış oturumunun dördüncü gününde Avrupa Konseyinin yürütme organı Bakanlar Komitesi AKPM üyelerine konseyin çalışmaları konusunda bilgi verdi ve gruplar ve kişiler adına yöneltilen soruları yanıtladı.
Bu soru-cevap oturumunda AİHM'nin derhal serbest bırakılması kararına karşın, hapiste tutulmaya devam eden önceki HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın durumu AKPM Birleşik Avrupa Solu Grubu (UEL) tarafından gündeme getirildi.
Çelenk Özen: "Bakanlar Komitesi neden
yaptırım sürecini başlatmıyor?"
UEL adına söz alan DEM Parti Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen Bakanlar Komitesi'ne "Aralık 2020'de, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Büyük Dairesi[nin] HDP'nin eski Eş Başkanı Selahattin Demirtaş'ın hakları ve özgürlüklerinin ihlal edildiğine karar verdi[ğini] ve derhal serbest bırakılmasını emretti[ğini]" hatırlattı.
Çelenk Özen, "Büyük Dairenin üç yıl önceki kararına karşın, Demirtaş'ın, hakkında bir mahkumiyet kararı olmaksızın hala cezaevinde bulunmakta" olduğuna da işaret ederek, "Bu kararda, [Avrupa İnsan Hakları Sözlşemesi'nin] 18. Madde['sinin] önemi göz önüne alındığında, Demirtaş davasında Bakanlar Komitesi neden yaptırım sürecini başlatmıyor?" diye sordu.
AKPM Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması kararını kabul etti
Yaptırım süreci ne demek?
Yaprırımlar konusu, Türkiye'nin Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin "Osman Kavala'nın derhal serbest bırakılması" kararını yerine getirmemekteki ısrarı üzerine Avrupa Konseyi Parlamenter Meclisinin (AKPM) geçtiğimiz yıl sonbahar oturumunda gündeme gelmiş ve katılanların 2/3 çoğunluğuyla yaptırım kararı almıştı.
Karara göre, Türkiye Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin Osman Kavala'nın "tutukluluğu kaldırılarak derhal serbest bırakılması" kararını yerine getirmediği takdirde, yaptırımlarla karşı karşıya kalacaktı.
Bu yaptırımlar arasında en önemlileri Kavala'nın hukuksuzca hapiste kalmasına şahsi sorumlulukları nedeniyle yol açan kamu görevlileriyle ilgili "Magnitsky Mevzuatı"nın uygulanması ve "Osman Kavala'nın 1 Ocak 2024 tarihine kadar cezaevinden tahliye edilmemesi halinde, Meclisin 2024'ün ilk oturumunda Türk delegasyonunun yeterlik belgelerine itiraz etme yetkisinin devreye girmesi"ydi. Özetle, bu karardan sonra Türk makamlarıyla "ilişkiye geçilmesi"ne karşın Kavala'nın serbest bırakılması sağlanamadığı takdirde "Osman Kavala ve diğer siyasi mahkumların Türkiye'de yasadışı ve keyfi olarak özgürlüklerinden mahrum bırakılmasına polis memuru, savcı, hakim, cezaevi görevlisi yada başka görevlerde bulunanlar olarak katkıda bulunan herkes" Avrupa ülkelerinde bu eylemleri nedeniyle kovuşturmayla karşı karşıya kalacaktı.
Dahası, Osman Kavala 1 Ocak 2024'e kadar tahliye edilmediği takdirde 2024 Kış Oturumu'nda Türkiye delegasyonu AKPM'de oy kullanma haklarından yoksun kalabilecekti.
Çelenk Özen'in sorusunu Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı, Liechtenstein Dışişleri, Eğitim ve Spor Bakanı Dominique Hasler yanıtladı.
Bakanlar Komitesi Başkanı:
"Mart'ta durumu yeniden ele alacağız"
Hasler, DEM Parti temsilcisi Diyarbakır Milletvekili Sevilay Çelenk Özen'in sorusuna karşılık "Komite, o dönemde Türkiye'de bir muhalif siyasetçi olan Sayın Selahattin Demirtaş'ın durumuyla ilgili derin kaygılarını dile getirmişti." dedi.
Hasler, "Avrupa Mahkemesinin Büyük Dairesi, 22 Aralık 2020'de Selahattin Demirtaş tarafından açılan davayı karara bağlarken verdiği hükümleri hatırlattı.
"[Mahkeme] Sözleşmenin haklarla, özgürlüklerle ve ifade özgürlüğüyle ilgili birçok kez ihlal edildiği sonucuna vardı. Siz de bahsettiniz. Başvurucunun tutukluluğunun, demokratik toplum kavramının en, en, en özünde yatan çoğulculuğu boğma ve siyasi tartışma özgürlüğünü sınırlama amacını taşıdığını belirledi. 46. Madde uyarınca, mahkeme, muhatap devletin başvurucunun derhal serbest bırakılmasını sağlamak için gerekli tüm önlemleri alması gerektiğini belirtti." dedi.
Hasler, "geçtiğimiz yıl, Nisan 2023'te, Avrupa Mahkemesi ayrıca Selahattin Demirtaş ile birlikte muhalefet partisinin eş başkanı olan Figen Yüksekdağ Şenoğlu'nun tutuklanmasının da, Demirtaş davasıyla benzer gerekçelerle, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin ihlali olduğuna karar verdi[ğini]" ekledi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı, Komitede, "insan hakları toplantılarında bu davaları düzenli olarak inceledik[lerini]" vurguladı ve Türk yetkililer[in] "Selahattin Demirtaş'ın durumuyla ilgili olarak tutuklamasını haklı çıkaracak yeni kanıtlar bulunduğunu belirtti[klerini],kendisinin de bu konuda Anayasa Mahkemesine başvuruda bulundu[ğunu]" aktardı.
Türkiye'ye "Demirtaş'ın AYM'deki davası bitene
kadar cezaevine alternatif yöntemler bulması" önerilmiş
Hasler ek olarak, "Bakanlar Komitesinin, Aralık 2023'teki son insan hakları toplantısında, Türkiye'deki yetkililere başvurucunun derhal serbest bırakılmasını sağlamak için, örneğin Anayasa Mahkemesinde başlattığı süreç tamamlanana kadar başka adli kontrol yöntemleri bulmaları için güçlü bir çağrıda bulundu[ğunu]" söyledi.
Bakanlar Komitesi Başkanı, Komitenin "Üye devlet organlarına ve gözlemci devletlere, başvurucunun devam eden tutukluluğuyla ilgili konuları Türk yetkilileriyle ilişkilendirmeleri ve bir an önce sona ermesi için derhal harekete geçmeleri için bir kez daha davetini yineledi[ği]" bilgisini verdi.
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Başkanı, Sevilay Çelenk Özen'e yanıtının sonunda "Ben sadece görevim çerçevesinde bu çağrıyı yineleyebilirim." dedi.
"Komite, serbest bırakılma çağrısı yapıyor. Önümüzdeki Bakanlar Komitesi toplantısında [Mart'ta] bu davaları bir kez daha inceleyecektir."
(AEK)