* Fotoğraf: Özge Özgüner / csgorselarsiv.org
Veganlık bir yaşam biçimi de olsa kişinin beslenmesiyle de doğrudan alakalı. Ancak vegan beslenmeye dair birçok önyargı mevcut. Bu önyargılara karşın vegan beslenmenin hepçil (hem et hem de sebzeyle beslenenler) beslenmeye göre daha sağlıklı ve ekonomik olduğu da veganlar ve beslenme uzmanları tarafından söyleniyor.
Veganlığın pahalı olduğu yönündeki eleştirilere karşı vegan diyetisyen Müberra Çil," Birçok süt ve et ürününü çıkardığımızda ekonomik olarak büyük bir kâra geçiyoruz. Sebze, meyve, kuru baklagil ve kuruyemişler zaten aldığımız şeyler ve hayvansal gıdalardan da çok daha uygunlar. Vegan ürünleri kullanmamız şart değil. Fakat birçok ithal markanın yaptığı vegan peynir ve sütleri evde çok daha uygun maliyetle yapabiliyoruz." dedi.
"Hayvanları neden tüketiyoruz?"
Hayvansal kaynaklı besinlerin alternatifi olarak bitki bazlı muadillerinin tüketilmesinin sebebini yıllarca süren beslenme alışkanlıkları olduğunu belirten Çil, " Daha önce hiç tavuk, et, yoğurt yememiş bir bebek düşünün. Bu bebek ilerleyen yıllarda daha önce yemediği bilmediği şeyleri talep etmeyecek.
"Vegan bebeklerin sayısı çoğaldıkça mutfak kültürü de bambaşka bir hal alacak. Ben 25 yaşına kadar hepçil beslendim. Belli başlı alışkanlıklarım vardı. Bunları bir anda bıraktığımda haliyle ihtiyacını da duyuyordum. Eski damak tadımı karşılaması için hayvansal kaynaklı besinlerine yerine bitkisel kaynaklılarını koymaya çalışıyorum." dedi.
Vegan sucuk, köfte, süt...
Damak tadı için hayvanların öldürülmesine razı gelemeyeceğini söyleyen Çil şöyle devam etti:
"Beslenme uzmanıyım ve yaşamımı hayvanları yemeden çok sağlıklı bir şekilde yaşayabileceğimi biliyorum. O zaman neden hayvanları tüketiyorum? Alışkanlık, kültür ve damak tadı. Haliyle alışkanlıklarım ve damak tadım için hayvanları öldürüyorum ve bu etik bir şey değil. O yüzden veganlığı seçiyorum. Alışkanlıklarımı karşılayacak başka ürünlere yöneliyorum.
"Vegan sucuk, köfte, süt ve yoğurt gibi gıdalarla hayvanları öldürmeden ve sömürmeden de beslenebileceğimizi gösteriyoruz. Vegan aktivizmi yaparken de insanlara bunu göstermek daha çekici oluyor. Her şeyin bitkisel alternatifi var demek aslında çok daha iyi bir aktivizm yolu.
"Danışanlarıma anlatırken hep şunun vurgusunu yapıyorum: İyi planlanmış bir vegan beslenme gerekiyor. Çünkü tek tip beslenen bir veganın da sağlıklı olduğunu söyleyemeyiz. Kuru baklagillerin, kuruyemişlerin, sebzelerin günlük ve dengeli bir şekilde tüketilmesi gerekiyor. Sürekli fast-food (hazır yiyecek), kızartma yiyip obez olan vegan insanlar da var.
"Genelde veganlara karşı kullanılan argümanlardan bunlar. Çünkü ayağımız taşa çarpsa 'Vegansın o yüzden oluyor,' algısıyla karşılaşıyoruz."
Vegan beslenme pahalı değil
Vegan beslenmenin orta ve üst sınıfa ait bir beslenme modeli olarak konumlandırılmasının bir yanılgı olduğunu belirten Uzman Diyetisyen Merih Beler "Bugün alacağımız et ve et ürünlerinin fiyatları 200 TL civarına kadar çıkmış durumda. Bunun yanı sıra süt, yumurta, peynir gibi hayvansal ürünler de aynı şekilde erişilemez fiyatlarda. Navegan (vegan olmayan) bir insanın bunları düzenli tükettiğini düşünürsek bu beslenme düzeninin, vegan beslenmeden çok daha pahalıya denk geldiğini görebiliriz.
"Mevsim sebzeleri ve bakliyat-tahıl kombinasyonları ile hem sağlıklı hem de uygun fiyatlara beslenmek mümkün. Tofu, seitan, vegan et, süt ve peynirimsi ikameleri evde de yapmak kolay ve erişilebilir. Soya kıymasının kilosu 25 TL civarında ve suda beklettiğimizde hacminin yaklaşık üç-dört katına çıkabiliyor. Tofu ise çin marketinde yine 1 kilosu 25 TL'ye taze olarak satılıyor. Evde çeşitli bakliyatlardan tofu yapmak ise tüm bunlardan çok daha ucuza denk geliyor. Protein ve gerekli elzem vitaminler anlamında dengeli ve yeterli beslendiğimiz takdirde ise endişe edecek hiçbir şey yok," dedi.
"İşin özü doğru beslenme"
Vegan beslenmeye başladıktan sonra kendisinde veya hiçbir vegan danışanının kan değerlerinde kritik bir düşüşün yaşanmadığını ifade eden Beler, veganlık ve sağlık arasındaki ilişkiyi şöyle anlattı:
"Veganlıkla sağlıksız olmayı eşitlemek insanları sömürüsüz yaşamdan caydırmak için en etkili yollardan biri. 2,5 yıldır veganım, ondan öncesinde de 3 yıl boyunca vejetaryen beslendim. Bugüne kadar hiçbir değerimde kritik bir durum gözlenmedi. İşin özü yine doğru beslenme pratiklerine çıkıyor. Navegan birinin günlük tükettiği besinlerde vücuduna yüklediği şeker ve doymuş yağ, dengeli beslenen bir veganınkinden katbekat yüksek. Aynı şekilde eğer vegan beslenmeye başladıysak tabii ki her öğünümüzü karbonhidratla, patatesle, vs. geçirmemeliyiz.
"Demir, D vitamini, B12 vitamini gibi değerlerin düşüklüğü aslında ülkemizde genel olarak yaygın ve önemli bir oranı genetik faktörlere bağlı. Bunun dışında kişinin hayatında sigara ve alkol azımsanmayacak miktarda varsa, zaten çoğu vitaminin emiliminde zorluk yaşanıyor. Kullandığımız düzenli ilaçlar da bazı vitaminlerin emilimini ve kullanımını etkileyebilir. Beslenme alışkanlıklarımız içinde ise birlikte tükettiğimiz besinlerin bazıları demirin ya da B12'nin emilimini engelleyebilir. Vegan beslenirken bu kaygıların önemli ölçüde azaldığını biliyoruz; çünkü sebze, tahıl, bakliyat kombinasyonları biyoyararlanım açısından oldukça yüksek.
"Navegan beslenirken hayatımız boyunca aldığımız doymuş yağın ileride kalp ve damar hastalıklarına yatırım yaptığını düşünmemek en büyük sorunlardan biri."
Vegan beslenmenin yararları
Önyargıların aksine, vegan beslenmenin pek çok hastalığı engellediğini söyleyen Beler sözlerini şöyle sonlandırdı:
"İnsülin direnci, obezite, diyabet, kanser, kardiyovasküler hastalıklar, fibromiyalji, çeşitli eklem sorunları gibi durumlarda vegan beslenmenin semptomları azalttığı, hastalığın seyrini olumlu yönde değiştirdiği görülmektedir. Navegan beslenme pratiklerinde, et, yumurta ve süt ürünlerinden aldığımız doymuş yağlar biz görsek de görmesek de damar çeperlerinde birikir. Damarlarda biriken bu yağlar bir süre sonra damar tıkanıklığına, kalp krizi ve felç riskinin artmasına yol açar.
"Serbest dolaşan canlının eti dahi olsa vücutta biriken doymuş yağ, işlenmiş et ürünleriyle beraber aldığımız nitrit ve nitrat vücutta oksidasyonun artmasına sebep olur, yani pek çok hastalığı tetikleyen enflamatuvar yanıtların başlamasına aracılık eder. Hayvansal besinleri yüksek oranda tüketmek bunlara ilaveten pek çok sağlık sorununa temel oluşturabilirken, vegan beslenme sağlık sorunlarına temel çözüm olarak sunulabilmektedir."
Veganlık hakkında Veganlık ya da veganizm, bazı nedenlerle hayvan kökenli gıdaları ve diğer hayvansal ürünleri kullanmayı reddetmektir. Veganlar, hayvanların öldürülmesi ve sömürülmesiyle elde edilen gıdaları, giyecekleri ve diğer tüm yan ürünleri kullanmayı reddeder. |
Okuma ÖnerisiHayvan Yemek 2015 yılında Siren Yayınları tarafından yayımlanan Jonathan Safran Foer'in "Hayvan Yemek" kitabı süregelen beslenme alışkanlarımız ve aslında bunların ne denli öğrenilmiş olduğuna dair. Arka kapaktan: "Neden kahvaltıda makarna yemiyoruz? Yemek yerken aldığımız kararları, neye dayanarak alıyoruz? Neden kuzu eti yiyoruz ama köpek eti yemiyoruz? |
(MT/TY)