Danıştay, Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ve Gazeteciler Cemiyeti’nin, Basın İlan Kurumu’nun (BİK) resmi ilan ve reklamların dağıtımının kanuni bir dayanağı bulunmadığına dair açtığı davada kararını açıkladı. Talepleri reddeden Danıştay, sadece 3 maddede şekli bir değişikliği kabul etti.
Danıştay; Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği madde 23’te yer alan “… Ve yazar istihdam edenlerin de 7 günde en az iki defa olmak şartıyla bu yazarların kendilerine ait köşe yazılarına yer vermeleri, zorunludur” ifadesinin, madde 107’de yer alan “… tespit edilen süreye göre…” ifadesinin ve madde 111’de yer alan “… bu tarihten” ifadesinin iptal edilmesine karar verdi.
Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği için TIKLAYIN
Ne olmuştu?
TGS avukatı Meliha Selvi ve Gazeteciler Cemiyeti avukatı Mustafa Gökhan Tekşen; BİK'in Resmi İlan ve Reklam Yönetmeliği’nde yer alan maddelerin iptali ve Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurulması istemiyle Danıştay’a dava açmıştı.
Basın meslek örgütleri dava dilekçesinde, "Resmi ilan ve reklamların dağıtımının kanuni bir dayanağı bulunmadığı, şekli anlamda bir kanun maddesi eklenerek problemlerin çözülemeyeceği, idareye verilen yetkinin çerçevesinin çizilmesi ve temel ilkelerin belirlenmesi gerektiği, Kanun kuralında resmi ilan ve reklam dağıtma, hak kazanma veya kesme cezası gerektiren hallerin düzenlenmediği, kuralın bu haliyle idareye sınırsız ve belirsiz bir yetki verdiğini" belirtmişti.
Bu durumun Anayasaya aykırılık teşkil ettiğini, bu nedenle Basın İlan Kurumu’na sınırsız yetki veren maddeler nedeniyle AYM'ye başvurulması gerektiğini aktarmıştı.
"Yayın politikasını belirler düzeyde"
Başvuruda avukatlar; basın ahlak esaslarının sistematik bir soruna yol açtığının AYM tarafından da onaylandığını hatırlatmıştı.
Meslek örgütleri ayrıca basın kartlarının Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından düzenlenmesinin keyfiliğe yol açtığına dikkat çekmişti. Başvuruya, Basın İlan Kurumu’nun şartlarının gazetelerin yayın politikasını belirlemeye varacak düzeyde olduğu belirtmişlerdi.
Basın İlan Kurumu davaya karşı yaptığı savunmada, maddelerin Anayasaya aykırı olmadığını, basın kartı tanımının halen yürürlükte olduğunu iddia etmişti.
Danıştay Tetkik Hakimi Emre Dursun, bazı maddelerin Anayasaya aykırı olduğunu aktardı ve Anayasa Mahkemesine başvurulmasına karar verilmesini istemişti.
(HA)