*Fotoğraf: ILO.
Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (ILO) koronavirüsün işgücü ve geliri hakkındaki son değerlendirmesinde, COVID-19 salgınının çalışma saatlerinde neden olduğu yıkıcı kayıpların, dünyanın dört bir yanındaki işçiler için işgücü gelirinde "büyük" bir düşüş sağladığını söylüyor.
Küresel işgücü gelirinin 2020'nin ilk üç çeyreğinde 2019'un aynı dönemine kıyasla yüzde 10,7 veya 3,5 trilyon ABD doları azaldığı tahmin ediliyor. (Bu rakam, devlet önlemleri yoluyla sağlanan gelir desteğini içermiyor.)
En büyük düşüş, işgücü geliri kayıplarının yüzde 15,1'e ulaştığı orta gelirli ülkelerde oldu.
4. çeyrekte önemli kötüleşme
Son ILO Monitörü yayınlanmasından bu yana 4. çeyreğe ilişkin görünüm önemli ölçüde kötüleşti.
ILO'nun temel senaryosuna göre, küresel çalışma saati kayıplarının 2020'nin dördüncü çeyreğinde (2019'un 4. çeyreğine kıyasla) 245 milyon işe karşılık gelen yüzde 8,6 olacağı tahmin ediliyor.
Kayıt dışı işçiler oranı yükseltiyor
Rapora göre, çalışma saati kayıplarındaki tahmini artışların bir nedeni, gelişmekte olan ve yükselen ekonomilerdeki, özellikle de kayıt dışı istihdamdaki işçilerin, geçmiş krizlerden çok daha fazla etkilenmiş olmaları.
Ayrıca, istihdamdaki düşüşün, önemli politika sonuçlarıyla birlikte, işsizlikten çok hareketsizliğe atfedilebilir olduğuna dikkat çekiyor.
Pek çok katı işyeri uygulaması gevşetilmiş olsa da, bölgeler arasında önemli farklılıklar var.
Etkilenen işçilerin yüzde 94'ü hala iş yeri kısıtlamaların olduğu ülkelerde ve yüzde 32'si temel işyerleri dışında tüm işyerlerinin kapalı olduğu ülkelerde.
"Mali teşvik açığı"
2020'nin 2. Çeyreği için yeterli verinin mevcut olduğu ülkelerde, mali teşvik ne kadar büyükse (GSYİH'nın yüzdesi olarak), çalışma saati kayıplarının o kadar düşük olduğunu gösteren net bir korelasyon mevcut.
Bu dönemde, küresel olarak, yıllık GSYİH'nın yüzde 1'i oranında ek bir mali teşvik, çalışma saati kayıplarını yüzde 0,8 daha azaltacaktır.
Bununla birlikte, mali teşvik paketleri ekonomik aktiviteyi desteklemede ve çalışma saatlerinde düşüşü azaltmada önemli bir rol oynasa da, yükselen ve gelişmekte olan ekonomilerin bu tür tedbirleri finanse etme kapasitesi sınırlı olduğundan, yüksek gelirli ülkelerde yoğunlaşıyor.
"Hiçbir ülke tek başına yapamaz"
Bu büyük "mali teşvik açığı", birçok gelişmekte olan ülkedeki sosyal koruma açıkları ışığında daha da endişe verici olarak görülüyor.
Bununla birlikte, bu ülkelerden bazıları, krizin işgücü piyasası üzerindeki etkisini azaltmak için kamu harcamalarını başka hedeflere yönlendirmek zorunda kaldı.
ILO Genel Direktörü Guy Ryder, "Virüsü yenme çabalarımızı iki katına çıkarmamız gerektiği gibi, ekonomik, sosyal ve istihdam üzerindeki etkilerinin üstesinden gelmek için acilen ve uygun ölçekte hareket etmemiz gerekiyor" derken ekliyor:
"Buna işler, işletmeler ve gelirler için sürekli destek de dahil.
"Birleşmiş Milletler Genel Kurulu New York'ta toplanırken, uluslararası topluluğun diyalog, işbirliği ve dayanışma yoluyla toparlanma için küresel bir strateji belirlemesi için acil ihtiyaç var. Hiçbir grup, ülke veya bölge bu krizi tek başına yenemez"
(PT)