Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın başkanlık tartışmasıyla ilgili olarak referandum vurgusu yaptı.
“Bu tartışma milletten bağımsız elbette düşünülemez. Bunun mekanizması referandumsa referanduma gidilir. Milletimize danışarak neticelendirilecek bir konudur. Diğer tüm önemli konularda olduğu gibi elbette milletimizin görüşü esastır.”
"Cumhurbaşkanımızın tavrı nettir"
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuyla ilgili tavrı için se "Bu konuda Sayın Cumhurbaşkanımızın tavrı bellidir. Başkanlık sisteminin Türkiye'ye lig atlatacağı konusunda, bizim kanaatimiz nettir" dedi.
Kalın bu konuda sorulan bir soruya cevap verirken “En verimli siyasi yönetim biçimi nedir tartışması, Türkiye için sağlıklı bir tartışmadır” dedi.
“Parlamenter demokrasiyle yönetilip başarılı olan ülkeler de var, başkanlık sistemiyle yönetilip başarılı olan ülkeler de var. 1 Kasım seçimlerinin sonuçlarını da dikkate alıp, bu konu milletimize sorulmak suretiyle bir karara varılacaktır.
“Önemli olan bizim için en uygun model hangisidir, bu tartışmayı yapmaktan asla kaçınmamak lazım. Bütün partilerin, STK’ların görüş beyan etmesi sevindiricidir. Önümüzdeki aylarda, yıllarda bu tartışma sağlıklı şekilde devam edecektir.”
Akdoğan: Vazgeçmeyeceğiz
Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan da dün başkanlık sistemini yeni anayasa kadar önemli gördüklerini söylemiş, bunu “vazgeçemeyecekleri konulardan bir tanesi” diye nitelemişti.
“Bu sistem bize dar geliyor. Yeni anayasa Türkiye’nin büyümesi için ne kadar önemli ise başkanlığı da böyle önemli bir konu olarak görüyoruz. Bunun çerçevesi önemli, farklı modeller var. Türkiye’ye özgü, Türkiye’nin şartlarını gözeten bir şekilde bir noktada uzlaşılabilir diye düşünüyorum. En azından bir çaba gösterilir.”
TIKLAYIN - FIRAT: ERDOĞAN 'TÜRK TİPİ BAŞKANLIK' DEDİ, BENİM İÇİN AKP BİTTİ
Hükümet
Cumhurbaşkanı Sözcüsü İbrahim Kalın gündemdeki diğer konularla ilgili de konuştu. Açıklamasının satırbaşları şöyle…
* “YSK’nın kesin seçim sonuçlarını açıklamasından beş gün sonra meclis toplanacak, yemin töreni yapıldıktan sonra da cumhurbaşkanımız hükümeti kurma görevini tevdi edecektir.
PKK
* “Terörle mücadele konusu, bu konu seçimlerden sonra da devletin öncelikli konusu olarak gündemimizde olmaya devam edecek. İster PKK ister IŞİD terörü olsun mücadeleye kararlılıkla devam edilecektir. PKK’nın yaptığı terör hadiseleri, saldırıları herkesin malumudur. Gerek doğuda gerekse ülkemizin diğer noktalarında güvenlik-özgürlük dengesini sağlamak için gerekli tedbirler alındı, alınmaya da devam edilecektir. PKK’nın terör siyasetine, onun meşrulaştırılmasına, ona güzellemeler şirinleştirmeler yapılmasına müsaade edilmeyecektir.
IŞİD
* “DAEŞ ile irtibatlı, bugüne kadar 20 bin kadar kişiye Türkiye’ye giriş yasağı konulmuştur. Binin üzerinde de tutuklama gerçekleşmiştir. Terörün her türüyle ister PKK ister DHKPC ister DAEŞ terörü olsun, Türkiye kararlılıkla mücadeleye devam edilecektir.
Mülteci krizi
* “2,2 milyon Suriyeli mülteciyi ağırlıyoruz, ağırlamaya da devam edeceğiz. Açık kapı politikasına devam edeceğiz. Bu bir insani vicdani görevdir. İnsanları bile bile savaşın ortasında bırakamazsınız. Avrupa’dan veya başka yerlerden ne tür yardımlar gelsin ya da gelmesin biz vazifemizi yerine getirmeye devam edeceğiz.
* “Türkiye AB ilişkilerinde yaşanan ivme umut vericidir. Bunu biz hızlandırmak, belki yeni bir sayfa açarak yeni bir dinamizm getirmesini de arzu ediyoruz.
* Mülteci krizi bir sonuçtur. Bunun kökenine inmeden mülteci krizini çözmek elbette mümkün değildir. Bunun kökeni Suriye’de devam eden savaş vardır ve bu savaşın sorumlusu olarak da 370 bin insanın ölümünden sorumlu olan Beşar Esad rejimidir.
Külliye
* “Külliyeyi vatandaşlarımızın ziyaretine açma konusunda gerekli çalışmaları tamamladık. Haftanın belli günlerinde, belli başvuruda külliyeyi ziyaret etmek mümkün olacaktır.
* “Bahçeli ve Erdoğan görüşmedi.” (YY)