Cumhuriyet davasının beşinci duruşmasında 12 tutukludan sadece yedisinin tahliye edilmesi kararına hak örgütleri ve Uluslar arası kamuoyundan tepkiler geldi.
RSF: Mücadelemiz sürecek
bianet'e konuşan RSF Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu şunları söyledi:
"Tahliye kararları, iktidarın pençesinde tuttuğu yargı düzeni bakımından azımsanmayacak olsa da, iddianamedeki delil fukaralığı ve 9 aylık keyfi tutukluluk dikkate alındığında oldukça yetersizdir. Bir mahkemenin yargılamasının odağına yayın politikalarını oturtması temel hukuk normlarına aykırıdır. Görevleri nedeniyle özgürlüklerinden olan meslektaşlarımız için mücadelemiz kararlılıkla sürecek."
TGC: Tutukluluğun devamı kabul edilemez
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) de sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:
"Cumhuriyet Gazetesi Davası'nda yargılanan tutuklu meslektaşlarımızdan Güray Öz, Musa Kart, Bülent Utku, Hakan Kara, Önder Çelik, Kemal Güngör ve Turhan Günay'ın serbest kalmasını adaletin yerine gelmesi açısından saygı ve memnuniyetle karşılıyoruz. Ancak Kadri Gürsel, Murat Sabuncu, Ahmet Şık ve Akın Atalay'ın hala tutuklu olması meslektaşlarımızın basın özgürlüğü, düşünceyi ifade özgürlüğü açısından kabul edilemez bir durumdur. Basın ve düşünceyi ifade özgürlüğü demokrasinin ön koşuludur.
Af Örgütü: Bu davada gazetecilik yargılanıyor
Uluslararası Af Örgütü Avrupa ve Orta Asya Direktörü John Dalhuisen, şu ifadeleri kullandı:
“Her ne kadar yedi gazeteci ve diğer Cumhuriyet çalışanlarının tahliye edilmesi olumlu bir adım olsa da, Ahmet Şık, Kadri Gürsel, Akın Atalay, Murat Sabuncu ve Ahmet Kemal Aydoğdu’nun tutukluluklarının devam etmesinden dolayı kaygılarımız devam ediyor.
“Şu ana kadar yapılan duruşmada, iddianamede herhangi bir inandırıcı delil olmadığı çok açık bir şekilde görülmüştür. İddianamede çarpıcı bir şekilde ‘haber’ kelimesi 600’den fazla kez kullanılmıştır. Basitçe söylemek gerekirse, bu davada gazetecilik yargılanmaktadır.”
AGİT: Medyanın kritik durumunun göstergesi
AGİT Medya Temsilcisi Harlem Désir, "Yedi Cumhuriyet gazetecisi ve yöneticisinin tahliye edilmesi önemli bir adım. Ancak birçok gazetecinin yeniden hapse dönmek zorunda kalması ve hala ciddi ceza suçlamalarıyla karşı karşıya olmaları, Türkiye'deki medyanın içinde bulunduğu kritik durumun göstergesi.”
“Türkiye için bir sınav”
Uluslararası Basın Enstitüsü (IPI), Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF), Uluslararası PEN, Basın ve Medya Özgürlüğü için Avrupa Merkezi (ECPMF), Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPS), Uluslararası Gazeteciler Federasyonu (IFJ), Avrupa Gazeteciler Federasyonu (EFJ) ortak yaptıkları açıklamada iddianamedeyi “Gazeteciliği suç haline getirmek için yapılan başka bir siyasi çaba” olarak değerlendirdi.
“Bu dava Türkiye için bir sınavdır” diyen örgütler, tüm tutukluların serbest bırakılmasını ve davanın düşürülmesini istedi. (EA)