Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın 1023. hafta buluşması bugün Galatasaray Meydanı’nda, polis bariyerlerinin önünde yapıldı.
“1023. haftamızda gözaltında kaybetmelerle ilgili adaletin sağlanması talebiyle buluştuk” diyen Cumartesi Anneleri/İnsanları, Dargeçit’te gözaltında kaybedilenlerin akıbetini sordu.
Karanfil ve kaybettikleri yakınlarının fotoğraflarını taşıyan Cumartesi Anneleri/İnsanları’nın bu haftaki eylemine çok sayıda hak savunucusu katıldı.
Gözaltında kaybedilen Nezir Duman’ın kızı Newroz Duman’ın okuduğu açıklamada, 9 Ekim 1995'te Mardin, Dargeçit’te gözaltına alınanların kaybediliş süreci anlatıldı:
29 Ekim – 8 Kasım 1995 tarihleri arasında Mardin/Dargeçit’te ağır silahlı askerler ve korucular tarafından yapılan ev baskınlarında dört çocuk, iki lise öğrencisi ve iki kadının da aralarında olduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınanlar Dargeçit Jandarma Taburuna götürüldü.
Gözaltında tutulanlardan bazıları bir süre sonra serbest bırakıldı. Ancak 12 yaşındaki Davut Altunkaynak, 13 yaşındaki Seyhan Doğan, 16 yaşındaki Nedim Akyön, 19 yaşındaki Mehmet Emin Aslan, 20 yaşındaki Abdurrahman Olcay, 21 yaşındaki Abdurrahman Coşkun ve 57 yaşındaki Süleyman Seyhan’dan bir daha haber alınamadı. Onları soran ailelerine “Sorgu sonrası serbest bıraktık, dağa gitmişler” cevabı verildi.
Olaydan 4 ay sonra 6 Mart 1996 tarihinde, Süleyman Seyhan’ın kafası olmayan yakılmış bedeni bir kuyuda bulundu. Seyhan’ın bulunmasından iki gün sonra da onun bulunduğu yer hakkında ailesine bilgi verdiği ve taburda yaşananları üst makamlara aktarma potansiyeli taşıdığı gerekçesiyle, Dargeçit Jandarma Taburunda görevli uzman çavuş Bilal Batırır da kaybedildi.
Evlatlarını bulmak için ailelerin yaptıkları suç duyuruları etkin bir biçimde soruşturulmadan takipsizlikle sonuçlandı.
18 sanığın beraatine karar verildi
Ailelerin ve İnsan Hakları Derneği’nin 29 Mayıs 2009 tarihli başvurusu ve İHD Mardin Şubesi’nin çabası sonucunda Dargeçit Cumhuriyet Başsavcılığı’nın dosyayı yeniden açtığını söyleyen Newroz Duman, şunları kaydetti:
"Savcılığın yürüttüğü soruşturma kapsamında Dargeçit kayıplarının gözaltında öldürülerek kuyulara gömüldüğü gerçeği ortaya çıktı. 2012 – 2013 ve 2015 tarihleri arasında tanık beyanlarına dayanarak yapılan kazılar sonucunda, gözaltına alınan kişilerin ağır işkence izleri taşıyan kemiklerine ulaşıldı.
"Savcılığın hazırladığı iddianame mahkeme tarafından kabul edildi. Adıyaman 1. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen davada yedi Dargeçitli’nin ve uzman çavuş Bilal Batırır’ın nasıl ve kimler tarafından kaybedildikleri tüm detaylarıyla mahkeme kayıtlarına geçti. Dava dosyasında sanıkların sorumluluğuna işaret eden birbiriyle tutarlı çok sayıda tanık beyanı ve bu beyanları destekleyen deliller yer aldı. Ancak mahkeme, 4 Temmuz 2022 tarihinde dönemin Mardin Jandarma Komando Tabur Komutanı Hurşit İmren, Dargeçit İlçe Jandarma Komutanı Mehmet Tire, Dargeçit Jandarma Karakol Komutanı Mahmut Yılmaz ile uzman çavuş ve koruculardan oluşan 18 sanığın beraatine karar verdi.
"Karara karşı Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi’ne yapılan istinaf talebi 7 Mayıs 2024 tarihinde reddedildi. Bunun üzerine Yargıtay’a yapılan temyiz başvurusu ise halen sonuçlanmadı."
"Hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz"
Duman Yargıtay’a şu sözlerle seslendi:
"Adliye mahkemelerince verilen karar ve hükümlerin son inceleme mercii olarak yargılama faaliyetinin, hukuk devleti gereklerine uygun biçimde gerçekleştirilmesini sağlama görevinizi yerine getirin. İncelemekte olduğunuz Dargeçit dosyasını insan hakları ve evrensel hukuk değerleri ışığında, zamanaşımının arkasına saklanmadan, bağımsız ve insan onuruna uygun bir yaklaşımla sonuçlandırın.
"Kaç yıl geçerse geçsin; Dargeçit’te kaybedilenler için, adalet istemekten, devletin evrensel hukuk normları içinde hareket etmek zorunda olduğunu hatırlatmaktan vazgeçmeyeceğiz."
(AD)