Cumartesi Anneleri/İnsanları bugün oturma eylemlerinin 643. haftasında, Galatasaray meydanındaydı.
Eylemde 1995’te gözaltında zorla kaybedilen Cemil Çelik’in akıbeti soruldu, sorumluların yargılanması istendi.
“Failler belli, kayıplar nerede” pankartının üzerinde, açlık grevindeki tutuklu eğitimciler Nuriye Gülmen ve Semih Özakça için “Nuriye ve Semih yaşasın” yazılı döviz de vardı.
23 Mayıs’tan beri tutuklu olan Gülmen ve Özakça açlık grevinin 136. gününde.
“Hukuk dışı uygulamalara son verilmeli”
Bu haftaki basın açıklamasını, İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Başkanı, avukat Gülseren Yoleri okudu.
Yoleri, altı hak savunucusunun tutuklanmasının ardından bugün de iki hak savunucusunun gözaltına alınmasına değindi:
“Kayıp yakınlarının da destekçisi olan insan hakları savunucularının maruz bırakıldığı bu hukuksuz uygulamaya derhal son verilmeli.
“İnsan hakları savunucularını korumak ve onların haklarını ihlal eden eylemlerden kaçınmak devletin görevidir. Hükümeti Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Savunucularının Korunması Bildirgesi‘ne sadık kalmaya çağırıyoruz.
“Hükümet acilen insan hakları savunucularının özgürce ve güvenlik içinde çalışmalarını sağlama yükümlülüğünü yerine getirmeli. Acilen hak savunucuları üzerindeki baskıya ve onları hedef alan tüm hukuk dışı uygulamalara son verilmesini istiyoruz.”
Emniyet önce kabul, sonra inkar etti
Açıklamada, 22 yıl önce Mardin, Ömerli’de gözaltına alınarak kaybedilen Cemil Çelik’in akıbeti soruldu:
“Cemil Çelik, 1994’te asker ve korucuların evini yıkması sonucu ailesiyle birlikte Mardin’in Kızıltepe ilçesine göç etmişti.
“26 Eylül 1995’te Ömerli’de bir kahvede oturan Çelik’in yanına iki sivil polis geldi, ‘Sen Necim Çelik misin?’ diye sordu. ‘Hayır ben Cemil Çelik’im” cevabını alan polisler kahveden ayrıldı.
“Tedirgin olan Cemil Çelik oğlu Suat Çelik’in dükkanına gitti. Kısa bir süre sonra iki sivil polis de dükkana geldi ve orada bulunanların itirazına rağmen Cemil Çelik’i zor kullanarak gözaltına aldı.
“Mardin Emniyetinden yetkililer, ailesine önce gözaltına alınarak Emniyet Müdürlüğüne götürüldüğünü söyledi, daha sonra gözaltına alındığını inkar etti. Çelik’ten bir daha haber alınamadı.
“Hukuk işletilmedi, hakikati açığa çıkartacak, faillerin yargılanarak cezalandırılmasını sağlayacak etkin bir soruşturma yürütülmedi, Cemil Çelik’in akıbeti gizlendi, onu kaybedenler cezasızlık zırhıyla korundu.
“Cemil Çelik için adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz.” (AS)