Barış Vakfı’nın, 28 Şubat 2015’teki Dolmabahçe açıklamasından bugüne, çözüm sürecini değerlendirdiği ve çözüm önerilerini sunduğu rapor hazırlandı.
Mardin Artuklu Üniversitesi’nden Cuma Çiçek ve Dicle Üniversitesi’nden Vahap Coşkun’un hazırladığı “Dolmabahçe’den Günümüze Çözüm Süreci: Başarısızlığı Anlamak ve Yeni Bir Yol Bulmak” başlıklı rapor Ankara’da kamuoyuyla paylaşıldı.
Rapor, 7 Nisan 2015’te açıklanan “Çözüme Doğru Olasılıklar, İmkânlar ve Sorunlar Üzerine Değerlendirme” başlıklı raporun devamı niteliğinde.
29 sayfalık rapor, Dolmabahçe mutabakatının ardından ortaya çıkan başarısızlığı irdeleyerek, barış ve kardeşliğe dönük yeni bir yol inşası için başta siyasiler olmak üzere ilgili tüm aktörlere politika önerileri sunuyor.
Sürecin -özellikle sembolik olarak- başladığı 2013 Newroz Çağrısının hatırlatılmasıyla başlayan raporda Dolmabahçe Açıklaması tartışılıyor.
Temmuz 2015 - Mart 2016 tarihleri arasında yaşanan çatışmaların bilançosu ve sosyopolitik etkilerini irdeliyor. Çözüm sürecinin neden başarısız olduğunu zamanın kullanımı, aşırı muğlaklık, taahhütlere uyumaması ve sürecin mimarisi başlıklarında açıklıyor.
Çatışmaların neden kazananı olmayan bir yol olduğu irdeleyen rapor, 11 maddelik argümanla PKK’ye ve devlete müzakereye dönüşten başka yol olmadığını söylüyor. Yaşanan tecrübeler ışığında yeni bir yol bulmak için birtakım politika önerileri getiriyor.
Raporun ekindeki kronolojide Dolmabahçe’deki toplantıdan 15 Mart 2016'ya dek yaşanan belli başlı vakalar hatırlatılıyor.
TIKLAYIN: DOLMABAHÇE'DEN BUGÜNE: NELER OLDU?
Çatışmaların etkileri
Çözüm Süreci’nin sonlanması ve sokağa çıkma yasakları ve kent çatışmalarının insani, toplumsal, mekansal ve sosyoekonomik yıkımın yanı sıra sosyopolitik açıdan da tahribatlar yarattığını belirtiyor.
AKP hükümetinin iç çözüm siyasetinin zarar görmesi, toplumsal ayrışmaları aşmak ve toplumsal entegrasyonu ilerletmek için imkan sunduğu vurgulanan HDP projesinin darbe alması, Kürt sorunun çözümü ve toplumsal barışın inşasını zorlaştırmak, siyasal ayrışmaların derinleşmesi, Toplumsal militarizasyonun artması bu tahribatlara verilen örneklerden.
Süreç neden başarısız oldu?
2013-2015 Çözüm Süreci’nin neden başarısız olduğu sorusuna yanıtta üç temel yapısal hatanın altı özellikle çiziliyor.
Bunlar; Zamanın kullanımı, aşırı muğlaklık ve taahhütlere uyulmaması.
Bir yol bulmanın zorunluluğu ve dayanaklar
Rapor, “son sekiz ayda yaşanan can kayıplarından ve büyük yıkımlardan çok daha fazlasını yaşamamak için başta siyasi aktörler olmak üzere, toplum olarak bir yol bulmak zorundayız” diyor.
Halkın büyük çoğunluğu silahların ortadan kalmasını ve barışın tesis edilmesini desteklemesini ve halkın çoğunluğu Kürt meselesinin çözümünün Türkiye’nin bütünlüğü içerisinde gerçekleşebileceğine inanmasını bu yol arayışındaki önemli dayanaklar olarak gösteriyor.
Öneriler
Önerilerini Çatışmasızlık ve kentlerin silahlardan arındırılması, Çatışma alanlarında toplumsal yeniden inşa, Yeni bir müzakere sürecinin zeminini oluşturmak, Yeni bir müzakere süreci, mekanizmaları ve aktörleri başlıklarında sunuyor.
Bu önerilerden öne çıkanlar şöyle:
Çatışmasızlık ve kentlerin silahlardan arındırılması* Kent çatışmalarının yaralarının sarılması ve mağduriyetlerin giderilmesi için çatışmasızlığın ivedilikle sağlanması gerekir. * Kürt meselesinde şiddet sarmalını büyütecek, güven erozyonunu derinleştirecek olan, dokunulmazlıkların kaldırılması, parti kapatma tartışmaları gibi adımlardan kaçınılmalıdır. * PKK/ KCK kentsel alanlardan silahlı militanlarını çekmeli, hükümet sokağa çıkma yasaklarına son vermeli, özel harekat gibi askeri/polis güçlerini geri çekmeli. * Çatışmasızlık sonrasında kaybedilen yaklaşık 2 bin yurttaş için ülke genelinde bir ya da üç günlük yas ilan edilmeli. |
Çatışma alanlarında toplumsal yeniden inşa* Çatışmaların yoğunlaştığı yerleşim yerlerinde yaraların sarılması, mağduriyetlerin giderilmesi ve toplumsal yeniden inşa için ülke ölçeğinde bir seferberlik ilan edilmeli. * Bu ilçeler sosyal afet bölgesi olarak kabul edilmeli. * Hükümet 5 Mart 2016 tarihinde kamuoyuna duyurduğu planını söz konusu yerleşim yerlerindeki yerel yöneticiler, sivil toplum örgütleri, kanaat önderleri başta olmak üzere ilgili aktörlerle görüşerek revize etmelidir. * Can kayıpları ve hak ihlalleri konusunda etkin bir inceleme ve soruşturma yürütülmelidir. Bu konuda meclis bünyesinde bir komisyon oluşturulmalı. |
Yeni bir müzakere sürecinin zeminini oluşturmak* Kentlerin silahsızlandırılması ve toplumsal inşa faaliyetleriyle birlikte, yeni bir müzakere süreci başlatılmalı. * Son çatışmaların gösterdiği üzere bir kaybet-kaybet oyunu olan mevcut gidişattan çıkmak için Kürt meselesinin siyasi çözümünün herkese kazandırdığı, bir kazan-kazan oyunu olduğu hatırlanmalı ve bu fikriyat kamuoyunda tartışılmalı. * Taraflar bazı sembolik adımlar atmalı. * Mevcut yeni anayasa ve rejim değişikliği tartışmaları bu ortak siyasal hedefin belirlenmesi, yeni bir toplumsal sözleşme için bir fırsat olarak değerlendirilmelidir. * Başkanlık sistemi, parlamenter sistem ve özerklik/yerelleşme gibi siyasi hedefler kamuoyunda etkin şekilde tartışılmalı. * Dil silahsızlandırılmalıdır. Başta AK Parti hükümeti ve HDP, PKK/KCK olmak üzere, siyasi partiler, medya, sivil toplum örgütleri, akademi gibi tüm taraflar bir uzlaşı ve çözüm dili oluşturmalıdır. |
Yeni bir müzakere süreci, mekanizmaları ve aktörleri* Etkin bir çözüm süreci mimarisi oluşturulmalı. *Meclis çözüm sürecinin yürütüldüğü ana siyasal alan olarak değerlendirilmeli. * her iki tarafın da güvenebileceği bir İzleme Heyeti oluşturulmalı. * Meclisteki siyasi partilerin yanı sıra diğer siyasi grupların, toplumsal hareketlerin, sivil toplum örgütlerinin çözüm masasına katılması sağlanmalıdır. * Taraflardan bağımsız bir Uzlaşı ve Çözüm Heyeti kurulmalıdır. * İyi tasarlanmış kurumsal/organizasyonel mimariyle birlikte kamuoyunun taraflar üzerindeki denetimini artırmasına ve tarafların masadan kalkmasını engellemesine imkan tanıyacak yeni bir Yol Haritası ya da Eylem Planı oluşturulmalı ve kamuoyuyla paylaşılmalı. |
(BK)