* Fotoğraf: Metin Aktaş - Ankara/AA
Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Tayyip Erdoğan, Ankara Beştepe’deki Cumhurbaşkanlığı’nda düzenlenen “Cumhurbaşkanlığı Kültür Sanat Büyük Ödülleri Töreni”nde konuştu.
Nobel Edebiyat Ödülü’nün Avusturyalı yazar Peter Handke’ye verilmesini bir kez daha eleştiren Erdoğan, "Bugün adeta, binlerce yılın intikamını alma hissiyle girişilen bir saldırıyla karşı karşıyayız” derken, Handke’ye ödül verilmesine bir avuç insan dışında kimsenin ses çıkarmadığını söyledi.
Erdoğan, Kültür ve Sanat Politikaları Kurulu tarafından ödüle layık görülen isimlerle ilgili şu değerlendirmelerde bulundu:
Nuri Pakdil (Edebiyat) – “Kendisiyle burada bir araya gelmek ve ödülünü bizzat takdim etmek kısmet değilmiş. Bu vesileyle kendisine bir kez daha Allah'tan rahmet ve mağfiret, sevenlerine başsağlığı diliyorum. Nuri Pakdil denince gözümüzün önüne inancının ve mukaddes bildiği değerlerin onurunu yiğitçe taşıyabilmiş kalem ve kelam ustası bir şahsiyet gelir. Onun bu coğrafyanın insanlarına miras bıraktığı en büyük değer dilinden hiç düşürmediği, gönlünden hiç çıkarmadığı Kudüs sevdası olmuştur. 18 Ekim'de ebedi aleme yolcu ettiğimiz Nuri Pakdil üstadımızın bu kutlu davasına ömrümüz yettiğince sahip çıkmayı sürdüreceğiz.”
Mesut Uçakan (Sinema) – “Türk sinemasının milli ve yerli kimliği için bir ömür harcayan, imkansızlıklar içinde özgün eserlere imza atan biri. Reis Bey, Kelebekler Sonsuza Uçar, Anka Kuşu gibi şiir tadındaki sinema eserleri ile sanat hazinemizi zenginleştiren Sayın Mesut Uçakan'ı bir kez daha tebrik ediyorum.”
Mazhar Fuat Özkan (Müzik) – “1970'li yıllardan beri milletin ortak hislerine tercüman olmayı başardılar ve Türkiye'nin bütün renklerini bir paydada buluşturabilen eserleri ile gönüllerde taht kurdular. Türk pop müziğinde kültürel kimliğimizi 40 yılı aşkın süredir başarıyla temsil ediyorlar.”
Devrim Erbil (Resim) – “Sanat anlayışını, 'Batı'da ekilen tohumların bizim topraklarımızda filiz vermesini bekleyen yaklaşımlara karşıyım, Batı'ya seçici bir duruşla yaklaşmalı, sorunlarımıza kendi üslubumuzla sanatsal çözümler üretmeliyiz' diyerek ifade ediyor. Hocamız 1950'li yıllardan bugüne bize ait renklerle bezediği eserleriyle dünyanın her yerinde büyük bir rağbet gören sergileri ile ve birbirinden kıymetli talebeleri ile Türk sanatını dünyaya tanıtmaya devam ediyor.”
Fuat Başar (Geleneksel sanatlar) – “Kendisi dünya çapında birçok hattat ve ebru ustası yetiştiren bir sanatkar. Yüzlerce sergide ve uluslararası sanat etkinliklerinde yer alarak ebru sanatının bütün dünyada tanınmasını sağladı. 'Sanat gönülde yanan aşk ateşiyle pişer ve olgunlaşır' diyen Fuat hoca, gönlü, nazargah-ı ilahi olarak kabul ediyor.”
Doğan Kuban (Mimari) – “Türk mimarisinin tarihini inceleyen ve sanat tarihinin sorunlarını farklı bir üslupla dile getiren onlarca akademik esere imza attı. Mimar Sinan'ı, Divriği Ulu Cami'yi, Osmanlı'yı, İstanbul'u, Anadolu'nun mimarlık tarihini, rönesansı anlatan kitap ve makaleleri ile ülkemizin düşünce hazinesine büyük katkılar sağladı.”
Ahmet Yaşar Ocak (Sosyal bilimler) - "Sosyal tarihimizde mühim bir yeri olan tasavvuf erbabını ilmi bir perspektifle inceleyen akademik çalışmalara imza atmıştır. Hocamız 'Osmanlı Toplumunda Zındıklar ve Mülhidler', 'Ortaçağlar Anadolusunda İslam'ın Ayak İzleri Selçuklu Dönemi', 'Yeniçağlar Anadolusunda İslam'ın Ayak İzleri Osmanlı Dönemi' gibi pek çok eseri ile tarihe yeni bir bakış açısı kazandırdı."
Prof. Dr. Ahmet Haluk Dursun (Vefa ödülü) - "Çalışma arkadaşımız merhum Haluk Dursun hocamız coğrafyanın genişliği ile gönlün, muhabbetin ve ufkun genişliği arasında doğrudan bir ilişki olduğunu söylüyor. Bunun için gençlere hep meraklı olmayı, duyarsızlıktan, ilgisizlikten, heyecansızlıktan kaçınmayı, Allah'a şükrü ve insanlara teşekkürü asla ihmal etmemeyi tavsiye etmiştir. Bu vesileyle kendisini bir kez daha rahmetle yad ediyorum." (EKN)