Münevver Karabulut, Hüseyin Üzmez ve Güler Zere dosyalarında uygulama yanlışları yaparak hukuki süreci yavaşlatan Adli Tıp Kurumu'nun eksiklikleri, Cumhurbaşkanlığı Devlet Denetleme Kurulu (DDK) incelemesiyle tespit edildi.
DDK Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün talimatıyla, Adli Tıp Kurumu Başkanlığı'nın 2007, 2008 ve 2009 yıllarına ait işlemlerini denetledi. Cumhurbaşkanlığı sitesinde 545 sayfalık inceleme raporunun, 28 sayfalık özeti yayınlandı.
İhtiyaca cevap vermiyor
DDK otopsisinin yanlış yapıldığı ortaya çıkan Münevver Karabulut; Cumhurbaşkanı affı için gerekli olan raporu geç hazırlanan Güler Zere; tacize uğrayan mağdur kızın defalarca ve çok geç tarihlerde muayene edildiği Hüseyin Üzmez dosyalarını da inceledi.
Rapor özetinde yer alan tespitler ve 16 maddede toplanan öneriler şöyle:
*Kurum'un hukuki yapısı ve organizasyon biçiminin hizmetin sağlıklı bir biçimde ifası bakımından uygun olmadığı kanaatine varılmıştır; kuruluş ve işleyiş biçiminin ihtiyaca tam cevap vermediği kanaatini tespitler, teyit etmektedir.
*Bilimsel bir yapı olmaktan çok Adalet Bakanlığı'na bağlı idari bir organ olma hüviyeti taşıyan kurumun bu türden bir misyon yüklenmiş olması üniversiteleri devre dışı bırakmakta; bilirkişilik müessesesinin bilimsel temellere oturtulması gereğiyle çelişmektedir.
*Kurum'un (merkezi olması) iş yoğunluğunu artırarak karar alma süreçlerinde gecikmeler meydana getirmektedir.
Mağdurların psikolojisi bozuluyor
*Cinsel suç mağdurlarının ruh sağlıklarının, bu eylem nedeniyle bozulmuş olup olmadığının tespitine dair dosyaların sayısında ciddi bir artış ortaya çıkmıştır.
*Cinsel suç mağdurları ile ilgili Kuruma intikal eden vakalara ilişkin süreçler (birden çok kez yapılan muayeneler vb. nedenlerle) çok uzun sürmekte ve mağdurların psikolojik durumları üzerinde olumsuz tesirler meydana getirmektedir.
Uzmanlarbaşka alanlara geçmek istiyor
Raporda uzman ve personelle ilgili bilgiler verildi; Kurum'da 645'i merkez, 49'ı ise taşra teşkilatlarında olmak üzere bin 135 personel görev yapıyor. Bunların sadece 624'ü uzman statüsünde. İhtisas kurullarında görev yapan 242 personelin 63'ü üniversite öğretim görevlisi.
Kurumda görevli 222 adli tıp uzmanı ile yapılan anket sonuçları da raporda yer aldı. Anket sonucuna göre kurumdaki uzmanların yüzde 89,4'ü kariyer imkânı olmadığı için tıpta başka alanlara geçmek istiyor. Uzmanların yüzde 72,3'ü kurumda verilen asistanlık eğitimini başarılı bulmuyor.
Uzman, personel ve öğretim görevlilerinden oluşan "ikincil görevliler" ile ilgili rapordaki tespit ve öneriler de sıralandı:
*İhtiyaç duyulan sayı ve nitelikte uzman personelin yetiştirilmesi sağlanamamakta; yetişmiş uzmanlar ise Kurum bünyesinde istihdam edilememektedir.
*Birikmiş işlerin tamamlanması ve süreçlerin makul sürelerde sonuçlandırılabilmesi için personel yönünden takviye edilmesi ve/veya başka yerlerde fonksiyonları üstlenecek yeni birimler (İhtisas Kurulları) oluşturulması gerekmektedir. (SP)