Başbakan Ahmet Davutoğlu, Türkiye'ye Avrupa ve dünyadaki standartlarda bir güvenlik reformu getirileceğini belirterek "Maske takan alınıp götürülecek" dedi.
Davutoğlu, İçişleri Bakanlığında gerçekleştirilen ve beş saat süren bilgilendirme toplantısında geçen hafta içinde, Adalet ve İçişleri Bakanları ile üçlü olarak güvenlik reformlarıyla ilgili çalıştıklarını, İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın, Bakanlar Kurulu'nda kapsamlı bir sunuş yaptığını ve tekrar istişarelere devam edeceklerini aktardı.
"Avrupa ve dünya standarlarında olacak"
Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları:
"Çevre şartları, uluslararası alanda gelişen imkanlara bakıldığında güvenliği, özgürlüğü tehdit eden araçlar ve örgütlenmelerin çeşitliliği ve açıkçası kapasiteleri arttı. Buna karşı devletin ve güvenlik birimlerinin de en etkin mücadele kapasitesine ve kabiliyetine ulaşması gerekiyor.
"Son dönemde üzerinde çalıştığımız iç güvenlik reformu, aslında özgürlüklerimizi kullanmayı teminat altına alan içerikler barındırıyor. Kesinlikle özgürlük alanımızdan, demokratikleşmeden hiçbir surette taviz vermeyeceğiz.
"Barışçıl gösteri yapmak herkesin hakkıdır. Demokrasiler bu gösterileri kısıtlamaz. Ama bir gösterinin barışçıl bir şekilde yapılabilmesi için güvenlik ortamının olması gerekir.
"Bir vatandaşımızın hayat hakkı, bütün o gösteri adı altında yapılan şiddet eylemlerindeki kullanıldığı iddia edilen haktan daha önemlidir. Mülkiyet özgürlüğünü teminat altına alacak bir gösteri özgürlüğü olması lazım.
"Üzerinde çalıştığımız güvenlik reformu, kesinlikle polisiye tedbirler paketi değildir, güvenlik reformudur. Avrupa ve dünya standartlarında insan haklarını koruyan, gözeten, kollayan ve aynı zamanda da bu hakların kullanımına ve yaşanmasına engel teşkil edecek her türlü şiddete karşı da etkin tedbir alan, alma imkanı sağlayan bir çerçeve üzerinde çalışmalarımızı sürdürüyoruz."
"Avrupa'da gözaltı hakkı bizde yok"
Açıklamasının ardından bir gazetecinin, "'Güvenlik reformu üzerinde çalışılıyor' dediniz. Polisin yetkilerinin artırılması, sınırsız yetki verileceği endişesi var. Dün TBMM'ye sevk edilen yasada savcılara 'kuvvetli şüphe' yerine 'makul şüphe' yetki tanınıyor. Makul şüphe neye, kime göre belirlenecek?" sorusu üzerine, Davutoğlu, şöyle dedi:
"Bir kere polisiye tedbirleri arttıracak ifadesini kesinlikle reddediyorum. Avrupa'daki örnekleriyle karşılaştırdığımda, bizim daha önce yaptığımız reformlarda, güvenlik riski çok az olan ülkelerden bile ileri gittiğimiz ortaya çıkıyor. Bir şiddet ortamında, şu yaşanan şiddet ortamı gibi, Avrupa'da polisin savcıya sevk etmeden önce tedbiren 24 saat gözaltına alma hakkı, yetkisi var. Bizde yok. Avrupa ve Amerika'daki uygulamalarda, demokratik toplumlarda, hiçbir gösteride maske kullanılamaz.
Makul şüpheye yanıt
"Yargı ne zaman başlıyor? Bir suç işlendikten sonra yargıya intikal ediyor. Peki suçun işlenmesini önleme görevi kimin? Güvenlik birimlerimizin. O önleme görevi esnasında alınacak bir önlem eğer suç işlendikten sonraki prosedüre tabii kılınırsa suçu engelleyemiyorsunuz.
"Bingöl'de şehit edilen iki kardeşimizin şehit edenlerle ilgili bilgi geldiği halde bu savcılık tarafından işleme konmadı. 'Ortada daha suç yok' diyor ama öbür taraftan da çok ciddi 'makul şüphe' denilen o şüphe hali var.
"Şiddet yanlısının, uyuşturucu tacirinin hareket etme hürriyeti, benim vatandaşımın hayat hakkından ve benim genç neslimin sağlığından, ruhsal sağlığından daha önemli değildir. Getireceğimiz önlemle o tür araçlar durdurulacak, aranacak, suç yoksa devam eder ama bir suç varsa da o suç unsuru, uyuşturucuysa uyuşturucu, bombaysa bomba, molotofkokteyli ise molotofkokteyli tespit edilip savcılığa sevk edilecek. Emniyet görevlisine bu yetkiyi vermek dünyanın her yerinde vardır.
"Maske takan alıp götürülecek"
"Maske kullanılarak gösteri yapılamaz. Molotofkokteyli atılamaz. Birisi çıkar da 'bu yasada molotofkokteyli artık suç sayılıyor, bomba sayılıyor' derse, evet bomba sayılacak. Eğer o molotofkokteyli ile hasta taşıyan ambulans yakılıyorsa kimse bize özgürlükten bahsetmesin. Maske takan alınıp götürülüp tedbir alınacak çünkü maske takan kişi şunu deklare etmiş oluyor, ben kimliğimi gizliyorum, suç işlemeye hazırım."
Yeni kimlikler Aralıkta geliyor
Davutoğlu'nun açıkladığı değişikliklerden bazıları şöyle:
"Kaymakamlarımızın ve valilerimizin özellikle uluslararası alandaki uygulamaları da görmek üzere eğitim sonrası ve hizmetiçi eğitimleri anlamında takviye edilmesi ve ihtiyaçları neyse bunların karşılanması yönünde bir çalışma planı geliştirme kararı aldık.
"Yeni uygulamayla dilekçeyle soyadı değişimi mümkün olabilecek. Doğum, ölüm, adres değişiklikleri elektronik ortamda yapılabilecek.
"Yeni kimlikler ki son derece kullanışlı, elektronik, biyometrik özellikleri de taşıyan kimlikler Aralık ayından itibaren verilmeye başlanacak."
"Yerinde ifade imkanıyla vatandaşlarımızın ifade vermek gibi, karakola gidilip böyle zorlu bir sürecin dışına çıkıp ifadelerin normal bir sosyal sorumluluk içinde alınabileceği ortamlar sağlanacak.
"SMS mesajıyla İçişleri Bakanlığımız, diyelim bir bölgede, bir çocuk kaybolmuşsa bütün eşkaliyle, özellikleriyle elektronik ortamda, o bölgedeki bütün telefon sahibi kişilere iletilecek.
"Uyuşturucu imal edenleri ya da satanları bir terör suçu işlemişcesine toplumsal açıdan bir tehdit olarak görüyoruz. Çünkü bir nesli yok etmeye yönelik bir eylemdir." (NV)