İlk kez 27 Mayıs 1995'te, gözaltında kaybolan yakınlarının akıbetini sormak ve faillerin cezalandırılması için ellerinde karanfil ve kayıplarının fotoğrafları ile toplanan Cumartesi Anneleri/İnsanları, bugün 1000.kez İstiklal Caddesi'nde Galatasaray Lisesi'nin önünde oturma eylemi yaptı.
DEM Parti Grup Başkanvekili Meral Danış Beştaş bianet’e yaptığı açıklamada, bugün meydanda gayet barışçıl bir protesto gerçekleştiğini, bunun da daha önceki yasakların ne kadar keyfi olduğunu gösterdiğini söyledi.
DEM Parti Van Milletvekili Pervin Buldan da meydanı terk etmeyeceklerini söyledi: “Bu meydan bizim adalet meydanımız.”
1000.haftada kayıp yakınları konuştu.
"Kaybedenler yargılansın"
Hasan Ocak’ın annesi Emine Ocak: Yıllar sonra burada olduğum için çok mutluyum. Hepinize buraya geldiğiniz için teşekkür ederim.
Yusuf Erişti’nin yakını: 33 yıldır adalet bekliyoruz. Yardım edin lütfen. Babam iki yıl önce annem de son anlarını yaşıyor. Yardım edin ne olur. Bulun onları.
Gözaltında kaybedilen Özgür Gündem gazetesi çalışanı Ferhat Tepe’nin annesi Zübeyde Tepe: Galatasaray’dan vazgeçmeyeceğiz. Failler Tansu Çiler, Mehmet Ağar, yargılanana kadar bu mücadeleye devam edeceğiz. Çocuklarımızın katillerini istiyoruz. Adalet yok burada. ‘Türkiye hukuk devleti’ diyorlar. Adalet varsa failleri yargılasınlar. Adalet istiyorum.
Kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun: Elbet bir gün bize hesap verecekler. Adalet aramaktan vazgeçmeyeceğiz. Katiller yargı önüne çıkana kadar burada olmaya devam edeceğiz.
“Annemin bıraktığı yerden buradayım”
Gözaltında kaybettirilen Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren:Annem hep bir mezar istemişti. Ben annemin bıraktığı yerden ağabeyimin çiçeklerle donatılan bir mezarı için buradayım. Bugün burada olmamız vazgeçmememizin bir sonucudur. Unutmayacağız, unutturmayacağız.
Gözaltında kaybedilen İbrahim Demir’in kızı Deniz Demir 34 yıldır adalet arıyoruz. Son nefesimize kadar buradayız.
Kasım Aksoy’un eşi Erdoğan Aksoy: Eşimin gözünü kapatıp onu cezaevine götürdüler ve kaybettiler. Adalet istiyoruz kayıplarımızı istiyoruz. Eğer biz ölürsek de torunlarımız buraya gelecek.
“Bu meydan adalet meydanı”
Katledilen iş insanı Savaş Buldan’ın eşi DEM Parti Milletvekili Pervin Buldan: Karanfil koyacak mezarımız yok. Karanfil koyacağımız, dua edeceğimiz bir mezar yok. O yüzden kayıplarımız bulunana kadar, failler cezalandırılana kadar burada olmaya devam edeceğiz. Çünkü bu meydan adalet meydanımızdır”.
“Devletten bir mezar alacağımız var”
Kaybedilen Cemil Kırbayır’ın kardeşi Mikail Kırbayır, “Kız kardeşim geçen hafta hayatını kaybetti. Onu, Cemil Kırbayır’ın temsili açık mezarına-ın yanına koyduk. Eminim, Fatma Cemil’e kavuştuğu için orada mutlu. Fakat buradayken hep onu aradı. Mezar yerini istedi. Devlet bize bir mezar borçlu. Devletten bir mezar alacağımız var.
İbrahim Çelik’in torunu Şevin Çelik: Dedem için adalet istiyorum.
Abdullah Canan’nın oğlu Vahap Canan: Yüksekova çetesi tarafından yakınlarımız kaybedildi. Bu komutanları kamuoyunda tekrar lanetliyorum.
Kenan Bilgin’in yakını: Burada insanlarımızı kaybedenlerin yargılanmasını istiyorum. Adalet istiyorum. Onlar yargılanana kadar biz bu alanları terk etmeyeceğiz.
#CumartesiAnneleri1000Hafta | DEM Parti Van Milletvekili @PervinBuldan:
— bianet (@bianet_org) May 25, 2024
🗣️ “Biz ne pahasına olursa olsun bu meydanı terk etmeyeceğiz. Çünkü bu meydan bizim adalet meydanımızdır.”
📹 Video: @kepenekevrimm pic.twitter.com/Xbfyc7nANO
CUMARTESİ ANNELERİ/İNSANLARININ ADALET MÜCADELESİNİN KRONOLOJİSİ
Bin haftadır hakikati istiyorlar: Beni bul anne
Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan ve Tülay Hatimoğulları, milletvekilleri Musa Piroğlu, Mithat Sancar, Pervin Buldan, CHP İl Başkanı Özgür Çevik, Uluslararası Af Örgütü yöneticileri, çok sayıda hak savunucusu da eyleme katıldı.
🔴 Cumartesi Anneleri/İnsanları 1000. buluşma için Galatasaray Meydanı’nda bir araya geldi.
— bianet (@bianet_org) May 25, 2024
📹 Video: @kepenekevrimm pic.twitter.com/c3S624KM16
1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, asla unutmayacağız
“Aynı derin acı ve aynı ısrarla 1000 hafta!” başlıklı basın açıklamasını İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyon’dan Sebla Arcan okudu:
“Bugün burada, 1000. kez aynı derin acı ve aynı ısrarla bir araya geliyoruz.
1000 hafta… Yani 7000 gün, 229 ay… Yani arayışla geçen bir ömür…
Biz Cumartesi Anneleri/ İnsanlarıyız. Anneyiz, babayız, eşiz, kardeşiz, evladız, yeğeniz, torunuz. Yani sizler gibiyiz.
Ama aslında bir farkımız var sizden.
Bizim kalbimizde aynı derin yara sızlıyor; sevdiklerimizin mezarlarına bile sahip olamamanın tarifsiz acısı.
Devletin güvenlik güçleri tarafından gözaltına alınan sevdiklerimizden bir daha haber alamadık. Ya aylar, uzun yıllar sonra “kimliği meçhul kişi” olarak gizlice gömüldükleri kimsesizler mezarlığında ağır işkence izleri taşıyan bedenlerine ulaştık ya da hiçbir iz bulamadık. Onlardan geriye sadece isimleri ve kucaklarımızdaki fotoğrafları kaldı.
Kucağımızda fotoğraflarını taşıdığımız sevdiklerimize bir bakın. Onlar da sizin gibiydiler. İşçilerdi, esnaflardı, taksicilerdi, çiftçilerdi, doktorlardı, eczacılardı, hemşirelerdi, gardiyanlardı, avukatlardı, gazetecilerdi, öğretmenlerdi, mühendislerdi, iş insanlarıydı, ilköğretim, lise ve üniversite öğrencileriydi, siyasetçilerdi, sendikacılardı. Onlar bizim en sevdiğimizdi…
1000 haftadır, hiç dinmeyen bir ağrıyla ve aynı zamanda hiç bitmeyen bir umutla Galatasaray Meydanı’nda bir araya geliyoruz: Devletin alıp götürdüğü sevdiklerimizi istiyoruz! Akıbetlerini bilmek istiyoruz!
1000 haftadır, soruyoruz: Kayıplarımız nerede?
1000 haftadır, soruyoruz: Sevdiklerimizi kaybedenler, bu insanlığa karşı suçun fail ve sorumluları neden cezasızlıkla korunuyor?
1000 haftadır haykırıyoruz: Unutmuyoruz, unutmuyoruz, asla unutmayacağız.
1000 haftadır haykırıyoruz: Vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, asla vazgeçmeyeceğiz.
27 Mayıs 1995’ten beri, her hafta saat 12:00’de Galatasaray Meydanı’nda toplandık. Galatasaray bizim ve kayıplarımızın sesi oldu. Kimi zaman engellendik, kimi zaman yasaklandık. Şiddetle, zorla dağıtıldık kimi zaman. Gözaltına alındık, yargılandık. Ama ısrarımızdan bir an için bile olsa vazgeçmedik. Nasıl vazgeçelim; onlar bizim gözbebeğimizdi!
Gözaltında kaybedilen sevdiklerimize dokunamıyoruz ama her cumartesi onların resimlerini gururla taşıyoruz. Mezarlarına çiçek koyamıyoruz, ama her cumartesi onlar için Galatasaray Meydanı’na bir karanfil bırakıyoruz.
Bu gelenek kuşaktan kuşağa aktarılarak sürüp gidecek. Galatasaray Meydanı’na bakan her göz, o meydandaki her taş, devletin bu büyük utancının ve Cumartesi Anneleri’nin direncinin tanığıdır!
1000. haftamızda kamuoyunun karşısına tek bir taleple çıkıyoruz; kayıplarımızı istiyoruz.
Karanfillerimizi Galatasaray’a değil, sevdiklerimizin gerçek mezarlarına bırakmak istiyoruz.
Doğdukları, yaşadıkları topraklarda bir izleri, bir mekanları olsun istiyoruz.
1000. haftamızda bir kez daha ilan ediyoruz: Sevdiklerimizi bulana kadar onları aramaktan vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz, vazgeçmiyoruz.”
Katılımcıların bazıları şöyle:
TİP Milletvekililleri Ahmet Şık, Sera Kadıgil, CHP'li vekiller Sezgin Tanrıkulu, Gökçe Gökçen, CHP Beyoğlu Belediye Başkanı İnan Güney, CHP İstanbul İl Başkanı Özgür Çelik, DEM Parti Eş Genel Başkanları Tuncer Bakırhan, Tülay Hatimoğulları, İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, hak savunucusu ve eski milletvekilleri Oya Ersoy, Filiz Kerestecioğlu, Musa Piroğlu, gazeteciler Ali Duran Topuz, Nadire Mater.
Meydan yine kapatıldı
1000.hafta eylemi sonrasında meydan yine polis barikatıları ile kapatıldı.
(EMK/AS)