Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılara bir subay tarafından gönderilen ihbar mektubunun eklerinden biri de, mektubu yazan subayın "Cunta tarafından hazırlanmış bilgi destek çalışması" diye adlandırdığı, 22 Temmuz 2007 seçimlerinin ardından hazırlandığı anlaşılan belgeydi. Radikal ve Taraf gazetelerinin yayımladığı tam metinlerde, "Genelkurmay Başkanı'nın emriyle" ibaresi ve hazırlayan olarak da Korgeneral Nusret Taşdeler'in adı yer alıyordu. Dönemin Genelkurmay Başkanı Yaşar Büyükanıt'tı.
Belgede adı "Demokratik Türkiye Partisi" olarak yanlış yazılan DTP'yle ilgili "Meclis'e girmesi demokrasi için talihsizlik" deniyor. Ordu tarafından "terörist" olarak görüldüklerinin, muhatap kabul edilmeyeceklerinin açıklanması, DTP'nin Kandil'le AB arasındaki sıkışmasını sağlamak, PKK'nin eylemlerinin bölgeye yatırımı engellediği ve halka zarar verdiği mesajını yaymak, ordunun "imaj tazelemesinde" PKK ve DTP'nin alenen üzerine gidilmesi gibi amaçlar yer alıyor.
Subay, "Eylül 2007'de dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Ergin Saygun'un emri gereği, üniversitelerden bir kısım akademisyen ve CHP yönetiminden bazı politikacıların desteği, dönemin Genelkurmay Harekât Başkanı Taşdeler'in himayesinde, Genelkurmay Bilgi Destek Daire Başkanlığı'nda şube müdürü olarak görevli kurmay albaylar Dursun Çiçek, Sedat Özüer, İlker Ziya Göktaş ve Fuat Selvi tarafından kamuoyunu yönlendirme maksatlı çeşitli belgeler hazırlandığına tanık oldum" diyor.
"Meclis'e girmeleri talihsizlik"
Belgede DTP'yle ilgili bölümlerden bazıları şöyle:
- DTP'nin TBMM'ye girmesi, Türkiye demokrasisi için bir talihsizliktir. Amaçlarının devletle kavga etmek olduğu daha ilk günden anlaşılmıştır.
- DTP'nin kendi içinde ve DTP-İmralı-Güneydoğu-Kandil-K.Irak denkleminde, istismara müsait önemli fikir ayrılıklarından kaynaklanan çatırdamalar olduğu görülmektedir.
- İç ve dış kamuoyunda DTP'nin meclise girmesinin 'Kürt sorununun çözülmesi' bakımından önemli bir fırsat olduğu yolunda görüşler çoğalmaktadır.
- DTP ve yandaşlarının yaşadığı sıkıntıların istismar edilmesi ve AB'den gelecek desteğin önünün kesilmesi için;
(a) DTP'nin, kendi ifadeleri ve davranışları nedeni ile TSK tarafından terörist olarak görüldüğünü ve herhangi bir şekilde muhatap kabul edilmeyeceğini üst düzey bir açıklama ile ilan etmek.
(b) Terörü bu şekilde destekledikleri müddetçe demokratik olarak herhangi bir ilerleme sağlayamayacaklarını ve bu suretle esas olarak temsil ettiklerini iddia ettikleri kişilere zarar verecekleri mesajını yaymak.
(c) Bu suretle "bugüne kadarki kazanımlardan taviz vermeyin, yumuşamayın" diyen Kandil ile "terörden bir fayda gelmez, teröristleri desteklemeyin vazgeçin" diyen başta AB olmak üzere Kandil karşıtı çevrelerin arasında sıkışıp kalmalarına yol açmak,
(ç) Irak'ın kuzeyindeki desteği kesmek için bölge halkını terörle mücadele bağlamında 'rahatsız etmek', bu suretle de PKK'ya yardım ettikleri ve destek sağladıkları müddetçe bu rahatsızlığın devam edeceği mesajını vermek,
(d) PKK'nın eylemlerinin, işadamlarının bölgede yatırım yapmamalarına yol açması, iş makinelerini, yolları, köprüleri tahrip ederek bölgeye hizmet götürülmesine mani olması gibi sonuçları ile bölge halkına daha da zarar verdiği gibi söylemlerin yaygınlaştırılarak bölge halkının teröristlere sağladığı desteğin azaltılmasına çalışılabileceği düşünülmektedir.
- TSK'nın 'imaj tazelemesine' büyük kitlelerin ortak meselelerini kullanarak başlamak gerekmektedir. Bu nedenle de, öncelikle PKK ve DTP üzerine alenen ve kamuoyu oluşturacak şekilde ve yukarıda maruz temalar çerçevesinde gidilmelidir. (TK)