Danıştay 2. Dairesi'ne yönelik Hakim Mustafa Yücel Özbilgin'in yaşamına mal olan saldırıyla ilgili OYAK Güvenlik Şirketi'nin elindeki harddisk'i 3,5 yıldır ne emniyetin, ne savcılığın ne de Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nin istediği iddia ediliyor.
Daha sonra "Ergenekon terör örgütü"ne yönelik birinci İddianameyle birleştirilen davada bir süredir neden Danıştay binasının kameralarının arızalı olduğu sorgulanırken ve son olarak da saldırıdan bir öncesine ait kayıtların bir bölümünün silindiği iddia edildi.
Özbilgin: Hatırlamıyorum
Hukukçu olan Özbilgin'in oğlu Gökhan Özbilgin, "Ankara 11. Ağır Ceza Mahkemesi'nde kamera kayıtlarının üzerine ne kadar durmuştu?" sorusuna karşılık bianet'e "Şimdi bunun ölçüsü yok. Az mı duruldu, çok mu duruldu. Bunun ilgili bir şey söylemem mümkün değil. Zaten dosya da İstanbul'a gitti. Siz de dosyadan bakabilirsiniz. Bazı şeyleri ben de hatırlamıyorum. Ezbere söylemeyeyim" demekle yetindi.
OYAK Güvenlik: Danıştay'da kesintisiz güç kaynağı yoktu
Kamera kayıtlarıyla ilgili yayınlarda suçlanmaya başlayan OYAK Güvenlik Şirketi, yazılı bir açıklama yaparak, "25 Eylül 2009 tarihine kadar adlî makamlarca bu cihazla ilgili olarak Şirketimizden herhangi bir talepte bulunulmadı" diye bildirdi.
Silinen kayıtlarla ilgili iddialara yanıt vermeyen Şirket, Danıştay hizmet binası içinde 1 adet video kayıt ve görüntüleme cihazı ile 8 kameradan oluşan kapalı devre kamera sistemini 23 Aralık 2005'te kurarak devreye soktuklarını açıkladı; "Sistemde tavsiyemize karşın, kesintisiz güç kaynağı yoktu" dedi.
"Vurgulanması gereken önemli bir husus; aradan geçen yaklaşık 3,5 yıla rağmen Şirketimizin, bu cihazları elden çıkarmamış, atmamış ve faaliyette bulunduğu alan bakımından kolaylıkla başka işlerinde de kullanabilecek iken bu yola da gitmemiş olduğudur.
"Medyanın elindeki rapor TÜBİTAK'tan değil"
"Şirketimizin Danıştay'a karşı yükümlülüğü, sistemi kurmak ve iki yıllık garanti sağlamaktan ibarettir. Sisteminin işletilmesi tamamen müşteriye ait bir iş olduğundan, Danıştay'da Şirketimiz personelinden herhangi bir kimse, koruma işleri de dâhil, görev yapmamakta ve çalışmamaktadır.
Medyada "TÜBİTAK Raporu" olarak anılan ve bazı medya mensuplarının elinde olduğu ifade edilen bu raporun, TÜBİTAK Kurumu'ndan alınan bir rapor olmadığı anlaşılmaktadır.. Akla şaşkınlık veren komplo teorilerini ve 'bazı şeyleri gizlemek amacıyla kayıt silme' iddiası gibi tümüyle aşağılık iftiraları şiddetle reddediyoruz" denildi.
Yedi kez arıza yaşandı, geçici cihaz takıldı
Şirket, saldırıdan bir önceki gün (16 Mayıs 2006), daha önce de altı kez olduğu gibi, cihazlarda arıza yaşandığı, çağrı üzerine bir kez daha Danıştay'a gidildiği, yerinde onarılamayacağı tespit edilince de saat 16.00'da tutanak karşılığında cihazın teslim alındığı, ertesi gün (17 Mayıs 2006), saat 15.05'de geçici olarak bir başka kayıt cihazının takıldığını bildirdi. (EÖ)