Cumhuriyet’ten istifa eden 24 gazeteci yazılı bir basın açıklaması yaparak niçin istifa ettiklerine aydınlık getirdi.
Gazeteciler Alev Coşkun’un başında olduğu Cumhuriyet Vakfı yönetiminin, editoryal bağımsızlığa müdahale ettiğini, emek ve sendika karşıtı tutum izlediğini anlattı.
Cumhuriyet’i evleri gibi gördüklerini belirten gazeteciler yaptıkları açıklamada “Patronsuz, bağımsız oluşuyla övündüğümüz gazetemizde patronculuk oynamak isteyenler tarafından boyunduruk altına alınmak istendik” dedi.
Cumhuriyet’ten ayrılan gazetecilerin yaptığı açıklama şu şekilde:
Cumhuriyet gazetesi yönetiminin, editoryal bağımsızlığa müdahale girişimleri, emek ve sendika karşıtı tutumu bizleri evimiz olarak gördüğümüz, yıllarımızı adadığımız gazetemizden kopma noktasına getirdi.
Öncelikle şunu belirtmek gerekir ki Cumhuriyet emekçisi kararlarını özgür iradesiyle verir. Biz istifa için kimseye baskı yapmadık, kimseden de baskı görmedik. Ayrılma kararı gibi kalma kararı da herkesin kişisel tercihidir. Hakkımızda birçok iftira atıldı. Art niyetle ya da bir planın parçası olarak ayrılmadık. Biz, ‘teşkilatçılığıyla’ övünenlerden değiliz, o işleri bilmeyiz.
Birkaç hafta öncesine kadar aklımızın ucundan bile geçmeyen ayrılık kararına nasıl gelindi?
'Tek adam yönetimine’, ‘ben yaptım oldu’ anlayışına karşı çıkarken evimizde, Cumhuriyet'te aynı anlayışla yüz yüze geldik. Patronsuz, bağımsız oluşuyla övündüğümüz gazetemizde patronculuk oynamak isteyenler tarafından boyunduruk altına alınmak istendik! Büyüklerimizden öğrendiğimiz, bizi gazetemize yürekten bağlayan, Cumhuriyet’i Cumhuriyet yapan geleneklerin ayaklar altına alındığını gördük!
Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun'un yönetim kurulu başkanlığını yaptığı şirket yönetimi tarafından Türkiye Gazeteciler Sendikası'ndan (TGS) istifaya zorlandık. Cumhuriyet'in yüzyıllık tarihiyle bağdaşmayan ‘operasyon’, emekçilerin direnciyle başarısız oldu. Bu kez ‘toplu işten çıkarma’ tehdidiyle karşı karşıya kaldık. TGS ile 15 Kasım 2021’de toplu sözleşme imzalanmasının hemen ardından şirket yönetimi ‘en az 15 kişinin işten çıkarılmasına’ karar verdi. Sekiz arkadaşımız genel yayın yönetmeninden habersiz işten çıkarıldı. Çalışan ve kamuoyu baskısı üzerine sekiz arkadaşımız geri alınsa da bazıları görevlerine döndürülmedi. Onlara destek verdiği için görevinden alınan Aykut Küçükkaya, gazeteden istifaya zorlandı ve Küçükkaya’nın dönüşü için hiçbir adım atılmadı.
Arkadaşlarımıza sahip çıkmak için planladığımız açıklama öncesi gazete bahçesine polis sokuldu. Çalışanlar, Cumhuriyet’in tarihi boyunca görülmemiş ve gazetemizin birinci sayfasına da konulan ‘dehşet bir yazı’ ile tehdit edildi.
Türkiye tarihi bir süreçten geçerken bu yaşananlar, emeği yüce değer olarak gören Cumhuriyet’in gazetecilik anlayışına vurulmuş darbedir. Gazetenin asıl sahibi olan Cumhuriyet okuru, Türkiye'nin saygın gazetesinin yayın politikasına müdahalenin de tehlikenin de farkındadır. Zor günlerde gazeteyi büyük fedakârlıklarla yapan İlhan Selçuk'un çocukları, yazıişleri kadrosu artık gazetesinde, yuvasında, evinde değil! Yaşamlarını Cumhuriyet'e adamış bizlerin ayrılmasıyla birlikte hiç şüphesiz Cumhuriyet'in hafızası da vicdanı da silinmiştir. Cumhuriyet biziz!
Cumhuriyet'ten istifa eden ve açıklamada imzası bulunan gazeteciler şöyle:
|
Ne olmuştu?
Cumhuriyet ekonomik nedenleri gerekçe gösterilerek fotomuhabiri Vedat Arık, düzeltme servisi şefi Rüya Özkalkan, pazar eki editörü Hilal Köse, spor servisi şefi Sami Gürel, muhabir Tuğba Özer, yazı işleri müdürü Olcay Büyüktaş, muhabir Ece Piroğlu ve bir arşiv sorumlusunun işine 29 Kasım'da son verdi. İşten atılanların hepsi sendikalıydı.
Gazetede en son 1 Ekim'de kadın haberleri yapan Kübra Köklü, ekonomi servisinde çalışan Esra Alus, internet servisinde çalışan Altan Yağcı, İlker Güneş Doğan, Dilek Kılıç işten çıkartılmıştı.
Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) Cumhuriyet'ten gelen haberlerinin ardından bir açıklama yaparak gazetecilerin işe iadesini istedi. Bir gün sonra da gazete binası önünde eylem yaptı.
Eyleme Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya da katıldı. Küçükkaya gazetecilerin kendisinin haberi olmadan işten çıkartıldığını söyledi ve meslektaşlarının yanında olduğunu belirtti.
Bunun üzerine Cumhuriyet Vakfı Alev Coşkun, Küçükkaya'yı genel yayın yönetmenliğinden aldı, yayın baş danışmanlığına atadı. Küçükkaya'nın yerine de Serkan Ozan'ı getirdi. Bunun zerine Küçükkaya gazeteden istifa etti. Serkan Ozan da görevlendirmeyi kabul etmediğini duyurdu.
Direnç sonrası gazete işten attığı sekiz gazeteci için "Arkadaşlarımız gazetemizde çalışmalarına devam edebileceklerdir" açıklaması yaptı. Ancak Aykut Küçükkaya'nın gazeteyle olan bağı koparıldı. Bunun üzerine çalışanların istifa haberi gelmeye başladı. (HA)