Tsunami'nin etkilediği bölgelerde kadınlara ve çocuklara yönelik tecavüz ve şiddet vakaları ile ilgili raporlar çoğalıyor. En temel hijyen malzemelerinden ve gebelik dönemi bakımlarından yoksun oldukları için kadınlar, sağlık sorunlarıyla karşı karşıyalar.
Tsunami ve depremden en çok zarar gören Sri Lanka, Endonezya ve Maldivler'de çeşitli gruplar, dünyanın, kadın ve kızların karşı karşıya olduğu tehlikeleri fark etmesi için çaba gösteriyor. Pek çok grup ayrıca, kadınların fiziksel güvenliğinin, sağlığının ve saygınlığının korunması, kadınlara psikolojik destek sağlanması için de fon toplamaya çalışıyor.
New York'ta bulunan Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu sözcüsü David Del Vecchio, "Milyonlarca insan evsiz kaldı, ama en başta kadınların, özel ihtiyaçları göz önüne alınmalı" diyor.
Sri Lankalı gruplar yardım çağrısında bulundu
Sri Lanka'daki kadın hakları grupları "yardım çalışmaları sırasında fazla önemsenmeyen, kadınların güvenliği ve refahı ile ilgili önemli sorunlara" kamuoyunun dikkatini çekmek için bir bildiri yayımladı.
Aralarında Sri Lanka Kadınlar Sivil Toplum Forumu ile Barış ve Demokrasi için Kadın İttifakı'nın da bulunduğu beşli grup, uluslar arası yardım çabalarını takdir ettiklerini; ancak yardım çabalarının savunmasız ve kritik durumdaki "hamile" ve "süt veren" kadınlar ile sahipsiz çocukların ihtiyaçlarına odaklanması gerektiğini belirtti. Grup, kadınlara uygulanan şiddetin engellenebilmesi için çaba gösterilmesi gerektiğini de söyledi.
Geçtiğimiz hafta başında, merkezi Sri Lanka'nın başkenti Kolomba'da bulunan Kadın ve Medya Kolektifi grubu adlı kadın örgütü de, kadınların kurtarma operasyonları sırasında cinsel taciz ve tecavüze maruz kaldıklarını vurguladı.
Grup, uluslar arası basına verdikleri bir demeçte, "denetimsiz kurtarma operasyonları sırasında, geçici konutlarda yaşayan kadınların tecavüz, toplu tecavüz, cinsel taciz ve fiziksel suistimale maruz kaldığına dair raporlar olduğunu" bildirdi.
Bu iddialar, New York'taki uluslar arası kadın hakları örgütü MADRE'de de kaygıların artmasına yol açıyor.
MADRE Yardımcı Direktörü Yifat Susskind, bu tip iddiaların kargaşa sırasında yaşananların tipik bir yansıması olduğu görüşünde. Susskind, "Topluluklar baskı altına girdiklerinde, toplum içi şiddette de yükselme eğilimi olur" diyor.
"Her felaketin ardından gerçekleşen olaylar yine tekrarlanıyor: Olaylar çorap söküğü gibi ortaya çıkıyor ve insanlar yıkıma uğruyor."
Susskind, tecavüzü, şiddeti ve cinsel tacizi engellemeye yönelik mekanizmaların bu tip krizler sırasında yok olduğunu belirtiyor. Kadın ve kızları koruyacak aile üyeleri yok, saklanacak evler yok ve potansiyel suçluları caydırabilecek polis ve silahlı kuvvet sayısı, eskisinden az.
Sri Lanka'dan şiddet uyarısı
MADRE, Sri Lanka'nın başkenti Kolombo'daki bir çatı örgütü olan INFORM'dan tsunaminin evsiz bıraktığı insanlar için kurulan kamplardaki kadınların şiddete maruz kaldığına dair, benzer raporlar aldıklarını söyledi.
Buna yanıt olarak MADRE, bağış yapabilecek insanlardan INFORM'a yollanmak üzere fon toplamaya çalışıyor. Çünkü INFORM, bölgedeki birçok farklı topluluğa kısa sürede erişebilme yeteneğine sahip.
MADRE çalışanları, şu ana kadar ne kadar para topladıklarını söylemeyi reddediyorlar. Paranın, acil sağlık merkezleri kurulmasında ve bunların gerekli teçhizatla donatılmasında kullanılacağını; bu merkezlerin hayatta kalanlara tıbbi yardım, temiz içme suyu ve travma sonrası danışmanlık yapacağını dile getiriyorlar.
Dünya Sağlık Örgütü, planladığı kamu sağlığı stratejilerinin kilit faaliyetlerini gerçekleştirebilmek için, acil olarak 60 milyon dolara ihtiyaç duyulduğunu açıkladı. Bu faaliyetler, temel tıbbi bakım ve tıbbi malzemelerin tedarikini içeriyor.
UNFPA ve MADRE çalışanları, deneyimlerine dayanarak, herhangi bir felaketle yıkıma uğramış toplumlardaki kadınların, yeni baskılarla karşılaştığını söylüyor.
Kadınlar hastalara, yaşlılara ve çocuklara bakmakla yükümlüler. Bu artan sorumluluklar, kadınların yemek ve tıbbi yardımın dağıtıldığı merkezlere ulaşımını ve bireysel ihtiyaçlarını karşılaşmalarını engelleyebiliyor.
Tsunami felaketi sonrasında da kadınlar benzer bir durum sözkonusu. Tsunami sırasında pek çok balıkçının denizde kaybolması, birçok kadının kimsesiz ve dul kalmasına yol açtı. Hayat arkadaşlarından ve geçim kaynaklarından yoksun kalan kadınlar, ailenin kalan üyelerinin bakımını yalnız başlarına sağlamak zorundalar.
"Temel gereklileri karşılamanın yükü, kadınların omuzlarına yükleniyor" diyor Susskind. "Aynı zamanda, stoklar kısıtlı olduğu için kendi ihtiyaçlarından çoğunlukla fedakarlık ediyorlar."
Hamilelikler risk altında
Üreme ile ilgili sağlık sorunlarıyla ilgilenen UNFPA, tsunaminin yaklaşık 5 milyon kişinin hayatını doğrudan etkilediğini tahmin ediyor.
Bu insanlardan en az 150 bini hamile; düşük tehlikesiyle ya da travmaya dayalı sorunlu hamileliklerle karşı karşıya... Dolayısıyla, acil tıbbi yardıma ve gıda yardımına ihtiyaç duyuyor. "Nüfusun çok az bir bölümü yeterli yiyecek edinebiliyor ve bu, özellikle fazladan gıda ve vitamine ihtiyaç duyan hamile kadınlar için önemli bir sorun" diyor del Vecchio.
Tsunamiden etkilenen 50 binden fazla kadının, önümüzdeki üç ay içinde doğum yapması bekleniyor. Tsunami nedeniyle sağlık merkezlerinin yıkılması, tıbbi araç - gerecin kaybolması, bu kadıların güvenli ve hijyenik bir ortamda doğum yapmasını tehlikeye atıyor.
Bu topluluklarda, çoğu geleneksel olarak evde gerçekleşen doğumlarda kadınlar, ebelerden yardım alırlardı, ancak felaketten kurtulan ebelerin hareket edebilme yetenekleri de oldukça kısıtlı. Dolayısıyla, ebelerin kendilerine ihtiyaç duyan kadınlara erişebilmeleri oldukça güç.
Hamile olmayan kadınlar da jinekolojik ve üreme sağlığı sorunları nedeniyle kritik durumdalar. Hijyenik ihtiyaçlar, kriz zamanlarında genellikle gözardı edilir; ancak adet gören kadınlar için tampon ve kadın bağı miktarının yetersiz olması, kadınların hareket edebilirliklerine ve kişisel saygınlıklarına zarar verebilir. Bu sorun, kadınların ihtiyaçları olan bakım ve stoklara ulaşmalarını da engelleyebilir.
Yardım çağrısı
UNFPA, parasal yardımın Endonezya, Sri Lanka, Maldivler, Tayland ve Hindistan'daki kadınlara gideceğinden emin olmak istiyor. Başlangıç olarak UNFPA, bölge kadınlarının en temel gebelik ve hijyen ihtiyaçları için 3 milyon dolarlık bir ödenek ayırmış durumda. Örgüt ayrıca, tsunamiden etkilenen ülkelerin acil ihtiyaçlarını gidermek ve ilk altı aylık hassas dönemi atlatmalarına yardımcı olmak için yardım kampanyası başlattı.
"3 milyon sadece başlangıç" diyor Vecchio. UNFPA, yardım çağrılarını 6 Ocak itibariyle yayınlamaya başladı ve her ülkedeki belirli projeler için fon topluyor.
Geçtiğimiz Temmuz ayında Bush yönetimi kongrenin Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu'na verilmesini onayladığı 34 milyon dolarlık fonu durdurdu. Yönetimin bu kararı ile Fon, art arda üçüncü yıl bloke edilmiş oldu.
UNFPA yardım sağlamak için çeşitli örgütlerle işbirliği yapıyor. Televizyonda, tsunamiden etkilenmiş bölgelerden görüntülerin ortaya koyduğu gibi, stok dağıtımı sırasında kalabalık, ateşli ve düzensiz davranabiliyor. Del Vecchio, bu nedenle stokların kadın aile reislerine ulaşmasında güçlükler yaşanacağını belirtiyor.
Del Vechhio, başka bir soruna daha değiniyor: Bazı kadınlar çocuklarını besleyebilmek için stoklara takas yöntemiyle ulaşmaya çalışıyor. Bazen de stoklara ulaşabilmek için cinselliklerini takas malzemesi olarak kullanıyorlar.
Del Vecchio, stokların dağıtımı için kadınların görevlendirilmesinin, adil dağıtımı sağlayabileceği görüşünde.
"Yardım dağıtımında kadınların daha başarılı olduğunu fark ettik. Hangi ailenin neye ihtiyacı olduğunu tam olarak biliyorlar. Buna ek olarak kadınları görevlendirmek, onları cinsel tacize karşı daha korunaklı kılıyor." (CP/CC/BB)
* WeNews Muhabiri Corrie Pikul'un haberini Cihan Cinemre Türkçeleştirdi.