* Fotoğraf: bianet
Cumartesi Anneleri/İnsanları eylemlerinin 834. Haftasında Hasan Ocak için adalet istedi, sorumluların yargı önüne çıkarılmasına dair taleplerini tekrarladı.
İnsan Hakları Derneği Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’dan Sebla Arcan ile Hasan Ocak’ın kardeşi Aysel Ocak’ın çevrimiçi yaptığı açıklamada, 21 Mart 1995’te İstanbul’da gözaltına alınıp kaybedilen Hasan Ocak için adalet istendi.
“Cezasızlık tehlikesiyle karşı karşıya”
Davanın avukatlarından Gülseren Yoleri de soruşturmanın sürdüğünü ancak etkin soruşturma yürütülmediği için ciddi bir cezasızlık tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu açıkladı.
“Suçlular korundukça suç ortakları çoğalıyor”
Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak da oğlunu her yerde aradığını ve hep aynı cevabı aldığını söyledi: “Oğlun yok başka yerde ara…”
Emine Ocak oğlunun nasıl biri olduğundan bahsetti, özellikle çocukları çok sevdiğini anlattı.
Hasan Ocak’ın ağabeyi Ali Ocak da konuşmasında, 26 yıldır sorumluların ve onları koruyanların açığa çıkarılmasını istediklerini söyledi, “Suçlular korundukça suç ortaklarının çoğaldığını görüyoruz” dedi.
Ne olmuştu?
Hasan Ocak 21 Mart 1995 tarihinde polisler tarafından gözaltına alındı. Vatan Caddesi'ndeki İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü'ne götürüldü. Burada başında Bayram Kartal’ın olduğu TİM 3 tarafından işkenceyle sorgulandı.
Onu gözaltında gören, gözaltı listesinde adını gören tanıkları vardı ama gözaltına alındığı inkar edildi. Her yerde Hasan'ı arayan ailesi, arkadaşları ve İHD tüm resmi kurumlardan 'bizde yok' cevabı aldı. 58 günlük arayışın sonunda Hasan Ocak'ın ağır işkence izlerini taşıyan ve 'meçhul kişi' olarak işlem gören bedenine, Altınşehir Kimsesizler Mezarlığı’nda ulaşıldı.
Ocak ailesi DGM Başsavcılığına, Beykoz Savcılığına, Fatih Savcılığına başvurdu. İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ve 'Tim-3' polisleri hakkında suç duyurusunda bulundu ama hukuk işletilmedi.
Ocak ailesi Adalet Bakanlığına başvuruda bulunarak hukuku işletmeyen, etkin soruşturma yapmayan savcılar hakkında şikayetçi oldu ama Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Müdürlüğü bu şikayeti işleme koymadı.
Fatih Cumhuriyet Savcılığı, terörle mücadele polisleri ve olayın soruşturulması ile ilgili görevlerini ihmal eden devlet görevlileri hakkında yapılan çok sayıda suç duyurusunu birleştirdi ve bu dosyada “şikayetler somut bir veriye dayanmıyor” gerekçesi ile takipsizlik kararı verdi.
Beykoz Cumhuriyet Savcılığının 1995/1075 Hazırlık Numarası ile takip ettiği dosyada ise 20 yıldır rutin yazışmalar dışında bir işlem yapılmadı. Dosya savcısı sık sık değiştirildi, sonunda takipsizlik kararı verildi. Bu karara yapılan itiraz kabul edildi.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), Hasan Ocak'ın annesi Emine Ocak'ın yaptığı başvuru sonucu aldığı 15 Temmuz 2004 tarihli kararında Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin "yaşam hakkı"nı düzenleyen 2. maddesinin ihlal edildiğini bildirdi. Türkiye'yi, yaşam hakkını ihlal ettiği gerekçesiyle 25 bin Euro manevi tazminata mahkum etti. (AS)