*Fotoğraf: Zeynep Kuray
Anayasa Mahkemesi (AYM), şubat ayında Cumartesi Annelerinin Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmalarının engellenmesine “hak ihlali” kararı verdi.
AYM kararının ardından Cumartesi Anneleri/İnsanları nisan ayının ilk haftasında yeniden Galatasaray Meydanı’nda açıklama yapmak istedi.
Ancak AYM kararını tanımayan polis, Cumartesi Anneleri/İnsanlarına müdahale ediyor ve üç haftadır Meydan’a çıkmak isteyen Cumartesi Anneleri/İnsanları gözaltına alınıyor.
Gözaltılar kamuoyunda ise sessizlikle karşılanıyor.
Üç haftadır gözaltına alınan Cumartesi Anneleri/insanları bianet’e konuştular.
Kamuoyunun sessizliğine tepki gösteren kayıp yakınları, “Biz Galatasaray’da başka kayıplar olmasın diye oturuyoruz. Sadece kendi kayıplarımız için değil bu ülkede adalet sağlansın diye mücadele veriyoruz” dediler.
TIKLAYIN- Cumartesi Annelerine gözaltı | Polis AYM kararını dinlemedi
"Haftalardır gözaltına alınıyoruz herkes sessiz"
12 Eylül darbesi döneminde gözaltında kaybedilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren, sözlerine AYM’nin verdiği “hak ihlali” kararını hatırlatarak başladı ve şunları söyledi:
“Galatasaray Meydanı bu ülkedeki adaletsizliğin, hukuksuzluğun sembolü olan bir yer. Biz Galatasaray’da devletin bizden aldığı sevdiklerimiz için adalet isterken; bir de adalet aradığımız alan bizden alındı.
“AYM, Galatasaray Meydanı'nın bizlere yasaklanmasına hak ihlali kararı verdi ve biz tekrar adalet mekanımıza geri dönmek istedik fakat bu kez tamamen keyfi bir hukuksuzlukla karşı karşıya kaldık.
"Siyasi partiler ağzını açmıyor"
"Haftalardır Meydana çıkmak isterken gözaltına alınıyoruz fakat daha kötüsü bizim kaldığımız hukuksuzluğa sessiz kalınması. Siyasi partilerin hiçbiri özellikle sol ve muhalif olduğunu söyleyenler bu hukuksuzluğa sessiz kalıyor.
“Siyasi partilerin şu an tek gündemi seçim ama bizim yaşadığımız tam da bu gündemin bir parçası. AYM kararı hiçe sayılıyor, siyasi partilerin buna sessiz kalması anlaşılır değil.
“Fiziki olarak yanımızda olmayabilirler fakat kimse ağzını açmıyor. Seçim meydanlarında yaşadığımız hukuksuzluğu, AYM kararının hiçe sayıldığını kimse dile getirmiyor. Bu da samimiyetlerin de şüphe duymamıza neden oluyor.
TIKLAYIN-Cumartesi Annelerine gözaltı | Polis AYM kararını dinlemedi
"Barolar hukuksuzluğu görmezden geliyor"
“Sadece siyasi partiler değil, kurumlar da ağzını açmıyor. Birkaç baro dışında, hukuk örgütü olan barolar yaşadığımız hukuksuzluğu görmezden geliyor.
“Biz Galatasaray Meydanına tekrar çıkarken bunların olabileceğini tahmin ediyorduk. Biz kendi gücümüze inanıyoruz, mücadelemizden asla vazgeçmeyeceğiz. O Meydanı özgürleştirene tekrar kazanana kadar mücadele edeceğiz.”
"'Soylu'nun talimatı var' deniliyor"
1990'lardan bugüne gözaltında kaybedilenler için mücadelede hak savucusu- Cumartesi İnsanı Leman Yurtsever de kamuoyundaki tepkisizliğe değindi ve "Şu an tüm kamuoyu seçim gündemine odaklanmış durumda fakat seçim hak üzerinde değil, olmamalı da" dedi.
1990'ları hatırlatan Yurtsever, şöyle devam etti: "Bizler 1990'larda da Galatasaray Meydanı'nda gözaltına alınıyorduk fakat niçin alındığımız söyleniyordu, sorularımıza yanıt alabiliyorduk fakat bugün sorularımız yanıtsız bırakılıyor, niçin gözaltına alındığımızı bilmiyoruz.
TIKLAYIN - Polis Cumartesi Anneleri'ne Plastik Mermiyle Saldırdı
"Erdoğan, 'kayıplar benim de kayıplarım' demişti"
"Kaymakamlığa başvuruyoruz, 'neden hala yasak olduğunu' soruyoruz fakat cevap alamıyoruz. Kaymakamlık ve polis AYM kararını çiğniyor. Böyle bir yetkileri olmamasına rağmen kendilerini AYM'nin üstünde görüyorlar.
"Gözaltına alınmamızın keyfi ve tek bir kişiden kaynaklandığını biliyoruz. Polisler 'Süleyman Soylu'nun talimatı var' diyor. Halbuki, Cumhurbaşkanı Erdoğan, başbakanlığı döneminde 'kayıplar benim kayıplarımdır' demişti.
"Cemil Kırbayır dosyasında Meclis araştırma komisyonu kuruldu ve devletin kaybettiği kabul edildi. Bugün ise; keyfi bir hukuksuzluk yaşıyoruz ancak her ne olursa olsun bu ülke kayıplarla yüzleşmek zorunda."
TIKLAYIN- AYM Cumartesi Anneleri/İnsanlarına yasağı hukuksuz buldu
Ne olmuştu?
İstanbul Beyoğlu Kaymakamlığı 25 Ağustos 2018'de yapılan Cumartesi Anneleri'nin 700. buluşmasını 'herhangi bir bildirimde bulunulmadığı' gerekçesiyle yasakladı.
Galatasaray Meydanı'nda toplanan Cumartesi Anneleri'ne saldıran polis 23 kişiyi gözaltına aldı. Ardından 46 kişiye "Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunu’na muhalefet" suçlamasıyla dava açıldı.
1995'te gözaltında kaybedilen Hasan Ocak'ın ablası Maside Ocak, darp edilerek gözaltına alınanlar arasındaydı. 82 yaşındaki annesi Emine Ocak da polis şiddetine maruz kaldı.
Maside Ocak, kolluk görevlileri ve amiri hakkında suç duyurusunda bulundu. Ancak Başsavcılık 'soruşturmaya yer olmadığına' karar vermesi üzerine başvurduğu İstanbul Sulh Ceza Hakimliği de itirazı kesin olarak reddedince Ocak dosyayı AYM'ye taşıdı.
Yüksek mahkeme, şubat ayında verdiği kararda Anayasa'nın 34. maddesinde düzenlenen “toplantı ve gösteri yürüyüşü düzenleme hakkının ihlal” edildiğine hükmetti.
Maside Ocak’a 13 bin 500 TL manevi tazminat ödenmesine karar verdi.
(RT)