Cumartesi anneleri/insanları yine bir bayram öncesi, Galatasaray Lisesi’nin önünde 487. defa kayıplarının akıbetini sormak için bir araya geldi.
Çiçek bırakacak bir mezar olsun
Sözü ilk olarak 19 Ekim 1995’te kaybedilen Fehmi Tosun’un eşi Hanım Tosun aldı. Hanım Tosun sözlerine bugün konuşmayı yaparken aslında yanında bayram geleneklerine uygun olarak Yasin, su ve çiçek de getirmek istediğini ama bu yaptığı başka yöne çekilir diye vazgeçtini söyleyerek başladı.
"Ben eminim ki Başbakan Erdoğan bayramı İstanbul’da geçirecek ve elbette annesinin mezarına da gidecek. Mezar başında dua ederken bizi de düşünün. Artık arşivleri açın ve bize kayıplarımızın mezarlarını gösterin. Devlet bunu istese bir saat içinde yapabilir. Bizim de çiçek bırakabileceğimiz, başında dua okuyabileceğimiz bir mezar taşımız olsun."
Başbakan 4 yıl önce görüştü bizle
İkinci sözü 1980 kayıplarından olan Cemil Kırbayır’ın abisi Mikail Kırbayır aldı.
“'Bayram benim neyime/ Kan damlar yüreğime', diye bir şiir var. Buradaki insanların yar, yaren, ana, bacı, sevgili, kardeşleri güvenlik güçleri tarafından yok edildi. Cesetleri de hapsedilmiş, bu toprakların neresindedir bilinmiyor. Bizim kayıplarımızın mezarı bile yokken sen nasıl bayram yaparsın, nasıl mezarlara gidersin? Başbakan Cumartesi Anneleri ile görüştü, ne oldu? Tam dört yıldır önceydi, biz hala buradayız."
Gazze, Rojava, Telaferle birlikteyiz
İnsan Hakları Derneği İstanbul Şubesi Gözaltında Kayıplara Karşı Komisyonu'nun basın açıklamasını 1980 kayıplarından Hayrettin Eren’in kardeşi İkbal Eren okudu.
“Bayram bizim için yas demek. Bayram bizim için akıbetlerini öğrenemediğimiz yakınlarımızın sonsuz acısını daha da derinleştiği gün demek. Bayram, kaybedilen yakınlarımızın mezarı başında gözyaşı dökmenin tesellisine en çok ihtiyaç duyduğumuz gün demek. Bayram bizi çocuksuz, annesiz, babasız, eşsiz, kardeşsiz, sevgilisiz bayramlara mahkum edenlere duyduğumuz insani öfke demek.
"Bu bayram da kaybedilen evlatlarımızın mezarlarını kalbimizde taşıyacağız. Filistin için timsah gözyaşı dökenlerin, Telafer ve Rojava karşısındaki sessizliğine inat, yalnız kayıplarımızın değil, Gazzeliler, Telaferliler ve insanlığın değerini savunan Rojavalılar başta olmak üüzere dünyadaki tüm mazlumların ve zulme direnenlerin yanında olacağız." (BK/NV)