*Fotoğraf: 29 Aralık'taki ilk duruşmadan
Haberin Kürtçesi / İngilizcesi için tıklayın
Halkların Demokratik Partisi (HDP) İzmir İl binasına 17 Haziran'da silahlı saldırı düzenleyen ve Deniz Poyraz’ı katleden Onur Gencer hakkında açılan davanın ikinci duruşması İzmir Bayraklı Adliyesi 6. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor.
Sabah saat 9.00'da başlaması gereken duruşma üç buçuk saatlik gecikmeyle 12.30'da başladı. Tutuklu sanık Onur Gencer duruşmada hazır bulundu.
Mahkeme başkanı, duruşmaya başlamadan önce 29 Aralık'taki ilk duruşmada yaşanan gerilimi hatırlattı ve "Bir önceki celsede arbede yaşandı ve duruşmayı sonlandırmak zorunda kaldık. Bu dava Türkiye ve dünya kamuoyunun gözünün olduğu bir dava. Duruşmada düzen ve disiplini sağlamalıyız. Önceki celsede olduğu gibi bir arbede ve gerilim yaşanırsa duruşmayı bundan sonra Şakran'daki duruşma salonunda devam etmek zorunda kalacağız" dedi.
Mahkeme başkanının konuşmasının ardından taraf ve tanık yoklamalarına geçildi.
"HDP'nin gösterilmesinin sonucudur"
Yoklamadan sonra katılma talepleri alındı. HDP Eş Genel Başkanı Sancar, katılma talebine ilişkin "Bu davaya katılma talebimiz vardır. Bu acı öncelikle bizim acımızdır, bu öfke öncelikle bizim öfkemizdir. Bu dava bizim davamızdır" dedi.
Sancar, "sanığın sadece belli bir kişiyi hedef almadığını" belirtti ve ekledi: "Soruşturma savcısı katılma taleplerimizi iş yeri dokunulmazlığı ve mala zarar verme suçları ile sınırlandırmaktadır. Oysa ki dava konusu ve zararımız bunlardan çok daha fazladır. Bu sebeple katılma taleplerimizin dikkate alınmasını talep ediyoruz.
"Biz parti üyemizi, çalışanımızı, canımızı kaybettik. Bu nedenle bizim yalnızca mala zarar verme, iş yeri dokunulmazlığı yönünden mağduriyetimiz olduğu tespiti yerinde değildir. Mahkemenizin sorumluluğu yalnızca bize karşı değil tüm insanlığa karşıdır. Bu saldırı siyasi iktidarın HDP'yi hedef göstermesinin sonucudur."
Müdahillik talepleri
Sancar'ın konuşmasının ardından İnsan Hakları Gündemi Derneği Başkanı Avukat Özlem Yılmaz, Çağdaş Hukukçular Derneği adına Avukat Erdoğan Akdoğdu, SYKP Eş Genel Başkanı Canan Yüce, Rosa Kadın Derneği adına Avukat Berfin Polat, Emek Partisi İzmir İl Başkanı Emine Uyar, Genç LGBTİ+ Derneği adına Avukat Mahmut Şeren, Yeşil Sol Parti adına İbrahim Akın, Devrimci İşçi Partisi adına Avukat Şiar Rişvanoğlu, ESP adına Avukat Doğukan Taşdan, Özgürlük İçin Hukukçular Derneği adına Aryen Turan, Demokrasi İçin Hukukçular adına Zöhre Dalkıran, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, Diyarbakır Baro Başkanı Nahit Eren, Mardin Baro Başkanı İsmail Elik, Muş Baro Başkanı Kadir Karaçelik, Şırnak Barosu adına Dilan Nas, Bursa Barosu adına avukat Cahit Kazak, İstanbul Barosu adına Burcu Arslan, Trabzon Barosu adına Nihan Göktürk, davaya katılma talebinde bulundular.
Katılma taleplerinin reddine
Taleplerinin tamamlanmasının ardından Savcı, katılma taleplerine dair görüş bildirdi. Savcı, Poyraz ailesinin, HDP yetkilerinin ve vekillerinin katılma taleplerinin kabulüne diğer gerçek ve tüzel kişilerin olaydan doğrudan zarar görmediklerinden katılma taleplerinin reddini talep etti.
Savcının talebini değerlendiren Mahkemeye heyeti, Deniz Poyraz'ın annesi, babası, kardeşleri ve HDP Eş Genel Başkanı Mithat Sancar ile HDP il eş başkanlarının katılma taleplerinin kabulüne, diğer kurumların ise; "doğrudan olaydan zarar görmedikleri" gerekçesiyle katılma taleplerinin reddine karar verdi.
Duruşmaya 16.00'a kadar ara verildi.
"Öcalan ve Demirtaş özel ilgi alanım"
Bir saatlik aranın ardından saldırgan Onur Gencer'in savunmasına geçildi. Gencer, savunmasında "saldırıyı içimi soğutmak için yaptım" dedi.
Devamında şunları söyledi: "Gerçekleştirdiğim kanlı baskının evveliyatı çok eskiye dayanır. 1998 yılında annemin HDP'liler tarafından tehdit edilmesiyle yaşadığım travma 17 Haziran'da son buşmuştur. PKK ile yaşadığım birçok travma nedeniyle gerçekleştirdiğim kanlı baskından pişman değilim.
Saldırıyı 4-5 yaşlarında planlamaya başladım. Kimseden talimat almadım, tamamen kendi irademle gerçekleştirdim. Suriye'de sağlık yardımı için gittim, suikaste uğrayacaktım. Bütün bunlardan kaynaklı saldırıyı gerçekleştirmek istedim.
16 Haziran günü içim içimi yiyordu, heyacandan uyuyamadım. Beş dakika önce orada bulunsaydım bol leşli bir saldırı yapacaktım. PKK Lideri Abdullah Öcalan, Selahattin Demirtaş özel ilgi alanım. Onun dışındakilerin hepsi benim için aynı. Ha Deniz Poyraz, ha Murat Çepni keşke o da arada kaynasaydı."
Avukatlardan tepki: Tahrik edici konuşuyor
Gencer'in konuşmalarının ardından salonda yeniden gerilim yaşandı. Avukatlar Gencer'in "savunma yapmadığını, tahrik edici, suç unsuru barındıran cümleler sarfettiğini" söylediler ve mahkeme başkanından sanığın konuşmalarına müdahale etmesini istediler.
Mahkeme başkanının uyarısından sonra Gencer, yeniden savunmaya geçti. Gencer, yeniden tahrik edici cümleler sarf edince mahkeme başkanı tekrar tepki gösterdi.
Fehime Poyraz: Gece kabuslar görüyorum
Ardından baba Abdülillah Poyraz, Kürtçe yaptığı savunma yaptı ve "Katilin tek başına olmadığını, arkasında olan kişilerin de yargılanmasını istediğini" söyledi.
Anne Fehime Poyraz ise, ''Ben bir anneyim hiçbir anne böyle bir acı yaşamasın, biz barış istiyoruz, anneler ağlamasın, babaların yürekleri yanmasın. İlaçlarla yaşıyorum, gece kabuslar görüyorum.
Savunmasız bir kadını öldürüp ölü bedenine işkence eden bu katilin cezalandırılmasını istiyorum. Benim kızım Deniz karıncayı incitmeyen bir insandı. Ben davamı halkıma bırakıyorum. Buradaki herkes benim için Deniz'dir" dedi.
"Toplu katliam için gelmişti"
Davaya müdahillik talebi kabul edilen HDP İzmir İl Eşbaşanı Abdülkadir Baydur ise, olay gününü anlattı: "O gün tesadüfen o saatte il binasında değildim, o saatte en az beş kişi orada olurduk. Olay günü binaya geldiğimde binanın önünde silahlı 2 sivil duruyordu. 'Ne oluyor' diye sordum, 'ikinci kata saldırı var' dediler.
"Niçin müdahale etmiyorsunuz, içeri gireceğim arkadaşlarımız var içeride' dedim, izin vermediler uzaklaştırdılar. İçeriden cam sesleri, silah sesleri geliyordu, ama müdahale edilmedi. Toplu bir katliam için gelmişti, insalığa karşı suç olarak değerlendirilmeli. En ağır şekilde cezalandırılmasını istiyorum."
Tanık taksici: Hiperaktiv bir arkadaştı
Tanık ifadelerine geçildi. Olay yerine geldiği gün kullandığı taksi şoförü dinlendi: "Onur Gencer bizim durak müşterimiz. Son üç aydır durağımızda taksiye binerdi. O gün bir şey görmedim, bir şey fark etmedim. 17 Haziran günü İzmir Ticaret Okulundan Onur Gencer'i aldım. 'İkiçeşmelik İngilizce kursu var biliyor musun' dedi, 10.30 aldım, 10. 50' de indirdim. Gaziemir caddesinde çevirmeye girdik. Tavırlarından bir sıkıntı yoktu, biraz hiperaktiv bir arkadaştı"
Mahkeme başkanı "hiperaktiv olduğunu nereden biliyorsunuz" dedi, taksi şoförü, "daha önce de başka yerlere götürdüm. Hız yaptırır müziğin sesini açtırırdı. Olayı emniyetin aramasıyla öğrendim." yanıtını verdi.
"Böyle devam edeceksek biz çekilelim"
Taksiciden sonra HDP binasında yer alan bir kurumdan eğitim alan dört tanık dinlendi.
Tanık ifadelerinin ardından Avukat Türkan Aslan, saldırgan Gencer'e yöneltecekleri sorular öncesinde sanığın babası, kızkardeşi ve diğer yakınlarının bugün için dinlenmemesini talep etti. Mahkeme heyeti ise, sanığın yakınları olan tanıkların dinlenmesine karar verdi.
Heyetin bu kararının üzerine Avukat Aslan, "maddi gerçeğin açığa çıkmasına engel oluyorsunuz, böyle devam edeceksek biz çekilelim, iddianamedeki istenilen ceza doğrultusunda siz davayı karara bağlayın" dedi.
Türk Telekom Genel Müdürlüğüne müzekkere yazılmasını, çalışanlarına psiko teknik belgesi alma zorunluluğu getirilip getirilmediği, bunun için İzmir ilinde herhangi bir şirketle anlaşma yapılıp yapılmadığını sorulmasını talep etti.
Aslan, eminiyete de müzekkere yazılmasını, olay yeri kamera görüntülerinin ham hali, niçin kesik görüntüler alındığı, olay yerinde kaç ekip olduğu, terörle mücadele dışında hangi ekiplerinin bulunduğunu sorulmasını istedi. Aslan, "Delillerin karartıldığı, eksik toplandığı, toplanmasını yönünde ciddi şüphelerimiz var" dedi.
Mahkeme heyeti Aslan'ın taleplerinin kabul etti ve duruşmayı 29 Nisan'da erteledi.
Ayrıca duruşmayı HDP Milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Serpil Kemalbay, Gülistan Kılıç Koçyiğit, Ayşe Acar Başaran, Nuran İmir, Murat Çepni, Alican Önlü, CHP Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, İHD Onursal Başkanı Akın Birdal, Barış Vakfı Başkanı Hakan Tahmaz, kadın kurumları, siyasi parti temsilcileri ve Poyraz Ailesi takip ediyor.
TIKLAYIN-"Bu örgütlü kötülüğü ancak örgütlü iyilikle yenebiliriz"
TIKLAYIN-Dava ertelendi, mahkeme protesto edildi: Siz kimi koruyorsunuz?
TIKLAYIN-Deniz Poyraz Davası | Buldan: Tetiği çek emrini verenler açığa çıkarılmadı
| |
(RT)