Fotoğraf: Anadolu Ajansı
Haberin İngilizcesi için tıklayın
Süleyman T., 51 yaşında tersanede kaynakçı. Bingöl’de tarım ve hayvancılık ile uğraşırken daha iyi bir yaşam için genç yaşta İstanbul’a geliyor, Tuzla Tersanelerinde kaynakçı olarak çalışmaya başlıyor. 30 yıldır da her gün, 20 bin işçinin çalıştığı tersanenin yollarını arşınlıyor.
Biri 20, bir diğeri 25 yaşında 2 çocuğu var. Ailede tek çalışan kendisi, üniversiteyi bitiren 25 yaşındaki kızı şu an işsiz. 20 yaşındaki oğlu ise üniversiteye hazırlanıyor. Eşi çalışmıyor.
Evin geçimini sağlayan Süleyman T.'ye ise, cuma günü Covid-19 teşhisi konuyor. Aslında 15 gün önce başlıyor şikayetleri. İlk önce şiddetli bir boğaz ağrısı.
Birkaç gün sonra yutkunmakta da zorluk çekince aile hekimine gidiyor ve soğuk algınlığı olduğu söyleniyor. Dört gün sonra baş dönmesi yaşıyor ve kusuyor. Bunların ardından soluğu Tuzla Devlet Hastanesi'nde alıyor. Test yapılıyor, ilaç ve rapor veriliyor, dinlenmesi gerektiği söyleniyor.
Raporu bitiyor, iş başı yaptığı gün Sağlık Bakanlığı'ndan kendisine bir telefon geliyor "Covid-19 testiniz pozitif çıktı. Hemen size en yakın hastaneye gidin..."
TIKLAYIN-Tekstil İşçisi Türkan: Açlık Eve Sığmıyor, Yarım Metreden Sosyal Mesafe Olmuyor
Bundan sonrasını Süleyman T., anlatıyor:
"Tuzla Devlet Hastanesi'ne başvurdum, beş günlük ilaç verdiler ve evde 14 gün karantinada kalmamı söylediler. Beş gündür karantinadayım. Evde ilaç tedavisi görüyorum. Bugün son gün, bundan sonra ne olacak bilmiyorum. Baş, boğaz, kas, eklem ağrım ve kısa kesik öksürük var Ateşim ve göğüs daralması yok.
"Ağrılarım hala devam ediyor"
"Beş gün boyunca, yüksek ateş, solunum güçlüğü ve ishal durumu yaşanmazsa iyileşeceğimi söylediler. Beşinci gün oldu hala ağrılarım devam ediyor. Solunum güçlüğü yok, ateşim de yok ama boğazım çok şiş, yutkunamıyorum, ağrısı devam ediyor, hiç geçmedi. Bir gün başım çok ağrıyor, ertesi gün eklemlerim iyileşiyorum gibi hissetmiyorum. Hastaneye yatırmadılar, neye göre yatırıyorlar bilmiyorum.
TIKLAYIN-"Tersaneler Durdurulmazsa Korkunç Bir Tabloyla Karşılaşacağız"
"Beş gündür bir odada yaşıyorum"
"Aile hekimi her gün arıyor, eşimden bilgi alıyor. Hem benim durumumu, hem de eşim ve çocuklarımı soruyor. Eşim ve çocuklarımda şu an bir sıkıntı yok onlara test yapılmadı ama eğer bir belirti gösterecek oluralarsa hastaneye gidecekler.
"Ben, beş gündür bir odada yaşıyorum. Eşim yemeğimi kapımın önüne koyuyor ben de alıyorum. Böyle kötü bir hastalığı evde geçirmek insanı tedirgin ediyor ama bir taraftan hastanede tek başına olmak da kötü bir duygudur diye düşünüyorum.
TIKLAYIN-"Sokağa Çıkma Yasağında da Çalıştık, İnşaatın Ne Aciliyeti Var?"
"Tedbir alındı ama ne fayda"
"Virüsü nereden kaptığımı bilmiyorum. Tersanenin bir dizi sorunu var ama şu salgın sürecinde çoğu yere göre bir hayli tedbir almışlardı. Termal kamera, sosyal mesafe kuralı, dezenfektan, maske her şey vardı.
"Yemeğe gruplar halinde gidiyorduk. Bir masada üç kişi oturuyorduk. Ama yine de bulaşmasına engel olamıyorsun işte. Bu maske ile olacak iş değil, orada korunuyorsun ama gelip yolda yakalanıyorsun. Evden çıktıktan sonra hiçbir tedbir işlemiyor.
"Tuzla-Aydınlı’da oturuyorum, buradan tersaneye giden üç minibüs var. 10 kişinin binmesi gereken minibüse 40 kişi biniyoruz. Şoför bir şey diyemiyor yoksa kavga çıkar, biri maske takıyor diğeri takmıyor. Nasıl sosyal mesafe koruyabilirsiniz, korunmuyor. İş yerinde tedbir alınsa ne olacak yolda onca insanla her gün temas ediyorsun, kaçışın yok yakalanıyorsun.
TIKLAYIN-İnşaat İşçileri Yusuf ve Emre: Müteahhit Hastalık Yokmuş Gibi Davranıyor
"Maske çözüm değil"
"Yani maske çözüm değil, tamamen iş gücünün durdurulması gerekiyor. Ücretli izin talep ettik, ‘acil gelen gemiler var, bitmesi gerekiyor, gelmek istemeyen gelmez’ dediler. Ama üç gün gelmezsen çıkışını verecek. Şimdi firma herkesi izne çıkardı, iş durdu. Böyle mi olması gerekiyordu. İlla ki, insanların canı tehlikeye mi girmeliydi?
"Arkadaşlarımdan sekizinin testi negatif çıkmış, kalan 10 kişinin de testleri hala çıkmamış. Evde 14 gün karantinada olacaklar. Ben kendimden şüpheleniyordum zaten, bir hafta 10 gün hasta gezdim. Etrafımdaki arkadaşlarımı ailemi korumak için hep çok dikkat ettim. Ama gözle göremiyorsun ki, ne kadar dikkat etsen de bulaşıyor. Ben de dikkatliydim ama kaptım.
TIKLAYIN-"İstanbul'da Tekstil, Gıda, Liman, Belediye Çalışanı 2 Bin 279 İşçi Pozitif Çıktı"
"Virüs hafta içi bulaşmıyor mu?"
"Sokağa çıkma yasağı ilan edilmeliydi. Sadece hafta sonu sokağa çıkılmaması hiçbir işe yaramayacak. Hafta içi herkes dışarda, virüs hafta içi bulaşmıyor mu? Evde kal diye bas bas bağırıyorlar ama bize evimizde kalmanın koşulunu sağlamıyorlar. Çalışmayanın zaten ne işi var dışarda, evinde otursun. Ama çalışanı evinde tutmak için asgari düzeyde ihtiyaçlarını karşılamalısın. Bir devlet, halkını bir ay evde tutup bakamıyorsa o devlet çökmüş demektir. Biz bitmişiz demektir." (RT)