Bir yıl içinde Erzurum'da 16 yerel gazete dört gazetenin çatısı altında birleşti. 21 gazeteli Afyon'da sayı 13'e düştü. Mersin'de de 16 gazete sayısı yarıya düştü. Sivas'ta yayınlanan 15 gazete beşerli ortaklık şeklinde üç gazeteye düştü.
Kayseri, Hatay, Malatya, Şanlıurfa ve daha birçok şehirde görüşmeler devam ediyor.
Basın İlan Kurumu'nun (BİK) Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç'ın teşvikiyle yürüyen "yerel medyanın nitelik ve etkinliğinin arttırma" iddiasıyla başlattığı yerel gazetelerin birleşmesi çalışmaları devam ediyor.
Türkiye'de şu anda 1270 yerel gazete BİK'ten resmi ilan alıyor. BİK, 38 şubesinde gazete denetimleri yapıyor.
Peki, "çok sesliliği ortadan kaldıracak" eleştirileri getirilen bu sistemde birleşen, birleşip ayrılan, birleşme olasılığı olan gazete sahipleri ne düşünüyor.
BİK Kontrol Hizmetleri Müdürü İbrahim Delibaş, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Başkanı Orhan Erinç ve Mersin, Erzurum, Muğla, Hatay'dan yerel gazete sahipleri bianet'e konuştu.
Gazete sahiplerinden kimi maliyeti azaltmak, kaliteyi yükseltmek için bunun gerekli olduğunu savunurken, bir kısmı ise birleşmeler sonucu gazetecilikle ilgisi olmayan kişilerin yine gazetecilik yapacağına ve "çok sesliliğin" tehdit altında olduğuna dikkat çekiyor.
BİK: İlan için değil, gerçek gazetecilik yapılsın
BİK Müdürü Delibaş, denetimlerde en çok yaşanan ihlalleri şöyle sıraladı:
"Günlük asgari fiili satış, içerikte yer alan haberlerin güncel olmaması, bulmaca-hava durumu-astroloji gibi konuların yayımlanması ve gazete baskılarının okunmayı güçleştirecek oranlarda silik/siyah olması. Gazetelerin hepsi birbirine benziyor."
Delibaş, yerel gazete sahiplerinin hepsinin "Zor durumdayız, ne reklâm alabiliyoruz, ne de satış yapabiliyoruz" dediğini ancak bir şehirde nasıl 16 gazete olduğunu açıklayamadıklarını belirtti.
"Gazeteler resmî ilân yayınlayarak para kazanmak için bu işi yapmasın, gerçek gazetecilik yaparken bütçesine katkı sunsun diye resmî ilân yayınlasın.
"Birleşmelerle çok sayıda kalitesiz yayın yapan gazete yerine az sayıda kaliteli yayın yapan gazete olsun. O zaman sokaktaki vatandaş bu gazeteleri satın alacak."
Erinç: Çok seslilikte geriye gidiş
TGC Başkanı Erinç, benzer yayın politikasını izleyen gazetelerin gönüllü olarak birleşmesinde bir sıkıntı olmadığını ancak yayın politikaları uyuşmayanların nasıl bir araya geleceği tartışması yaşanacağını bunun da "çok seslilik" anlamında geriye gidişi doğurabileceğine dikkat çekti.
Erzurum Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Kadir Sabuncuoğlu, Basın ilan kurumunun denetleme sonrası bazı gazeteleri kapaycakmış havası yaratarak "emrivaki" bir birleşmeye zorladığını belirtti.
"Asıl işi gazetecilik olanlar meslekten çekildi. Gazetelerin kalitesinde değişiklik yok; yine özel haber yapmıyorlar."
Akkök: "Para kazanalım" dediler, çekildim
Erzurum'un 1957'de kurulan en eski gazetelerinden Erzurum Ekspres Gazetesi sahibi Öztürk Akkök, birleşme kararı alıp bir süre sonra ortaklarla anlaşamayıp ayrıldı.
"Tek başımıza devam ettirebilirdik. Ama yapılan denetimler sonucu 8-9 gazete kapanacaktı; müsebbibi biz olmayalım dedik. Yeni bir şirket oluşturuldu; Hakimiyet diye gazete kuruldu dört ortaklı.
"Habercilik yapacaktık. Ama ortakların hiçbiri gazeteci değildi, 'para kazanalım' dediler. Oysa biz kentin sorunlarına dair özel haberler yapıyorduk. Bu yüzden de ortaklıktan çekildik. Şimdi gazeteyi haftalık olarak çıkartıyoruz. Nefesimiz kesildi yani. "
Şentürk: Çok gazete, çok seslilik demek değil
Mersin Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Ahmet Ünal, Mersin'de yarıya düşen gazete sayısının çok sesliği ortadan kaldırmayacağını aksine kaliteyi arttıracağını savundu.
Hatay'da, 56 yıllık Hatay Gazetesi Sahibi Elif Şentürk, birleşme görüşmelerinin devam ettiğini söyledi.
"Gazete sayısı çok arttı; az sayıda daha kaliteli gazete çıkması daha mantıklı geliyor. Çok seslilik güzel ama her zaman çok gazete demek, çok seslilik demek değil."
Efendioğlu: Yerel sermayenin kucağına itiyorlar
Muğla Milas Önder Gazetesi Sahibi Coşkun Efendioğlu, birleşmemekte kararlı.
"Milas'ta dört gazete var; üç tanesi ticari amaçlı. Ben kiminle birleşeceğim. Beni onların kucağına itiyor; ya da "kendine sermayeder bul" diyor.
"Yani yerel basının bağımsızlığını teminat altına alacak önermeler yerine tam tersine yerel sermaye odaklarına doğru iten bir yaklaşım var. Gazeteye sermaye yapacak kişi çıkarı olan kişidir. Perde arkasındaki amaç basın özgürlüğünün önüne geçmek."
Denetimlerde iki denetmen öldürüldü
BİK, şubeleri olduğu şehirlerde denetimlerini sürdürürken iki görevlisi öldürüldü. Yerel Anadolu Gazetesi'ne denetime giden Sakarya Basın İlan Kurumu Sakarya Şube Müdürü Recep Bolat, denetmen Devrim Ergin Özergin, gazetenin imtiyaz sahibi Adnan Uyumaz tarafından öldürüldü. Denetmen Mustafa Söke yaralandı. Olayla ilgili davanın ilk duruşmasında verilen ifadelerde, geçen sene de gazeteye 19 bin lira ceza kesildiği bu cezayı kesenin de Özergin olması üzerinden tartışma yaşandığı ifade edildi. (NV)