Taslak üzerinde yaşanan tartışmaların ardından tasarı Alt Komisyona sevk edildi. Cumhuriyet Halk Partili (CHP) üyeler tasarının geri çekilmesini isterken, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, hükümetin tasarıyı geri çekmeyeceğini söyledi. CHP milletvekilleri alt komisyona üye vermeyeceklerini açıkladılar.
Üniversiteyi unutun
Alibeyköy Endüstri Meslek Lisesi son sınıf öğrencisi Hasan Çağın, okulda kendisini bir öğrenci gibi hissedemediğini söylüyor. Üç gün işe gitmek zorunda kaldıklarını söyleyen Çağın, okuldaki sorunlara ilişkin şunları anlatıyor:
* Eğitim yeterli değil. Lise sonda tüm öğrenciler üniversiteye hazırlanırken biz iki-üç gün okula gidiyoruz. Lise sonda öğrenci psikolojisi diye bir şey olmuyor. İşte başarılı olmak gibi bir hedefimiz oluyor.
* Lise sonlarda haftada bir saat matematik, iki saat edebiyat dersi var. Çoğu kültür dersleri de boş geçiyor ya da branşı olmayan hocalar giriyor.
* Çalıştığımız yerde de asgari ücretin üçte birini alıyoruz. Bazı yerlerde 70, bazı yerlerde 100 milyon veriyorlar, tamamen patronun insafına kalmış bir durum. Karşı koymamız da yasak. Çünkü sözleşmeye göre, herhangi bir sendikal çalışmaya katılmamız yasak. İşverenin dediğine tamamen uyacağız.
* Okula ilk başladığımızda idare bize, Üniversiteyi unutun, eğer üniversiteyi düşünüyorsanız, boş yere geldiniz buraya demişti.
Üniversite derslerine lise öğretmenleri giriyor
Geçtiğimiz yıl Küçükköy Endüstri Meslek Lisesinden mezun olan İrfan Gerçek, 2003 ÖSSye girdi ancak aldığı 173 puanla herhangi bir fakülteye giremedi.
İki yıllık meslek yüksek okulunu tercih etmeyen Gerçek, meslek liselerinde kültür derslerinin boş geçmesinden yakınıyor ve şunları söylüyor:
* İki yıllık üniversitelere giden bir çok arkadaşımız üniversite eğitimini liselerde alıyor. İnönü Lisesi, Gültepe Endüstri Meslek Lisesi gibi. Akşam 7'den sonra üniversiteye dönüyor. Üniversite derslerine de tamamen o lisenin öğretmenleri geliyor.
* Buna rağmen, normal fakültede ödenen harç miktarının iki katı ödeniyor. Tam bir soygun sistemi. Bu yüzden meslek yüksek okuluna gitmeyi düşünmedim. Ayrıca, harcını karşılayacak maddi durumum da yok.
* Meslek liselerinde verilen eğitim genelde mesleki alanda oluyor, bu da kültürel derslerin tamamen dışta kalması anlamına geliyor. Çoğu lisede kültür dersleri boş geçer, ya da branşı olmayan hocalar gelir. Meslek derslerinde, kültür derslerini işlemektense, Hocalarınız yok deyip, öğrencileri atölyelere gönderirler.
Düzenleme çözüm üretmekten uzak
Hasan Çağın ve İrfan Gerçek, AKPnin yapmak istediği düzenlemenin de meslek liselerinin sorunlarını çözemeyeceğini düşünüyor. Çağın, bu düzenlemeyi, çürük bir binanın çatısının onarılmasına benzetiyor:
İlk bakışta olumlu gelebilir ama şöyle bir şey var: Bir binayı düşünelim, temeli bozuk, çatısını tamir etmeye çalışıyorlar. Ama daha temel sorunlar var.
İstedikleri kadar yasayı değiştirsinler, ama meslek liselerinin özündeki sorunları düzeltmedikleri, eğitim sistemini tamamen değiştirmedikleri sürece, bence hiçbir şey olmaz. Gelecek sınavda göreceğiz ki, en başarısız öğrenciler meslek liseleri olacaktır. AKP'nin yaptığı bu değişiklikte başka bir şey aranmalı
İrfan Gerçek de, bu düzenlemeyi bir aldatmaca olarak görüyor:
Belki taban puanlarının eşitlenmesi, meslek liseleri açısından bir adım. Ama kültürel dersleri görmedikleri için ya da boş geçtiği için yine aradaki uçurum aynen yerinde kalıyor. Çünkü ya dershaneye gitmesi gerekiyor, meslek liselerine giden öğrencilerin gelir düzeyi genelde düşük olduğu için, dershaneye gitme şansı da yok. Bu meslek yüksek okullarının nasıl aldatmaca olduğu ortaya çıktıysa, bu da bir nevi aldatmaca. (BB)