* Fotoğraf: Anadolu Ajansı (AA) / Meksika
İki yılı aşkın süredir devam eden COVID-19 salgınına ilişkin konuşan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) Genel Direktörü Dr. Tedros Adhanom Ghebreyesus, vaka sayılarının 50'nin üzerinde ülkede artış gösterdiğini dikkat çekerek bunun virüsün "istikrarsızlığını" gösterdiğini söyledi.
Örgütün İsviçre'nin Cenevre kentindeki merkezinde düzenlenen basın toplantısında konuşan Ghebreyesus, Omicron'un BA.4 ve BA.5 alt varyantlarının Afrika kıtasındaki yayılımının ve bundan önce keşfedilen BA.2 alt varyantının küresel baskınlığının sürdüğünü belirtti.
Aşıya erişim sebebiyle ülkeler arasında yaşanan eşitsizliklere de değinen DSÖ Genel Direktörü, "Bağışıklığın nispeten yüksek olduğu ülkelerde COVID-19 nedeniyle ağır hastalık ve can kayıpları daha düşük seviyede. Fakat aşılamanın düşük olduğu ülkeler için aynı şey söylenemez" dedi.
"50'den fazla ülkede vakaların artmasının COVID-19'un istikrarsızlığını gösterdiğini" de ifade eden Ghebreyesus, bazı ülkelerin yıl ortasına kadar yüzde 70 aşılama hedefinin tutturulamayacağını söyledi:
"Salgın hala bitmiş değil ve COVID-19 bağışıklığının artması için bütün liderlerin elini taşın altına koyması gerekiyor.
"Geçen hafta COVID-19 ile doğrudan ve direkt ilişkili ölümlerin neredeyse 15 milyonu bulduğunu açıklamıştık. Patentten feragat etme konusunda harekete geçmek için daha kötü bir salgının vurmasını mı bekliyoruz?"
"Çin'in politikası sürdürülebilir değil"
İngiltere'nin The Guardian gazetesinin aktardığına göre, DSÖ Genel Direktörü Ghebreyesus basın toplantısı sırasında Çin'in "sıfır vaka" politikasına da değindi. Ghebreyesus, "virüsün nasıl davrandığı düşünüldüğünde Çin'in COVID-19 politikası sürdürülebilir değil" dedi:
"Bu konuyu Çinli uzmanlarla konuştuk ve bu yaklaşımın sürdürülebilir olmayacağını ifade ettik... Bence bir değişim çok önemli olurdu."
DSÖ'nün Acil Durumlardan Sorumlu Direktörü Mike Ryan ise Çin'in "sıfır vaka" politikasına insan hakları bağlamında yaklaştı:
"Kontrol önlemlerini söz konusu önlemlerin toplum ve ekonomi üzerindeki etkisi ile dengelemeliyiz. Bu her zaman kolay bir ayarlama olmuyor."
"Politikadan vazgeçilirse 1,6 milyon kişi ölebilir"
Öte yandan, yine the Guardian'ın Nature dergisinde yayımlanan bir araştırmadan aktardığına göre, Çin'de halen devam ettirilmeye çalışılan "sıfır vaka" politikasından vazgeçilmesi halinde ülkenin bir "vaka tsunamisi" ve yaklaşık 1,6 milyon ölüm ile karşılaşması mümkün görünüyor.
"Kademeli kapanma" önlemlerinin yürürlükte olduğu Şanghay'daki Fudan Üniversitesi'nden araştırmacıların yaptığı çalışma, özellikle yaşlı kişiler arasındaki düşük aşılama oranlarına dikkat çekerek Çin yetkililerinin sıkı önlemleri kaldırmasının 112 milyondan fazla semptom gösteren vaka, beş milyon hastaneye yatış ve 1,55 milyon ölüme neden olabileceğini söylüyor.
Peki, Çin'deki son durum ne?
Çin Ulusal Sağlık Komisyonu'nun verilerine göre, ülkenin ana karasında son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 324, hastalık belirtisi göstermeyen bin 603 vaka saptanırken ve yurt dışı kaynaklı 80 vaka kayıtlara geçti.
Vakaların büyük bölümü ülkenin en büyük şehri Şanghay'da görüldü. 26 milyon nüfuslu kentte hastalık belirtisi gösteren 228, göstermeyen bin 259 vaka tespit edildi; virüs nedeniyle yedi kişi hayatını kaybetti.
Başkent Pekin'de de ilk kez 22 Nisan'da görülen Omicron varyantını taşıyan yerel kaynaklı vakaların yol açtığı COVID-19 salgını sürüyor. Kentte son 24 saatte hastalık belirtisi gösteren 24, göstermeyen 13 vaka tespit edildi, yurtdışından gelen iki kişide de virüse rastlandı.
Hong Kong'da Omicron varyantına bağlı yerel kaynaklı vakaların yol açtığı 5. dalganın etkisi azalarak sürüyor. Kentte son 24 saatte 27'si yurt dışı kaynaklı 273 vaka tespit edildi, virüs nedeniyle beş kişi öldü.
Tayvan'da rekor vaka sayısı
Merkezi Salgın Komuta Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Tayvan'da son 24 saat içinde yerel kaynaklı 50 bin 780, dış kaynaklı 48 COVID-19 vakası tespit edildi, virüs nedeniyle 12 kişi hayatını kaybetti.
Buna göre, günlük vaka sayısı, önceki güne kıyasla 10 binden fazla artış gösterdi. Adada 9 Mayıs'ta 40 bin 304 yeni vaka kaydedilmişti.
Yaşamını yitirenlerin 20 ila 90 yaşlarındaki sekiz erkek ve dört kadın olduğu ve kronik rahatsızlıkları bulunduğu bilgisi paylaşıldı.
Tayvan'da vakaların mart sonundan itibaren katlanarak artması dikkati çekiyor: Günlük vaka sayısı 15 Nisan'da ilk defa 1000'in üstüne çıkarken, 21 Nisan'da 3 bin, 23 Nisan'da 5 bin, 28 Nisan'da 10 bin, 3 Mayıs'ta 20 bin, 5 Mayıs'ta 30 bin ve 7 Mayıs'ta eşiğini geçmişti.
Diğer bir deyişle, Tayvan'daki günlük vaka sayısının üç ile beş günlük aralıklarla ikiye katlandığı gözleniyor.
Yeni Zelanda sınırlarını açıyor
The Guardian'ın haberine göre, Yeni Zelanda Başbakanı Jacinda Ardern, ülkenin sınır kapılarını planlanandan iki ay önce açacağını duyurdu.
Pandeminin başlamasıyla sınırlarını Mart 2020'de kapatan ve son dönemde Yeni Zelanda vatandaşları ve ülkede ikamet izni olanlara açmaya başlayan ülkenin sınırları 31 Temmuz 2021 saat 23.59 itibariyle dünyanın geri kalanından gelen turistlere ve vizesi olanlara açılmış olacak.
Söz konusu açılma tarihi daha önce Ekim olarak açıklanmıştı.
Stoltenberg ve Gates de COVID oldu
Öte yandan, NATO Sözcüsü Oana Lungescu, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg'in COVID-19 testinin pozitif çıktığını duyurdu.
Lungescu, açıklamasında Stoltenberg'in aşılarını yaptırdığını, takviye aşısını olduğunu ve hafif semptomlar gösterdiğini belirtti.
Microsoft'un kurucularından ABD'li iş insanı Bill Gates de Twitter hesabından bir mesaj yayınlayarak COVID-19'a yakalandığını açıkladı. Gates, "Hafif semptomlar gösteriyorum; sağlığıma kavuşana kadar izole olarak uzmanların önerisini takip ediyorum" dedi.
Gates de Stoltenberg gibi COVID-19 aşılarını olduğunu ve hatırlatma dozunu da yaptırdığını ifade etti. (SD)