Danıştay hükümetin anayasa değişikliği paketinin yargı bağımsızlığını geriye götüreceğini savundu.
Danıştay Başkanı Mustafa Birden, Başkanlar Kurulu üyeleriyle birlikte dün (23 Mart) yaptığı açıklamada yargıdaki değişikliklerle ilgili önerilerinin dikkate alınmadığını dile getirdi.
Birden'in sözlerinden bazıları şöyle.
Yargı reformu değil: Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nun (HSYK) ve Anayasa Mahkemesi'nin siyasi iktidarın beklentilerine cevap verecek bir yapıya dönüştürülmesi yargı reformu olarak kabul edilemez. Anayasa Mahkemesi'nin oluşumu, mahkemeye üye seçme yetkisi, seçilme koşulları ve görev süresinin yargı bağımsızlığı ve kuvvetler ayrılığı ilkesine uygunluğu bakımından mevcut durumu aratır niteliktedir. HSYK'nin siyasi etkilere daha açık ve Adalet Bakanlığı'nın kontrolünde bir kurul oluşturulduğu görülmüştür.
Kuvvetler ayrılığına aykırı: [Parti kapatma davalarına ilişkin] Yargıtay Başsavcısı'nın dava açma yetkisinin yasama organı bünyesinde oluşturulacak bir komisyonun iznine bağlanması, kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmıyor. Cumhurbaşkanının yüksek mahkemelerin oluşumuna doğrudan ya da dolaylı olarak katılımının sınırlandırılması ve bu konudaki yetkilerinin azaltılması gerekirken, yüksek yargıyı ve kurulu biçimlendirme imkanı geliştirilerek pekiştirilmiştir.
Doğru ve isabetli değil: Herkesin üzerinde mutabık kaldığı bir eleştiri olmasına karşın Adalet Bakanı ve müsteşara HSYK'de yer verilmeye devam ediliyor. Yargı erkiyle doğrudan bağlantısı olmayan kurum ve mesleklerden Yüksek Kurul'a üye olma yolu açılıyor.
Hukuki güvenlik, hakim ve savcı teminatı ilkesine aykırı olarak kurulda görev yapan iki meslek mensubumuzun görevleri sona erdirilmesi öngörülüyor.
Yüksek yargıç olmayan kişilerin yüksek yargı mensubu seçme sürecine katılım yolu açılıyor.
İlk derece mahkemeleriyle yüksek mahkemeler arasında ayrışmaya zemin hazırlanıyor.
Anayasa değişikliğine ilişkin düzenlemelerin pek çoğunun doğru ve isabetli olmadığı kanaatini taşımaktayız. (TK)