* Fotoğraflar: Genel-İş Sendikası Arşivi.
Çorum Belediyesi'nde çalışan Genel-İş üyesi işçilerin bir aydan fazla süren 730 kilometrelik Çorum-Ankara-İstanbul yürüyüşü, "Çıplak Ayaklıların Yürüyüşü" ya da "Ölüm Yürüyüşü", Türkiye işçi sınıfının unutulmaz eylemlerinden biri olarak zihinlere kazındı.
Çorum Belediye Başkanı tarafından işten atılan 54 işçinin yürüyüşü tam 34 gün sürdü. İşçiler, 27 Temmuz 1966'da Çorum'dan başladıkları yürüyüş kapsamında, 31 Ağustos 1966'da İstanbul'a vardı.
Deniz Gezmiş'in de ilk kez gözaltına alındığı eyleme dair Çalışma ve Toplum Dergisi'nde yer alan Mine Dilan Kıran'ın "Çorum Belediye İşçilerinin Uzun Yürüyüşü" başlıklı yazısından bir bölümü yayımlıyoruz.
"Dönemin etkili eylemlerinden birisi Türkiye emek tarihi açısından bir ilk olan Çorum Belediye işçilerinin uzun yürüyüşüdür. Çorum yürüyüşü, Çorum Belediyesi tarafından işten çıkarılan 54 işçinin uzun soluklu hak arama eylemidir. 54 işçi işten çıkarılmalarını protesto etmek amacıyla Çorum'dan Ankara'ya, Ankara'dan İstanbul'a çıplak ayakla 34 gün ve 730 kilometre yürümüştür.
"Yürüyüş, Türkiye emek tarihi açısından ilk uzun yürüyüş olma özelliğini taşımanın yanında Türkiye işçi sınıfı açısından da unutulmazdır. 1966 yılında Adalet Partili Çorum Belediyesi ile Genel-İş arasında yürütülen toplu iş sözleşmesi uyuşmazlıkla sonuçlanır ve bunun üzerine sendika grev kararı alır. Grev kararının ardından belediye, sendikanın taleplerini kabul ederek anlaşma sağlar ve grev kararı kaldırılarak toplu iş sözleşmesi imzalanır. İmzalanan toplu sözleşme ile işçilerin aylıkları 300-350 lirayı bulur. 1.6.1966 tarihinde yürürlüğe giren toplu iş sözleşmesine göre işçilere 9 lira asgari ücret günde 175 kuruş yemek bedeli, ayda çocuk başına 10 lira çocuk zammı ve yılda iki maaş tutarında ilâve tediye yapılması kabul edilmiştir.
27 Temmuz: Yürüyüş başladı
"Ancak dönemin Adalet Partisi'nden Çorum Belediye Başkanı Kemal Demirer Belediye Meclisi'nde alınan bir karar ile Çorum Belediyesi park bahçe, fen işleri ve temizlik işlerinde çalışan ve Genel-İş'e üye 27 işçiyi, Emekli Sandığına (memur kadrosuna) devrederek 250 lira ücretle çalıştırmak ister. İşçilerin aylıkları sosyal haklarıyla birlikte 250 liradan fazla olacağı için işçiler tarafından söz konusu geçiş kabul edilmez. İşçilerin bu değişikliği kabul etmemesi ise işten çıkarılmaları ile sonuçlanır. Bunun üzerine Genel-İş, işten çıkarmaları protesto etmek amacıyla Çorum'dan Ankara'ya bir sessiz yürüyüş yapılacağını ve yürüyüşün 27 Temmuz 1966 Çarşamba günü saat 16.00'da Çorum'dan başlayacağına duyurur.
"İşçiler, yürüyüşe destek veren sendikalar, milletvekilleri ve diğer işçiler ile 3 Ağustos'ta Anıtkabir'e ulaştır. Çorum'dan Ankara'ya gerçekleştirdikleri yedi gün süren çıplak ayaklı yürüyüşün ardından Anıtkabir'e ulaşan işçiler ilk olarak yürüyüşü destekleyen sendikalarla birlikte Anıtkabir'de saygı duruşunda bulunur ve ardından taleplerini iletmek üzere dönemin Başbakanı Süleyman Demirel'le görüşmek için başbakanlığa giderler. Ancak Başbakan Demirel ile görüşemezler.
22 Ağustos: İstanbul yolu
"22 Ağustos 1966 günü Çorumlu işçiler Ankara-İstanbul yolunun yarısını geçer. 30 Ağustos gecesini İçerenköy'de geçiren işçiler 31'i sabahı Kadıköy'den İstanbul'a giriş yapar. Kadıköy'den motorla Galata rıhtımına geçen işçiler Taksim'e ulaşırlar. Bu sırada dönemin öğrenci hareketi de işçilerin İstanbul'a girişi sırasında 'İşçilere selam, saygı, Türk-İş'e yuh' sloganlarıyla ve 'Bu işçilerin haklarını savunmuyorsunuz. Neden kervanı Pazar günü şehre sokmadınız. Miting tertiplemediniz?' şeklinde ifadelerle Türk-İş'in işçileri sahiplenmemesini ve karşılamalarında miting yapılmamasını eleştirir.
"Yöneltilen eleştirileri, dönemin Türk-İş Birinci Bölge Temsilcisi İsmail Topkar yaptığı konuşmada, 'Sabırlı olun, durumu Demirel hükümetine bildirdik. Bir netice alamazsak Türkiye çapında büyük bir harekete girmeyeceğimizi kim iddia edebilir. Konuyu sokaklara taşırmayalım. Türk-İş hiçbir hükümetin uşağı değildir' diyerek yanıtlar. Ancak İsmail Topkar'ın konuşması sırasında Türk-İş'e yönelik eleştiriler daha fazla yükselir, Türk-İş yönetimi 'sarı sendikacılar' diyerek yuhalanır ve arbede çıkar. Bu sırada, daha sonra gençlik hareketinin liderlerinden olan Deniz Gezmiş ve üç arkadaşı gözaltına alınır. Bu gözaltı Deniz Gezmiş'in ilk gözaltısıdır."
31 Ağustos'ta İstanbul'a varan işçiler eylemlerini bitirmedi ve İstanbul'da beklediler. Eylül ayı ortasında Çorum Belediyesi, işçilerin işe geri dönmelerini kabul etti ve 720 kilometre süren Türkiye tarihinin en uzun işçi yürüyüşlerinden biri zaferle sonuçlandı.
* Mine Dilan Kıran'ın kaleme aldığı "Çorum Belediye İşçilerinin Uzun Yürüyüşü" başlıklı yazının tamamını okumak için tıklayın.
(TY)