Haberin İngilizcesi için tıklayın
Dardanel fabrikası 40'ı aşkın işçisinin Covid-19 testinin pozitif çıkması üzerine, işçileri 14 gün süreyle fabrikada tutma kararı aldı. Evlerinde halihazırda karantinada olan, ayrıca yıllık izinde olan işçiler de dahil olmak üzere fabrikanın tüm işçileri öğrenci yurtlarına yerleştirildi. Ayrıca Covid-19 teşhisi konulan işçiler gündüzleri üretim için servislerle fabrikaya taşındı ve çalıştırıldı.
Dardanel'in Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'ndan, "Kapalı sistem çalışacak olan işletme personelinin fabrikaya ve sonra izole edileceği yere götürülerek bırakılmasına" şeklinde aldığı karar da sosyal medyada tepkilere neden oldu. Gıda-İŞ Genel Başkanı Seyit Aslan ile Dardanel fabrikasının aldığı kararı ve işçilerin durumunu konuştuk.
"Kapalı devre çalışma mümkün değil"
Gıda-İş Genel Başkanı Aslan, durumu şöyle anlattı:
"Dardanel, bine yakın işçinin çalıştığı konserve balık üretimi yapan ve tekel bir işletmedir. Fabrikada, son 15 gün içerisinde 40’ı aşkın işçinin Covid-19 testi pozitif çıkmıştı ve bu işçiler evlerde karantinaya alınmıştı. Fakat sadece bunlarla sınırlı kalmadı. Başka işçi arkadaşların da testleri pozitif çıktı. İşçilerin testleri pozitif çıktıkça, işçiler evlerde karantinaya alındı ancak aynı zamanda bantlar arasında kopukluk da yaşanmaya başladı.
"Üretimde birtakım aksamalar ve yavaşlamalar söz konusu olunca, işveren de Çanakkale Valiliği İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'na başvuru yapıyor. İşveren, üretiminin aksadığı, ihracatında bir takım aksaklıklar çıkacağı, ekonomik ve ticari zarara uğrayacağı gibi birtakım gerekçelerle başvuru yapmış. Biz bunun duyumunu aldık.
"İl Umumi Hıfzıssıhha Kurulu'da toplanıp karar alıyor. İşveren de, iş yerinde daha önce Covid testleri pozitif çıkan işçileri, yıllık izin hakkını kullanan veya herhangi bir nedenden sağlık saporu alan işçileri de dahil ederek, herkesin raporunu ve izinlerini iptal ediyor ve iş yerine çağrı yapıyor. Bunu da kurumun kararına bağlıyor.
"İşveren diyor ki, kapalı devre çalışma sistemiyle, işçiler vardiyalı çalışmaya devam edecek ve işten sonra yurtlarda tutulacaktır. İşten yurda, yurttan işe götürülerek 14 gün boyunca işçileri dışarıdan izole ederek tutacaklarını söylüyorlar. Aynı zamanda üretimin de devam edeceği bir sistemi bu şekilde başlatmış bulunuyorlar.
"İnsanlık dışı bir uygulama"
"Hukukçu arkadaşlarla iletişime geçtik ancak 'kapalı devre çalışma sistemi' diye bir şeyin olmayacağını, dayandırdıklarını kurumun kararının da mümkün olmadığını gördük. Böyle bir şey mümkün değil."
Bu kararın işletmenin ticari zarara uğramaması, işletmenin ihracatını gerçekleştirebilmesi, üretimin devam etmesi konusunda alınmış bir karar olduğunu söyleyen Aslan, şöyle devam etti:
"Ki bu kararın altında birçok kuruluşun yanı sıra işverenin de imzası var. İşveren adı yok ama bir işveren temsilcisinin imzası var.
"Bu çok insanlık dışı ve keyfi bir uygulama, bu tamamen kuralların kaidelerin hiçe sayılıp işçilerin iş yerinde zorunlu ikamete tabi tutulduğu ve prangalandığı bir durumun ötesinde bir şey değil.
"Valiliğe, belediyeye, İl Sağlık Müdürlüğü'ne de yazı yazdık. Siz bu kararı hangi yasa, hangi karara göre aldınız diye. Yazışmalarımıza hala bir cevap verilmiş değil."
"İşçiler korku ve tedirginlik içinde"
"İşçi arkadaşlarla yaptığımız görüşmede, hepsi çok tedirgin, korku ve panik içinde olduğunu söyledi" diyen Aslan, işverenin açıkça 'ya üretim ya işiniz' dediğini belirtiyor:
"Bunun dışında bir gerekçe kabul etmiyorlar. Bunu kabul etmeyenlere de istifanızı verin gidin diyor. 6331 sayılı yasada şu açık: İş yerinde işçilerin can güvenliği konusunda sorunlar, problemler çıktıkça işçilerin işten kaçınma, işi yapmama hakkı var ama bu hakları da ihlal edilmiş durumda. Çalışma Bakanlığı herhangi bir açıklama yapmadı. Bu meseleye dair işçilerle ve sendikalarla görüşme yapılması da söz konusu olmamış. İşçilerin görüş ve önerileri de alınmamış, işyerinde iş güvenliği uzmanının ya da kurumunun da olmadığını öğrendik. Bütünüyle işverenin, İl Sağlık Müdürlüğü'nün, Vali'nin, Bakanlığı'n oturup aldıkları karar.
"Bir işçi arkadaş Valilik'i arayıp nasıl böyle bir karar aldınız dediğinde, 'Ben sağlık bakanı değilim, doktor değilim. Benim önüme geldi, ben de imzaladım' demiş. Vali durumu incelemeden nasıl böyle bir karar alabiliyor? Bu nasıl mümkün olabiliyor? Bu asla doğru değil, bunu asla sendika olarak da kabul etmiyoruz. Bine yakın işçi orada açık ve net rehin alındı. Ya üretim yapacaksınız ya üretim yapacaksınız diyorlar. Bu kadar basit.
“Bu kararın iptal edilmesi kararın ortadan kaldırılması için de elimizden geleni yapacağız."
"Zorunlu karantina uygulaması iptal edilecek mi?"
HDP milletvekili Oya Ersoy da bugün Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk'a Dardanel'de işçilerin zorla çalıştırılmasına dair soru önergesi verdi.
"Dardanel işçilerin sağlığının korunması bahanesiyle işçilerin izinlerinin iptali ve karantinaya alarak çalışmak durumunda bırakması angarya çalıştırma kapsamına girmektedir. İş kanunu, İSİG kanunu ve Umumi Hıfzısıhha Kanununda 'kapalı sistem çalışma' diye bir mekanizma bulunmamaktadır. 'Kapalı sistem çalışma' terimi zararlı maddelerle ilgili işlerin kapalı devre sistemler içinde yürütülmesiyle ilgili İl Sağlık Müdürü daha önce uygulandığını söylemiş olmasına rağmen bu bilginin kaynağı belirsizdir" diyen Ersoy, "Dardanel şirketinin işçilere uyguladığı fabrika sahasında zorunlu karantina uygulaması iptal edilecek mi? İş Kanunu, İSİG Kanunu ve Umumi Hıfsısıhha Kanununda yer almayan 'kapalı sistem çalıştırma' uygulamasına ilişkin Dardanel şirketine cezai yaptırım uygulanacak mı?" diye sordu.
Öte yandan Dardanel kararla ilgili geçtiğimiz günlerde şu açıklamayı yapmıştı:
"Şirketimizin Çanakkale'deki fabrikasında Covid-19 salgınına karşı çalışanlarımızın sağlığını korumaya yönelik alınan tedbirler sıkı şekilde uygulanmaktadır. Bu sayede üretim faaliyetlerimizde herhangi bir aksama yaşanmamıştır. Bundan sonra da üretim faaliyetlerimizde bir aksama yaşanmaması için, bugünden geçerli olmak üzere 14 gün süreyle çalışanlarımızın mesai saatleri dışında da tarafımızca gözetim altında tutulduğu kapalı devre çalışma sistemi tedbir olarak uygulanacaktır.
Çalışma ekonomisi doktoru ve hukukçu Murat Özveri de Dardanel'in aldığı kararın hukuksuzluğunu Twitter'da yaptığı bir floodla madde madde anlattı:
1. Çanakkale Dardanel şirketine ait fabrikanın çalışanlarında Covid-19 virüsü tespit edilmesi üzerine fabrika yönetiminin, “Kapalı devre çalışma sistemi” adı altında işçilerin 14 gün süreyle fabrikada tutması yasadışı çalışmadır. Bakanlığın durdurması gerekir.
— Murat Özveri (@MuratOzveri) July 28, 2020
Karar, sosyal medyada da tepkiyle karşılandı. Tepkilerden birkaçı şöyle:
“Salgında da esas olan patronların kârıdır, işçilerin sağılığı üretimin devamı içindir!” Salgınla mücadelede ilk günden itibaren bu yaklaşım esas. Son örnek ÇANAKKALE DARDANEL fabrikasıdır. Fabrikada yayılan virüse karşı İl Hıfzıssıhha Kurulu skandal bir karara imza attı pic.twitter.com/tEEH180ENB
— Alpaslan Savaş (@alpaslan_savas) July 28, 2020
Dardanel’de işçilerin karantina altında çalıştırılması hukuksuzdur.
— Veli AĞBABA (@veliagbaba) July 29, 2020
İş Sağlığı İş Güvenliği Yasasına aykırıdır. Göz göre göre emekçileri hastalığa sürüklemektir.
Alınan karar derhal iptal edilmeli, işçilerin zorla çalıştırılması uygulaması sonlandırılmalıdır.
Valisinden CHP'li belediye başkanına, şehrin bütün yöneticileri Dardanel işçilerinin kamplarda tutulup çalıştırılması için imza atmış. Bu utanç belgelerinizi tarih saklayacak. #çanakkale #koronavirüs https://t.co/Q0ImQnHgmc
— M. Fatih Kutan (@mfatihkutan) July 29, 2020
(SO)