Beşi tutuklu 20 sanıklı Cumhuriyet davasının dördüncü duruşması Çağlayan'daki İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görüldü.
Davada Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, Cumhuriyet muhasebe çalışanı Emre İper, muhabir Ahmet Şık, tweet'leri nedeniyle suçlanan Ahmet Kemal Aydoğdu tutuklu yargılanıyor.
Uluslararası kamuoyu izliyor
Davayı Uluslararası PEN’den Sarah Clark, Pen Belçika’dan Rachida Lanrabet, Almanyalı gazeteci yazar Hans-Günter Wallraff, PEN Norveç’ten Jorgen Lorentzen, IPI Başkanı John Yearwood, Belçika Konsolosluğu’ndan Jesper Kamp, AB Türkiye Delegasyonu’ndan Sema Kılıçer, Cunhuriyet Halk Partisi milletvekilleri Sezgin Tanrıkulu, Ali Şeker, Barış Yarkadaş ve Hilmi Yarayıcı, Türkiye Gazeteciler Sendikası ve DİSK Basın İş temsilcileri, Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Turgay Olcayto ile Genel Sekreter Sibel Güneş ve Sınır Tanımayan Gazeteciler (RSF) Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da izliyor.
20 sanıklı dava
* Çizer: Tarık Tolunay
Tutuklulardan Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper, Ahmet Şık ile Ahmet Kemal Aydoğdu, tutuksuz sanıklardansa Bülent Utku, Musa Kart, Güray Öz, Turhan Günay, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Çetinkaya, Orhan Erinç, Aydın Engin, Günseli Özaltay, Bülent Yener, Kadri Gürsel ve Musa Kart hazır bulundu.
Can Dündar ve İlhan Tanır hakkında yakalama kararı bulunuyor.
Gelen evrakların okunduğu duruşmada tanık olarak dinlenmesine karar verilen Mehmet Faraç yine duruşmaya gelmedi. Faraç iki duruşmadır çağrılmasına rağmen duruşmaya katılmıyor. Faraç dışında Leyla Tavşanoğlu'nun da tanık olarak dinlenmesi planlanıyor.
Duruşmada Akın Atalay ve Murat Sabuncu'nun beyanlarının dinlenmesi bekleniyor.
Faraç'ın tanıklığına itiraz
Duruşmada ilk söz alan Aydın Engin'in avukatı Aynur Tuncel Yazgan, savcılığın dosyaya sunduğu, gazeteciler.com'd ayayınlanan Doğan Satmış röportajının delil olarak kabul edilmemesini istedi. Yazgan "Cumhuriyet savcısına, mahkemeye müdahale etmek istercesine paralel bir soruşturma yürütmesine, emrivaki delilleri sunmasına izin verilmemeli" dedi.
Yazgan'ın ardından avukat Tora Pekin söz aldı. Pekin, iki defa duruşmaya çağrılan Aydınlık yazarı Mehmet Faraç'ın duruşmaya gelmediğini hatırlatarak tanık olarak dinlenilmesinden vazgeçilmesini talep etti.
Pekin "Faraç'In müvekillerimize açtığı üç dava bulunmaktadır, husumet açıktır, tarafsız bir tanıklık beklenemez" dedi.
Pekin tutuklulardan Emre İper ile ilgili adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi'nin dinlenmesini talep etti.
Aydoğdu'un ek savunması alındı
Ahmet Kemal Aydoğdu'nun "örgüt yöneticiliği" ile yargılandığı, Bylock bulundurduğu suçlamalarına yönelik ek savunması alındı.
"Ben 20 Ekim 2016'da @jeansbiri hesabının yaptığı #AkSilahlanma TT'si sonucu hedef gösterildim ama hedef gösterildiğimden haberim yoktu. Çünkü internetim yoktu.
"Savcı hakkımda yakalama kararı çıkardı, tweetin altındaki yorumları ihbar kabul ediyor. Jeansbiri markası “sahibiyim” diye bana yakalama kararı açtı. Ben hesabı kullanmıyordum, satmıştım ama çok popüler olduğu için marka haklarını satın aldım.
"Ben tutuklandıktan sonra hesaptan tweet atılıyor diye cezaevindeki koğuşumda arama yapıldı. İddianamede telefonumda ByLock olmadığı yazıyor. Nerede ByLock kullandım?"
Bilirkişi Tuncay Beşikçi'nin dinlenmesine karar verildi
Savcı Hacı Hasan Bölükbaşı, Doğan Satmış'ın röportajının delillikten çıkarılması talebinin reddini, Mehmet Faraç tanık olarak dinlenmesini ve adli bilişim uzmanı Tuncay Beşikçi'nin dinlenmesi talebinin reddedilmesini talep etti.
Öğleden sonra talepler hakkındaki ara kararını açıklayan Mahkeme Başkanı Abdurrahman Orkun Dağ, Emre İper için getirilen bilirkişi Tuncay Beşikçi dinlenmesine, Doğan Satmış röportajı dosyaya delil olarak konulmasına karar verdi.
Dağ "gazetenin tüzel kişiliği yargılanmadığı gerekçesiyle Mehmet Faraç'ın tanıklığından vazgeçilmesine yer yok” dedi.
Beşikçi: Emre İper'de kesinlikle ByLock yok
Beşikçi, aynı zamanda Balyoz'daki beraat kararına gerekçe gösterilen bilirkişi raporunu hazırlamıştı.
İper'in telefonun Android işletim sistemine sahip olduğunu, ve hiç formatlanmadığını hatırlatan Beşikçi, İper'in telefonuna yüklediği Freezy programıyla Litvanya'daki ByLock sunucusuna yönlendirildiğini söyledi.
"Bunu sadece bir satır koddan anlıyoruz" diyen Beşikçi, benzer yönlendirmeyi bir namaz programının da yaptığını belirterek "Bu iki programı da yazan 17-25 Aralık'tan sonra işlerinden istifa edip yurtdışına kaçmıştır" dedi.
İper'in telefonunda kesinlikle ByLock kaydı olmadığının altını çizen Beşikçi "İper ile benzer durumda birçok insan olabilir. Müzik dinlemek, namaz kılmak isteyen insanlar telefonları yönlendirildiği için ByLockçu sayılabilirler" diye konuştu.
Savcı tutuklulukların devamını istedi
Ardından savcı mütalasını verdi ve Murat Sabuncu, Akın Atalay, Emre İper, Ahmet Şık ve Ahmet Kemal Aydoğdu'nun tutukluluğunun devalını istedi.
Osman Kavala'nın whatsapp mesajları dosyaya gönderildi
Savcının mütalaasının ardından Mahkeme Başkan Dağ, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu'ndan dosyaya duruşma günü iki belge gönderildiğini söyledi. Dağ, bunların birinin gözaltında bulunan Anadolu Kültür Yönetim Kurulu Başkanı Osman Kavala'nın dava sanıklarından Aydın Engin ile birinin de eski Cumhuriyet Genel Yayın Yönetmeni ve dava sanıklarından Can Dündar ile WhatsApp üzerinden yaptığı konuşma olduğunu belirtti.
Başkan Dağ, duruşmada söz konusu konuşmaları okudu. Söz konusu yazışmalar bugün sabah saatlerinde, duruşmadan önce iktidara yakın medya kuruluşları tarafından "Cumhuriyet davasında "kızıl soros" detayı" başlığıyla yer almıştı.
Mahkeme başkanının ardından söz alan avukat Fikret İlkiz, belgelerin kendilerine verilmesinden önce iktidara yakın gazetecilere sızdırılmasına tepki gösterdi. İlkiz şunları söyledi:
“Beklersek daha çok belge gelir. Kavala'nın bugün sorgusu yapılıyor. Meslektaşımız emniyet ısrarla istediği için gitti. Demek ki tutuklanacak. Ya bu dava olarak bekleyeceğiz ya da bu davanın ekleri gibi mütalaa etmeye devam edeceğiz. Kişisel verilerle ilgili kanunu niye kabul ettik? Hiçbir talebim yok ama durum bu. Demek ki Kavala ile ilgili soruşturmayla bağlantılı olmak üzere bilgi sızdırılıyor ve biz duruşmada tanık oluyoruz.”
Avukat Ergin Cinmen de söz alarak, “Bu görevi kötüye kullanmaktır. Bununla ilgili mahkemeniz suç duyurusunda bulunmalı. Birileri bu işe 'yeter' demeli. Bu kumpasla ilgili hangi yargı yoluna başvurduysak sonuç alamadık. Birileri buna son versin derken, aslında bu dava tam zamanıdır ve sizin de görevinizdir” dedi.
Başkan Dağ da, “Bu husus davanın neresinde, ne şekilde yer alacaktır, alacak mıdır, almayacak mıdır mahkeme bunun değerlendirmesini şu aşamada yapmayacaktır” dedi.
Şık: Örgüt bu binanın içinde hakim, savcı kılığında
* Çizer: Tarık Tolunay
Cinmen'in ardından Ahmet Şık söz aldı. Daha önce duruşmadan önce iktidara yakın basına sızdırılan belgelerle ilgili suç duyurusu talebinde bulunduğunu hatırlatan Şık şunları söyledi:
“Siz, gözden kaçırdınız demeyeceğim, karar almaktan kaçtınız. Haberlerden terör örgütü arıyorsunuz, duruşma savcısının ağzıyla bir belge dolaşıyor ama bunun kaynağını sormuyorsunuz. Örgütün yerini size söyledim. Örgüt bu binanın içinde hakim savcı kılığında, işbirlikçileri de medyada.”
Ne olmuştu?İddianame, Cumhuriyet yöneticilerinin tutuklandığı 5 Kasım 2016 tarihinden 156 gün sonra, 4 Nisan 2017'de hazırlandı. Ahmet Şık 31 Aralık'ta ve Emre iper ise 19 Nisan'da tutuklandı. Yargılama 24 Temmuz 2017'de başladı. İper hakkındaki iddianame de 24 Temmuz'da mahkemeye gönderildi. Soruşturmayı Murat İnam başlattı. İnam aynı zamanda "FETÖ davası” sanığı. İnam'ın imzasının yer almadığı iddianameyi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcı Vekili Mehmet Akif Ekinci ve Cumhuriyet Savcısı Yasemin Baba imzaladı. Gazetecilik faaliyetlerininsuç olarak olarak yer aldığı iddianamenin 106 haber delil ve dayanak, 149 tweet, 17 gazeteci ve gazete yöneticisi de tanık olarak yer almıştı. Savcılık, “Silahlı terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme, hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından cezalandırılmalarını talep ediyor. Kim yargılanıyor?Tutuklular: Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, Cumhuriyet Gazetesi İcra Kurulu Başkanı avukat Akın Atalay, Cumhuriyet muhasebe çalışanı Emre İper, muhabir Ahmet Şık, tweet'leri nedeniyle yargılanan tutuklu sanık Ahmet Kemal Aydoğdu. İlk üç duruşmada tahliye edilenler: Cumhuriyet Gazetesi okur temsilcisi Güray Öz, karikatürist Musa Kart, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Bülent Utku, Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Hakan Kara, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Önder Çelik, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi avukat Mustafa Kemal Güngör, Cumhuriyet Gazetesi Kitap eki Genel Yayın Yönetmeni Turhan Günay ve köşe yazarı Kadri Gürsel, Hakkında adli kontrol kararı verilenler: Cumhuriyet Gazetesi eski yayın yönetmeni ve köşe yazarı Aydın Engin, Cumhuriyet Gazetesi köşe yazarı Hikmet Çetinkaya. Hakkında kısıtlama kararı olmayanlar: Eski muhasebe müdürü Bülent Yener, muhasebe müdürü Günseli Özaltay, Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Orhan Erinç. Hakkında yakalama kararı olanlar: Cumhuriyet Gazetesieski genel yayın yönetmeni ve köşe yazarı Can Dündar, Cumhuriyet Gazetesi eski çalışanı İlhan Tanır. Sanıklardan Ahmet Kemal Aydoğdu hariç tüm sanıklar Cumhuriyet çalışanı veya yöneticisi. Kime kaç yıl istendi?Can Dündar, Mehmet Murat Sabuncu, Kadri Gürsel, Aydın Engin, Bülent Yener ve Günseli Özaltay’ın, “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” suçundan ayrı ayrı 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi; Akın Atalay, Mehmet Orhan Erinç ve Önder Çelik’in “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ayrı ayrı 11,5 yıldan 43 yıla kadar hapsi; Bülent Utku, Musa Kart, Güray Öz, Turhan Günay, Hakan Karasinir, Mustafa Kemal Güngör, Hikmet Aslan Çetinkaya’nın da “silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte örgüte yardım etme” ve “hizmet nedeniyle güveni kötüye kullanma” suçlarından ayrı ayrı 9,5 yıldan 29 yıla kadar hapsi; Ahmet Şık’ın “PKK ve DHKP/C” silahlı terör örgütüne üye olmamakla birlikte yardım etmek” suçundan 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi; Emre İper'inse "ByLock kullanıcısı olduğu" iddiasıyla "terör örgütü üyeliği" suçlamasıyla 7,5 yıldan 15 yıla kadar hapsi istendi. Ahmet Kemal Aydoğdu'ya ait olduğu iddia edilen "jeansbiri” hesabından atılan 31 tweet iddianamede şöyle yer alıyor: “Aydın Engin’in Twitter’de jeans- Biri ismini kullanan FETÖ/PDY yöneticisi şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu tarafından 20 Ekim 2016 tarihinde Aksilahlanma hastaginin açılmasından sonra 23 Eylül 2016 tarihinde “AKSK (Ak Silahlı Kuvvetler)” başlıklı bir yazı yazarak bir algı çalışması başlattığı... FETÖ/PDY’nin darbe girişimini bastıran kahraman Türk halkının birlik ve beraberliğini bozarak, toplumsal fay hatlarını harekete geçirmek amacıyla tutuklu şüpheli Ahmet Kemal Aydoğdu’ya ait ‘Jeans- Biri’ isimli profilden başlatılan ‘Aksilahlanma’ etiketini gazete ve internet sitesinde haberleştirdiği, yine şüphelilerden Aydın Engin tarafından bu paylaşımın müstakil bir yazı konusu edilerek, kamuoyu nezdinde doğru ve inandırıcı olduğu yönünde kanaat oluşturmaya çalıştığı, böylece silahlı terör örgütü FETÖ/PDY’nin amaçlarına hizmet ettiği görülmüştür.” Mahkeme heyetiCumhuriyet davasının ikinci duruşmasında İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti başkanı: Abdurrahman Orkun Dağ. Üye hakimler ise şöyle: Seval Alaçam Sağlam, Ramazan Çiçek. Duruşma savcısı: Hacı Hasan Bölükbaşı. |
(EA)