Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Başkanvekili, Siirt Milletvekili Meral Danış Beştaş, cezaevlerindeki sorunlara dair Meclis İnsan Haklarını İnceleme Komisyonuna başvuruda bulundu.
Başvuru dilekçelerinde, cezaevlerinde çok fazla sorun yaşandığını ve insan haklarına aykırı uygulamaların hız kazandığını yazdı:
“Neredeyse her gün bir cezaevinden sorunlar içeren mektup ulaşıyor. Kuşkusuz bu sorunların ortak yanı temel insan haklarının sağlanmasına ilişkin.”
Üç ayrı başvuru dilekçesinde incelenmesi istenen sorunlar ve talepler şöyle sıralandı:
Dört yıldır hücrede kalıyor
“Gaziantep L Tipi Cezaevinde kalmakta olan Necdet Öztürk; ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası olduğu için dört yıldır bilfiil hücrede kalmaktadır. Epilepsi hastası olan Öztürk, annesi ile 4 yıldır görüşememiştir.
Necdet Öztürk, hastalığından ötürü hücresinde epilepsi nöbeti geçirmiş olup sabah yapılan sayımda cezaevi görevlileri baygın ve vücudunun çeşitli yerlerinde kan olan bir halde bulmuşlardır. Diğer yandan bir kişinin 4 yıldır bilfiil hücrede tutulmasının yaratacağı psikolojik etkiler de kaçınılmaz olmaktadır.
Öztürk tek başına yaşamını idame ettiremeyecek düzeyde olup yaşama hakkının korunması bakımından koğuşlara geçirilmesi elzemdir. Kendisinin ve ailesinin de aynı cezaevinin H Tipi koğuşlarına geçme talepleri olup bu talebin değerlendirilmesi gerekmektedir.”
Tahliyesi mektup nedeniyle geciktirildi
“Bolvadin T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu’nda kalmakta olan Cevat Yerdegül, 3 Aralık’ta 2022’de tahliye olması gerekirken kurul kararı ile tahliyesi gerçekleştirilmemiştir.
28 Temmuz 2022 gün ve 2022/7205 sayılı denetimli serbestlik kararında açıkça belirtildiği üzere, infaz edilmemiş disiplin cezası kalmamış, cezaevi personeline olan yaklaşımının olumlu olduğu, yapılan koğuş aramalarında tavırlarının olumlu olduğu ve vukuat yaşanmadığı, kurum içerisinde yükümlülüklerini yerine getirdiği, toplu yaşam ortamına uyumlu tavırlar sergilediği, kendisine verilen hakları kullanma noktasında iyiniyet içerisinde olduğu, yatma planına uyum gösterdiği, bireysel görüşmeye istekle katıldığı, eğitim-öğretim ve destek programlarına istekle katıldığı, hakaret, tehdit vs gibi zorlayıcı tavırlar içinde olmadığı, kişisel ve mekânsal temizliğe özen gösterdiği, iyileşmeye açık olduğu, toplumla bütünleşmeye hazır olduğu, ziyaretçi listeleri telefon görüşü vs gibi iletişimsel konularda ve yine eşya alışverişi para alışverişi gibi konularda gözlendiği üzere örgütsel faaliyetlere rastlanmadığı gibi hususlar raporlara yansımıştır.
Tüm bunlara rağmen infazını tamamlamış olduğu disiplin suçlarına konu edilen 11 adet mektup gerekçe edilerek örgütten ayrıldığına dair samimiyetinin olmadığı bu nedenle de iyi halli olmadığı gerekçesiyle infazı uzatılmıştır.
Tüm objektif koşullara ve karara da yansıyan uzman görüşlerine rağmen idare ve gözlem kurulunun tamamen keyfi gerekçelerle hükümlünün infazını yakmış olması hukuka aykırıdır, ağır bir hal ihlalidir. Hukukun keyfiyete araç kılınmasının bizatihi kendisi sakıncalı olup bu tür kararların yarattığı/yaratacağı etkinin değerlendirilmesi için gerekli çalışmaların yürütülmesi elzemdir. Bu bahisle infaz mevzuatında bir değişikliğe gidilmesi esastır.”
Tedavisi yapılmadan sevk edildi
“Kandıra F-2 Tipi Cezaevinde kalmakta olan Emin Gurban, 27 yıldır cezaevinde olup geçtiğimiz hafta kısmi felç geçirmiş; İzmit SEKA Devlet Hastanesinde 5 gün tedavi görmüştür. Tedavisinin üniversiteye bağlı Derince Sopalı Araştırma Hastanesi’nde devam edeceği söylenmiş ise de tekrar Kandıra Cezaevi’ne götürülmüş, tek başına yürüyemeyecek durumda olan Gurtban’ın Konya Ereğli Cezaevi’ne sürgün edildiği ifade edilmektedir.
Tedavisinin yarım bırakılması ve yaşamını tek başına idam ettiremeyecek durumda olan Gurban’ın Ereğli Cezaevine nakli ağır bir hak ihlali teşkil etmektedir. Yakınları ve ailesi durumundan endişe etmektedir.” (AS)