Komitenin rapor heyeti, 7-14 Aralık 2005'te İstanbul'daki Bakırköy Prof.Dr.Mazhar Osman Ruh Sağlığı Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi'yle ve Adana'daki Dr. Ekrem Tok Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Hastanesi'ni ziyaret etti.
Rapor, "Şok tedavisi" olarak da bilinen "Elektrokonvülsif tedavi"nin (EKT) Adana ve İstanbul'da, anestezisiz ve kas gevşeticiler olmaksızın (unmodified) yaygın şekilde uygulandığının gözlendiğini belirtiyor.
Uluslararası standartlara göre, anestezisiz EKT, bir insan hakları ihlali, işkence ve kötü muamele kapsamında.
CPT, raporun ilgili bölümünün başında, "EKT belirli bozukluklarda psikiyatri hastalarının tedavisinde kullanılan yaygın bir yöntemdir. Ancak, belli tedavi biçimleri gibi, uygulanmasına belirli önlemler eşlik etmelidir" diyor; komitenin EKT'nin doğru endikasyonlar için uygulanıp uygulanmadığına ve bu tedavide rıza alınması prosedürüne de dikkat ettiğini vurguluyor.
Bakırköy'deki EKT'nin yüzde 97'si, Adana'dakilerin yüzde yüzü anestezisiz
1997'deki raporunda Türkiye'nin bu konuda uyarıldığını, hükümetin de güvence verdiğini anımsatan CPT, 2005'te Adana'da bütün EKT uygulamalarının, Bakırköy'dekilerinse yüzde 97'sinin anestezisiz olduğunu belirtti.
"Bakırköy'de, günde 10-15 hasta kapasiteli tek bir EKT birimi var. Anestezili EKT'yi mümkün kılansa, yarı zamanlı çalışan bir anestezist. Ancak, EKT hastaların büyük bölümüne anestezisiz olarak uygulanıyor. 2005'te Bakırköy'de uygulanan 15.877 EKT seansının yalnızca 512'si (yüzde 3,2'si) anesteziliydi."
"Elektroşok 1997'ye göre çok daha yaygın"
Raporda yer verilen bazı bulgu ve gözlemler şöyle:
Aşırı oranda EKT: Bakırköy'de EKT 1997'ye göre çok daha yaygın kullanılıyor. 2005'te, bazı birimlerde, hastaların yüzde 60'ından fazlasına ve hastaneye yatırılan bütün hastaların yüzde 25'ine EKT uygulandı. CPT'ye göre bu oranlar, EKT'ye aşırı oranda başvurulduğunu gösteriyor.
Adana'da istatistik yok: Adana, hastanede EKT uygulaması konusunda istatistik veremedi. Ancak kadın hastalar birimlerinden birinde, 2004'te hastaların yaklaşık yüzde 30'una EKT uygulandı.
Cezalandırma amacı yok, ama hastalar korkuyor: CPT, hastanelerde EKT'nin cezalandırma amacıyla kullanıldığına veya hastaların EKT'yle tehdit edildiğine dair bir gözlemde bulunmadı. Ancak heyet, anestezisiz EKT uygulamasının bazı hastalarda tedaviye yönelik bir korkunun gelişmesine ve tedavinin iptaline yol açtığını not etti.
EKT'nin gerekçesi yatak sayısının azlığı: Bakırköy'de heyete EKT'ye aşırı orada başvurulmasının nedeni olarak sık sık yatak sayısının azlığı gösterildi.
Yatıştırmak için EKT'ye başvuruluyor: Hastalar ve personelle yapılan görüşmelerde, EKT'nin bazen hastanın hastaneye getirildiğinde, ajite durumu geçene kadar birkaç kez uygulandığı dile getirildi. CPT, EKT'ye ajite hastayı hızla yatıştırmak amacıyla başvurulmasından çok endişeli olduğunu, bunun tedavinin yersiz kullanımı olduğunu dile getirdi.
Kılavuz yok: Her iki hastanede de EKT'nin uygulanmasına dair yazılı yönerge yok.
Hastalar EKT uygulananları görüyor: Her iki hastanede de, EKT, diğer hastaların göremeyeceği, ayrı odalarda uygulanıyor. Ancak hastalar, EKT uygulanmış veya bilinçsiz şekilde yatan hastaları görebiliyor.
Rıza süreci sorunlu: Adana'da EKT tedavisi için hiçbir yazılı rıza alınmıyor. Bakırköy'de, genellikle hastanın hastaneye yatırıldığı sırada, hasta tarafından, çoğunlukla da vasisi ya da akrabası tarafından imzalanan özel rıza formları kullanılıyor. Ancak bunların da çoğunda tarih yok. Bazı durumlarda da, hastayı getiren polis tarafından imzalanmış oluyor
Hastaların tıbbi dosyaları incelendiğinde, birçok durumda hiçbir rızanın kayda geçirilmemiş olduğu görüldü. Hastane personeli, hastanın ailesine ulaşılamaması gibi durumlarda rızanın EKT uygulaması başladıktan, hatta sona erdikten sonra alındığını anlattı. Bazı hastaların prosedür hakkında, olası yararlar ve riskler hakkında bilgilendirilmemesi de dikkat çekici.
CPT: Kaynakları artırın, yazılı EKT politikanızı oluşturun
Adan ve Bakırköy'deki gözlemlerinden sonra, "ciddi şekilde endişeli" endişeli olduğunu belirten CPT'nin bu konudaki tavsiyeleriyse şöyle:
* EKT'nin kullanıldığı bütün psikiyatri kuruluşlarında, bu tedavinin anestezi ve kas gevşeticilerle ve etkili bir şekilde -tercihen elektroansefalogram yardımıyla- uygulanabilmesi için, bu kuruluşlara gerekli kadro, gereç ve olanakların sağlanmasına yüksek öncelik verin.
* EKT'nin uygulanmasıyla ilgili yardımda bulunabilecek, açık ve yazılı bir politikayı ayrıntılı bir şekilde hazırlayıp EKT'nin kullanıldığı bütün kuruluşlara dağıtın.
* EKT yalnızca, bu konuda özel eğitim almış personel tarafından uygulanabilir.
* Diğer psikiyatrik tedaviler gibi, EKT'ye başvurulması da, hastanın tıbbi kayıtlarında yer alacak yazılı bir tedavi planının parçası olabilir.
* EKT'nin diğer hastaların görmeyeceği şekilde uygulanmasının yanı sıra, EKT uygulanmasını bekleyen hastaların yeni EKT uygulanmış olanları da görmemesi sağlanmalı.
* EKT'nin kullanılmasına neden olan endikasyonlar, hangi koşullarda uygulandığı ve her bir tedavi seansının sonuçları, ayrıntılı bir şekilde özel bir kayıtta tutulmalı.
* EKT kullanımına dair hastanın -ya da hasta bir mahkeme tarafından yetersiz ilan edilmişse vasisinin- yazılı rızası, tam ve anlaşılabilir bilgi verildikten sonra alınmalı ve hastanın dosyasında tutulmalı. Tedavi yazılı rıza alınmadan uygulanmamalı.
Türkiye: EKT Uygulama Kılavuzu'nu hazırlıyoruz
Rapora yanıtında, EKT'yle ilgili yalnızca iki konuya değinen Türkiye, EKT'yle ilgili bir "Uygulama Kılavuzu"nun hazırlanmakta olduğunu, bu kılavuzun yürürlüğe girmesiyle birlikte sayılan bütün konuların düzenlenmiş olacağını bildirdi.
Türkye, Bakırköy'de tam teşekküllü yeni bir EKT biriminin hazır olduğunu, ancak anestezi uzmanlarının sayısı yetersiz olduğu için hizmete alınmadığını da yazdı.
Bakırköy'ü komite hakkında bilgilendirin
CPT, raporda, Bakırköy'de H2 biriminin yöneticisinin komitenin çalışma alanı ve yetkilerinden habersiz olduğunun açık olarak anlaşıldığını, yöneticinin başlangıçta CPT heyetinin birime girmesini reddettiğini de bildirdi.
Sorunun daha sonra çözüldüğünü ileten komite, Türkiye'den psikiyatri kuruluşlarında çalışanlar da dahil olmak üzere, bütün ilgili yöneticilerin CPT'nin yetkileriyle ve yöneticilerin kendilerinin bire bir görüşmelerdeki sorumluluklarıyla ilgili bilgilendirilmesini istedi. (TK)