"Seçimin iki kazananı var. Erdoğan ve Demirtaş. İkisi de vizyon belgelerinde Kürt meselesinde çözüm sürecine büyük önem atfetti. Bu halkın çözüm sürecinin arkasında durduğunun göstergesi."
Dicle Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç Dr. Vahap Coşkun, seçim sonuçlarını bianet'e böyle değerlendirdi.
Coşkun, seçim sonucunun sürpriz olmadığını, Kürt illerindeki katılım düşüklüğünün ise batı illerine giden mevsimlik tarım ve inşaat işçileri nedeniyle olduğunu belirtti.
Erdoğan'ın tescil başarısı
Coşkun üç aday üzerinden seçim sonuçlarını ve bunun olası etkilerini şöyle değerlendirdi:
* Erdoğan açısından ciddi bir başarı. 2002'den bu yana dokuz seçimi ard arda kazandı. Bu uzak ara Türk siyasi hayatındaki en başarılı lider konumunu tescil eden bir başarı.
* Bundan sonrası için AKP'de genel başkan ve başbakan kim olacak? Erdoğan için bu çok önemli bir sınav. Partinin güçlü bir liderliğe ihtiyacı var. Öte yandan Türkiye'de önümüzdeki bir yıl anayasal rejim değişikliğini tartışacağız. Klasik parlamenter rejim ile devam mı edilecek yoksa yarı başkanlık, başkanlık sistemine mi geçilecek?
Türkiyelileşme kabul gördü
* Seçimin diğer kazananı Demirtaş. Yüzde 9 oy alması önemli bir başarı. Bu Türkiyelileşme siyasetinin ciddi manda hem kendi tabanı hem de batıda kabul gördüğünün göstergesi. Batıda HDP'nin aldığı oy oranını katladı. İyi bir başlangıç oldu. Önümüzdeki genel seçimlerde halkı ikna etmek daha önemli bir hale gelecek. HDP projesinin en büyük eksikliği muhafazakar, dindar kesime ulaşamamaktı, bu eksikliği giderirlerse ilkesel olarak doğru bulduğum HDP projesi daha çok kesime yayılacak.
* Yani üç aktör açısından bu seçimin iki kazananı bir kaybedeni var. Hem Demirtaş hem de Erdoğan seçim kampanyalarında ve vizyon belgelerinde çözüm sürecinde durdular. İki liderin oylarını yükseltmesi halkın çözümü desteklediğinin, arkasında durduğunun göstergesi.
AKP karşıtlığı anamuhalefete yetmedi
* Çatı adayı iki partinin yerel seçimde bile aldığı oyu yakalayamadı. Salt Erdoğan karşıtlığı üzerinden siyaset yapmak toplum tarafından kabul görmüyor. Herhangi bir proje ve gelecek tahayyülü göstermeyen bir siyasetin gelip dayanacağı yer burası. CHP çözüm sürecini bile aktif olarak desteklemedi, MHP ise bunu bir ihanet projesi olarak görüyor.
* CHP bunu bir iki seçimdir deniyor ama başarılı olmadığını bir kere daha gördü. Adayın bir takım dezavantajları vardı ama çıkan sonuç sırf adayla alakalı değil iki partinin seçim kaybıdır. İki parti de çalkantılar olması mümkün. Hem Bahçeli hem Kılıçdaroğlu sürekli Erdoğan karşısında seçim kaybeden lider konumundalar.
* CHP ve MHP'nin sorgulama süreci başlatmasını umuyorum. Çünkü muhalefetin iktidar olma umudunun olmaması demokratikleşme önündeki en önemli engellerden biri. İktidardakinden daha özgür, insan hakları odaklı muhalefetin yokluğu demokratikleşmeyi AKP'nin kendi ajandasına bağlı kılıyor. (NV)