"Yaklaşık 40 yıldır basında çalışıyorum. Bunun son 22 yılı Özgür Basın Geleneği'nde geçti. Burada, pek çok şeye tanık oldum. Aslında yaşadıklarımız son çeyrek yüzyılın bir özeti gibi. Ancak bulunduğumuz yerin önem ve hassasiyeti yüzünden, canımız çok acıdı.
Arkadaşlarımızdan öldürülenler oldu. Hapse atılanlar da. Kimisi sürgüne gitmek zorunda kaldı. Bizi susturabilmek için binalarımızın bombalandığı da oldu, topluca gözaltına alınıp, hapse atıldığımız da..."
Özgür Gündem'in genel yayın yönetmeni Hüseyin Aykol meslek hayatını böyle özetliyor
bianet, hakkında bir ay kapatma kararı verilen ve son sayısı toplatılan Özgür Gündem gazetesinin ofisindeydi.
Gazete editörü Mehmet Gelturan, kapatma kararını, genel olarak medyanın gazeteye ve kapatma kararına karşı tutumunu değerlendirdi.
Gelturan, kapatma kararında mahkemenin, 20 yıllık geçmişi olan günlük gazeteden "dergi" diye bahsetmesinin bu kararın aslında ne kadar hukuksuz ve baştan savma olduğunu gösterdiğini söyledi.
"Açılım"da da kapatılmıştı
Gelturan, onlarca kez kapatılan Özgür Gündem ve aynı gelenekteki diğer gazeteler için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM) her seferinde Türkiye'yi tazminata mahkum ettiğini ifade etti ve ekledi: "Türkiye 'biz sizi kapatırız parasını da öderiz' mantığı yürütüyor."
2009'da Adalet ve Kalkınma Partisi'nin (AKP) Kürt sorununda "açılım" yapacağını duyurduğunda ilk yaptığının yine gazeteyi kapatmak olduğunu belirten Gelturan şunları söyledi:
"Hükümet ne zaman 'Kürt sorununun çözümü için yeni bir konsept getiriyoruz' dese, ilk adım gazete kapamak oluyor. Son olarak da hükümetten ismi açıklanmayan bir yetkili 'yeni konseptle Kürt sorununu çözeceğiz' dedi. Ve ertesi gün gazete kapatıldı."
Yalnızca Evrensel, Birgün, Taraf ve Cumhuriyet
Medyanın Özgür Gündem'e ilişkin tavrının hep aynı olduğunu ifade eden Gelturan örnek olarak Pozantı Olayı'nı verdi.
Gelturan, Özgür Gündem'in kamuoyuna duyurduğu Pozantı Cezaevi'nde yaşananlara, ana akım medyanın bir müddet sessiz kaldığını hatırlattı:
"Görmek zorunda kaldıklarında yine bizi kaynak göstermediler. Ama bunu sorun etmiyoruz. Alıştık. Gazetenin kapatılmasını da sadece Evrensel, Birgün, Taraf, Cumhuriyet gazetesi ilk gün kapaktan gördü. Diğer gazeteler haberi hiç görmedi."
"Bugün ise, bir gazetede 'demokrasi ve özgürlükten yanayız' diye bir haber var ama Özgür Gündem'in kapatılmasına dair tek kelime yok. Sosyal demokrat başka bir gazetede ise durum trajikomik. Yazarlar kapatmayı eleştiriyor ama gazetede küçücük bir haber yoktu. Bugün zevahiri kurtarmak adına manşet yapılmış."
İsmi bile 17 yıl yasaklıydı
Kürt medyasının simgesi sayılan bu gazete 30 Mayıs 1992'de yayına başladı. Yalnızca ilk iki yılında 37 çalışanı öldürüldü. 1994'te kapatıldı. Özgür Gündem geleneği farklı isimli gazetelerle devam etti.
Özgür Gündem kapatılınca 1994'te yayına başlayan Özgür Ülke 3 Aralık 1994'te üç bürosu ile birlikte bombalandı. Kimse pes etmedi, ifade özgürlüğünü esas alan sol kesimler onlara destek verdi.
Bu güne kadar baskı ve tehlike hiç azalmadı. Ölenlerin sayısı 76'yı buldu; 30'u muhabirdi.
Özgür Gündem, 17 yıl sonra 4 Nisan 2011'de yeniden kendi adıyla yayına başladı.
Türkiye, AİHM'i dinlemiyor
Türkiye mahkemeleri onlarca kez kapatma kararı verdi. Buna karşılık AİHM'in tavrı ise netti:
Gazetenin yayın yönetmenlerinden Avukat Eren Keskin'in özetlediği gibi; "Düşünce ve ifade özgürlüğü hususunda 'şok edici' düşünceler dahi özgürce ifade edilebilir."
Gazetenin avukatları 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararına yine AİHM'in daha önceki kararlarını emsal göstererek itiraz etti. Cevap 15 gün içinde gelecek.
AİHM 20 Ekim 2009'da aldığı son kararda Türkiye'yi, ifade özgürlüğünü ihlal ettiği için mahkum etmişti. Yayının üst üste 15 günden bir aya kadar varan süreler için durdurulması, "orantısız yaptırımlar" olarak değerlendirilmişti.
Yerel mahkemelerin kendilerine tanınan sınırlı takdir yetkisini aştığını ve basının demokratik toplumun gözlemcisi rolünü gerekçesiz sınırlandırdığını belirtilmişti.
Oybirliğiyle alınan kararda, "Gazetelerin tamamının ileriki basımlarını yasaklamak, demokratik bir toplumda 'gerekli' olan sınırlama kavramını aşmış ve sansür boyutuna ulaşmıştır" denilmişti.
Neden kapatıldı?
Mahkeme, gazetenin 24 Mart tarihli sayısının 1, 8, 9, 10 ve 11. sayfalarında yer alan haber, yorum ve fotoğrafların "Örgüt propagandası" yaptığı iddiasıyla, gazeteye bir ay kapatma cezası verirken, gazetenin 24 Mart ve 25 Mart'ta çıkacak tüm sayılarına el konulmasına karar verdi.
bianet'in Medya Gözlem Raporu'na göre, bugün itibarıyla hapisteki 104 gazetecinin 12'si Özgür Gündem çalışanı veya eski çalışanı. 104 gazeteciden 74'ü, 35 dağıtımcının ise tamamı Kürt medyasından.
Özgür Gündem'in ardından aynı geleneğin devamı Günlük gazetesi bugün yayın hayatına başladı.
"Gündem özgür değilse, kimse özgür değildir" sürmanşetiyle çıkan gazetede, "Kürt sorununun çözümü için 'yeni strateji' diyen hükümetin ilk hamlesi Kürt basınını susturmak oldu" deniyor. (NV/IC)