Daha önce Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı (ALES) sınavında başörtülü adayların varlığını sakıncalı bulan Danıştay'ın son kararı adayların kabul edildiği mevcut düzenlemenin devamına yönelik oldu. Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, Yüksek Öğretim Kurumu'nın (YÖK) konuyla ilgili yürütmeyi durdurma kararının kaldırılmasına yönelik talebini kabul etti ve şikayetçi sendikanın dava açmaya ehliyetinin bulunmadığına hükmetti. Karar oy çoğunluğu ile alındı.
Başörtülü öğrenciler ilk olarak 2010 yılında ALES sınavına kabul edildiler. Öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi (ÖSYM) 2009 ALES sonbahar dönemi kılavuzunda başörtüsü yasağı "Aday başı açık ve kılık kıyafeti ilgili mevzuata uygun bir şekilde gelmemişse sınava alınmayacaktır. Başı örtülü adaylar sınava alınsa bile sınavları geçersiz sayılacaktır" cümleleriyle ifade edilmişti. 2010 sonbahar dönemi kılavuzunda ise bu ifadelere yer verilmemiş, "Sınavda görevliler, adayı kolaylıkla tanıtabilecek bir fotoğraf isteyebilirler. Bu amaçla, her adayın yanında kendini açık bir şekilde tanıtan bir fotoğraf bulundurması gereklidir" denmişti.
Birleşik Kamu-İş Konfederasyonu üyesi Eğitim ve Bilim İş Görenleri Sendikası (Eğitim-İş), yukarıdaki ifadelerin 2010 ALES sonbahar dönemi yer almaması nedeniyle yürütmenin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı. Danıştay 8. Dairesi de 2011 yılı Ocak ayında oybirliği ile davada öncelikle yürütmenin durdurulması kararı vermişti. Kararda, sendikanın dava açma ehliyeti bulunup bulunmadığı üzerinde de durulmuştu. Başörtüsü konusundaki bir davada "kamu yararı" olduğu belirtilmiş, Eğitim-İş'in kuruluş amacının da, durdurma istemindeki "laiklik ilkesini zedelediği ve yargı kararlarına aykırılık taşıdığı" iddialarıyla uyumlu olduğu ve sendikanın menfaatinin ihlal edildiği savunulmuştu.
Esas aşamasında ise Anayasa Mahkemesi, AİHM ve ve Danıştay'ın başörtüsü ile ilgili kararları karşısında yeni düzenlemenin "erkek-kadın adayların fiziksel olarak teşhislerinde güçlük oluşacağı ve sınav güvenliği açısından olumsuz sonuçlar doğabileceğine" işaret edilmişti.
Karara itiraz eden YÖK, dosyayı İdari Dava Daireleri Kurulu'na taşıdı. İtirazda, idari işlemlere karşı dava açabilmek için davayı açanın dolaylı veya dolaysız kişisel bir menfaatinin ihlal edilmesi gerektiği hatırlatılarak Eğitim-İş açısından böyle bir durum söz konusu olmadığı için yürütmenin durdurulması kararının kaldırılması talep edilmişti. Kurul, talebi oy çokluğu ile kabul ederken, Eğitim-İş konuyu uluslararası hukuka taşıyacağını açıkladı. (ÖÖ/ŞA)