Siyasal ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (SAMER) Genel Koordinatörü Welat Ay, 25-28 Ekim tarihleri arasında, Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı 22 kent merkezinde, çözüm süreci, Kobanê ve IŞİD saldırılarına ilişkin algı ve tutumları tespit etmek amacıyla yapılan araştırmanın sonuçlarını açıkladı.
“Çözüm Süreci, Kobane ve İşid Terörüne İlişkin Tutumlar” araştırmasında katılımcılara ilk olarak “son dönemde Türkiye’nin en önemli sorunu nedir” sorusu yöneltildi.
Verilen yanıtların yüzde 63’ü’nde son dönemde Türkiye’nin en önemli olayı Kobanê olarak gösterildi.
Yanıtlara göre, katılımcıların yüzde 16,4’ü çözüm sürecini, yüzde 6,6’sı IŞİD terörünü, yüzde 2,7’si Kobane için yapılan eylemleri, yüzde 2’si dış politikaları, yüzde 1,4’ü askerlerin öldürülmesini, yüzde 0,7’si işsizliği, yüzde 0,5’i ekonomik istikrarsızlığı, yüzde 0,5’i yolsuzluğu en önemli sorun olarak görüyor.
Kobanê eylemleri
Katılımcıların yüzde 62,4’ü Kobanê’ye destek için yapılan eylemleri “halk ayaklanması” olarak değerlendirdi.
Yüzde17,6’sı provokasyon, yüzde 7,1’i “çözüm sürecini sabote etmek için yapılan eylem” ve yüzde 3’ü vandalizm’olarak değerlendirdi.
Sürece destek
Araştırmaya katılanların yüzde 84,7’si çözüm sürecini destekliyor.
Katılımcılar Kürt sorununa ilişkin olumlu gelişmeler yaşanıp yaşanmadığı sorusuna yüzde 26,3 oranında evet yanıtı verdi.
SAMER’in Ekim 2013’te yaptığı önceki araştırmada Kürt sorunun çözümüne ilişkin olumlu gelişme yaşandığını düşünme oranı yüzde 39,6 idi.
Öcalan başmüzakereci
Araştırmanın sonuçlarının bazıları şöyle:
* Abdullah Öcalan’ın çözüm sürecinde başmüzakereci olacağı ve Öcalan’a bir sekretarya heyetinin kurulacağı tartışmalarında konuda görüşleri sorulan grubun yüzde 66,3’ü Abdullah Öcalan’ın başmüzakereci olması tartışmalarını olumlu buluyorken, yüzde 67,9’u sekretarya heyeti kurulmasının müzakere sürecine katkı sağlayacağı fikrine sahip.
Şeffaflık
* Katılımcıların yüzde 85,9’u çözüm sürecinin şeffaf bir şekilde yürütülmesi için kamuoyuna bilgilendirme yapılması gerektiğini düşünüyor.
IŞİD
* Katılımcıların yüzde 91,4’ü IŞİD’i terör örgütü olarak görüyor. Yüzde 4,1’i ise terör örgütü olarak görmüyor.
* Yüzde 80,1’i IŞİD’in ilerleyen günlerde Türkiye’ye tehdit olabileceği kanısında, yüzde 69,2’si de IŞİD’in Türkiye’den destek gördüğü fikrine sahip.
Gülen cemaati
* Katılımcıların yüzde 62’si “paralel yapı” diye tanımlanan Gülen cemaatinin çözüm sürecini sabote etmeye çalıştığını düşünüyor.
Aktörlere güven
SAMER’in 2013 Ekim ayı verileriyle kıyaslandığında eş başkanlara ve Abdullah Öcalan’a duyulan güven son bir yıl içerisinde artmış durumda.
Katılımcıların Kürt sorunun çözümüne dönük yaklaşımları, söylemleri ve çabaları açısından siyasetteki bazı kişilere ne oranda güvendiğiyle ilgili sorulara verdikleri yanıtlara göre...
* Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a farklı derecelerde olan güven yüzde 23.
* Başbakan Ahmet Davutoğlu’na yüzde 20,3, TBMM Başkanı Cemil Çiçek’e ise yüzde 16.
* CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yüzde 4,5; MHP lideri Devlet Bahçeli’ye güven oranı yüzde 4,8.
* HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a olan güven yüzde 66,4.
* DTK Eşbaşkanları Hatip Dicle ve Selma Irmak’a olan güven yüzde 61,4.
* Abdullah Öcalan’ın çözüme katkı sunacağına olan güven yüzde 71,8.
Süreçteki aksamalar
Türkler ve Kürtlerin ortak yaşam imkanı bulunduğunu düşünenlerin oranı son bir yıl içerisinde yüzde 5,2 düştü.
Son araştırmada katılımcıların yüzde 76,4’ü Türkler ve Kürtlerin ortak yaşam imkânı bulunduğunu düşünüyor.
2013 Ekim’indeki araştırmada, bu oran yüzde 81,6 idi.
Araştırma sonuçlarında bu durum “çözüm sürecindeki aksamaların Türkler ve Kürtlerin ortak yaşam algısını olumsuz yönde etkilediği” şeklinde değerlendirildi.
Yöntem
Araştırma rastgele seçilen 3 bin 380 kişiyle, örnekleme de yüzü yüze görüşme tekniği ile anket uygulanarak yapıldı etti.
Araştırmaya katılan grubun yüzde 70,9’u Kürt, yüzde 20,1’i Türk, yüzde 2’si ise Arap kimliğiyle kendini tanımladı. (YY)
SAMER’in araştırmasına buradan ulaşabilirsiniz.