Haberin İngilizcesi için tıklayın
AKP'nin teşvikiyle 2012’de İstanbul Tuzla’da kurulan, açılışını ise dönemin Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın yaptığı CSUN Eurasia Enerji Sistemleri 2018’de sessiz sedasız fabrikayı kapattı.
Fabrikada çalışan 400’den fazla işçi kıdem ve ihbar tazminatları ile maaşlarını alamadan kapıya kondu.
İki yıldır haklarını almak için mücadele veren işçiler, karşılarında hiçbir muhattap bulamadıklarından ve İŞKUR’un Ücret Garanti Fonu kapsamında ödenmesi gereken üç aylık maaşları ödememesinden şikayetçi.
"Fabrikadan sonra İŞKUR da mağdur etti"
Konuya ilişkin bianet’e konuşan işçilerden 36 yaşındaki Erden Yurdungüzeli, “Yetkililer ülkeyi terk etti. İki buçuk yıllık emeğim var. Gecemi gündüzüme kattım da çalıştım. İçeride tazminatım ve maaşım var” dedi.
İşçilerin DİSK’e bağlı Birleşik Metal-İş’te örgütlendiğini söyleyen Yurdungüzeli, fabrikanın ardından İŞKUR’un da kendilerini mağdur ettiğini aktardı.
Yurdungüzeli şöyle devam etti:
“CSUN, Çin ve Türkiye ortalı bir firmaydı. Güneş enerjisi sistemleri panelleri üretiyorduk. Açılışından kısa bir süre sonra Türkiyeli ortak fabrikadan çıktı. Fabrika Sadece Çinlilere kaldı. Birkaç sene sonra da bize ‘Fabrikanın durumu iyi değil küçülmeye gidiyoruz’ dediler.
“İşçileri 15 kişi 15 kişi toplantıya çağırmaya başladılar. Durumu anlatıp, gönüllü çıkın dediler. Biz de o dönem belki işler düzelir diye çıkmadık. Zaten fabrikada üretim devam ediyordu. Ürettiğimiz malları stok yapmaya başladık. Bir süre böyle devam ettik.
“2018’in hemen başlarında ise tüm yetkililer Türkiye’yi terk etti. İlk ne yapacağımızı bilemedik. Sonra fabrikada direniş başlattık. Fabrikada stok yaptığımız ürünleri tırlarla almaya kalktılar, vermedik. Sonunda da tazminat ve maaşlarımızı alamadan işsiz kaldık. İki buçuk seneden beri alacaklarımız için mücadele veriyoruz ama ne şirket ne de devlet tarafında bir muhatap bulamıyoruz.
“İçeride 2015-2018 arası olan emeğimin karşılığı 16 bin 500 TL tazminatım var, üç aylık maaşım var. Benden daha uzun süredir de çalışanlar var. 10 yıllık çalışan olup tüm hakkını orada bırakan işçiler var.
“Fabrikanın sahipleri kaçtığı için herkes mağdur. Ben işten ayrıldıktan sonra uzun bir süre iş bulamadım. Şimdi geçimimi çalışarak sağlıyorum ama hala iş bulamayanlar var. Ödenmeyen haklar, senelerdir işsiz olanların hayatını kurtarabilir. Haklarımız için sendika avukatlarına vekalet verdik. Süreç işliyor ama kaç sene geçti?
Aydın: Hukuki zemin yok
Birleşik Metal-İş Sendikası Gebze 2 Nolu Şube Başkanı Necmettin Aydın da fabrikada örgütlendikten sonra iki dönem toplu sözleşme yaptıklarını, ikinci toplu sözleşmenin sonunda ise fabrikada işlerin kötüleştiğini söyledi.
Fabrika yöneticilerinin kendilerine “Çin’deki fabrika burayı desteklemiyor” dediğini aktaran Aydın, Fabrikanın sıkıntılı olduğunu gördük ama yasal prosedürlerini yerine getirdiği için bir şey yapamadık. Bu süreçte işçilerin maaşları da ödeniyordu. Ama daha sonra fabrika müdürleri Türkiye’yi terk edip, kaçtılar” dedi.
Müdürlerin işçilerin çıkışını dahi yapmadan Türkiye’yi terk ettiğini ifade eden Aydın şöyle konuştu:
"Fabrika müdürleri işçilerin çıkışını yapmadan kaçtığı için de sıkıntılar yaşadık. Çünkü işçiler bu durumda ne ücretlerini ne de işsizlik maaşlarını alabiliyorduk. İnsanlar kaynaklarından bir yetkiliye ulaşıp zorla da olsa işçilerin çıkışlarını gerçekleştirdik. Ama kıdem ve ihbar tazminatını alamadık.
"O dönem fabrikadaki makinalar üzerinde hacizler vardı. Alacaklılar fabrikanın üzerine ipotek koydurmuştu. Fabrikanın içindekileri satılıp tazminat alabilmek için hukuksal süreç başlattık, prosedürleri yerine getirdik ancak fabrikanın tüm mallarını üzerine bankalar haciz koyduğu için bunu da yapamadık.
"Bu gibi durumlarda işçilerin kıdem tazminatlarını ihbar tazminatını karşılayacak bir hukuki zemin yok. Ancak ödeme güçlüğü çeken, iflas eden fabrikalardaki işçilerin mağduriyetini önlemek için İŞKUR’un Ücret Garanti Fonu’nu var. Bu fon hak kaybı yaşayan işçilere üç maaşlık ödeme yapılabilmesine olanak sağlıyor.
"Tazminatlar yandı, 3 aylık maaşların peşindeyiz"
"Bunun için de fabrikadaki bütün mallarının satıldığının tespit edilmesi için mahkemeye gittik. İcra dairelerinden müfettişler geldi, onayladı. Kesinleşmiş haciz vesikası almak istedik. Gerek olmadığı, geçici haciz vesikasının yeterli olacağını söyleyip bize geçici haciz evrakı verdiler. "Bütün eksikliklerimizi tamamlayıp, müfettişlerin verdiği evrakla İŞKUR’a başvuru yaptık. Ama o gün bu gün oyalanıp duruyoruz. İŞKUR bu konuda bize sıkıntı çıkartıyor. Oysa fabrikadaki her şey satılmış. Satışa dair hiçbir şey yok. Bunu belgelememize rağmen bugüne kadar arkadaşlarımızın maaşlarını alamadık.
"Şimdi Bakırköy İcra Dairesi’nden fabrikada satılacak bir mal olmadığına dair belge bekliyoruz. Belgeyi aldıktan sonra tekrar müracaat yapacağız. En azından üç aylık maaşları kurtarmaya çalışacağız. Çünkü tazminatlar yandı. Şu an verilmesi gerekenin peşindeyiz. Firma burada yok, Türkiye’de bir faaliyeti yok.
"Fabrikada çalışan herkes mağdur. İki buçuk senedir herkes haklarını almak için mücadele ediyor. Burada bir mağduriyet var ama yasal boşluklar nedeniyle bu mağduriyet bir türlü kapatılamıyor. Tazminatlar yok ama en azından yasanın benzer durumlar için hak oluşturduğu üç aylık maaşlar için mücadele ediyoruz ki arkadaşlarımızın mağduriyeti bir nebze hafiflesin." (HA)